Çete-Terör Temizliği Son Sürat

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya temizlik operasyonlarına son sürat devam ediyor.

“Şehirlerdeki suç ve terör unsurları ile mücadele edilmeden dağdaki ve firardakilerle mücadele etmek havanda su dövmenin ötesine gitmez” diyoruz son yıllarda sıklıkla zira “Türkiye Yüzyılı”nın en önemli basamağı olan “birlikte huzurla ve güvenle büyümenin, yürümenin, güçlenmenin” kapısını aralayamayız…

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya temizlik operasyonlarına son sürat devam ediyor. Eline, yüreğine, emeğine, komple ekibine sağlık. Yeterli mi? Elbette yetmez çünkü yasalar ve uygulayıcılar da bu yönde oldukça kararlı ve katı olmalı. Varsa yasalarda boşluk doldurulmalı ve yine varsa uygulayıcılarda suçla iş birliği yapan/göz yuman anında en ağır şekilde cezalandırılmalı.

Son yıllarda hangi şehre gitsem herkesin dile getirdiği önemli bir suç başlığı vardı; haraç çeteleri! PKK’nın geçmişte kendi belediyeleri ve örgüt üyeleri üzerinden yürüttüğü tehdit-şantaj-harç üçgeni yeniden hortlamış gibi herkes çekiniyordu.

Hatta iş dünyasından önemli isimler bizzat bana şunu söylüyordu; “yatırım yapamıyoruz, iş yeri açamıyoruz çünkü anında kapımızda haraç çeteleri belirip göz dağı veriyor! İnsanları para vermeye mecbur bırakmak için kendi aralarında paylaştıkları iyi-kötü rolleriyle öyle alengirli öyle tehlikeli oyunlara başvuruyordu ki dünyaca ünlü senaristlerin bile ağzı açıkta kalır…” Tehditlerin, şantajların, çatışmaların, haraçların, silahların ve sokak ortası cinayetlerin arasında teröristleri veya firardakileri konuşmanın bir anlamı olmaz elbette çünkü bunların üçü beşi yakalansa veya imha edilse dahi bataklık kurutulmadığı sürece yerine anında onlarcası gelir!

Velhasılı kelam Türkiye geneli yürütülen huzur operasyonları vatandaşa güven hissini veriyor elbette lakin uzun vadede  “ya sonra” endişesini yok etmiyor, tıpkı Doğu ve Güneydoğu’daki “yine yeniden terör olur mu” endişesinin halâ aktif olduğu gibi!

Geçmişte terör ve suç unsurlarıyla mücadelede yaşanan gel-gitler sebebiyle vatandaşın yüreği maalesef ki tam anlamıyla güvenli limanlara vardırılamadı! PKK’dan çekinen, korkan, devletine bağlılığını gösteremeyen fazlasıyla vatandaş halâ var!

Evet geçmişin kara bulutlarını dağıtmak adına son süreçte terör ve çete unsurlarıyla mücadele konusunda oldukça başarılıyız fakat vatandaşın yüreğindeki ve zihnindeki korku şu; “ya bir daha başa dönersek”!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği “Türkiye Yüzyılı” yolu ve bu yüzyıla yakışan kararlılık geniş bir çerçeve ve güçlü bir performansla devamı gerektiriyor. Bu performansın sekteye uğramaması için de içeride İçişleri Bakanlığı kademeleri dışarıda da Türk Silahlı Kuvvetleri ve Mit tarihinin en başarılı duruşunu sergiliyor.

Bu duruş vatandaşın yüreğini ferahlatırken “güven ve huzuru garantileyici kanunlar ve saha uygulamaları da devletin daimileri arasındaki yerini almalı” deniyor…

Bilhassa siyaset, basın, medya, sanat, spor, sivil toplum camiaları ciddi anlamda mercek altına alınmalı! Vatandaş şu cümleyi zikretmek istemiyor artık; “bu kişi/kişilerin aleni bir şekilde terörü-teröristi-suçu-suçluyu övüp desteklemesine rağmen protokollerde yer alması, makamlara getirilmesi, bürokrasi ve siyasetten destek alması bizi kahrediyor!”

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yaşar İçen Arşivi