Dr. Mustafa Coşkun Kale
Yaz Geliyor, Gıda Fiyatları Düşer mi ?
Bir tüketici olarak, alışa geldiğimiz üzere "fiyatlar düşer" demeyi elbet bende çok isterdim. Bu kanaatım da herkes gibi bende haksız sayılmam.
Ancak Devletin İstatistik Kurumu yani TÜİK, geçen hafta yayınladığı ürkütücü rakamları yaz gelince bu defa fiyatların alışa geldiğimiz gibi düşmeyecegini söylüyor. TÜİK'in Nisan ayı tarım ürünleri üretici fiyat endeksi, gıda ürünleri için bize hayal kırıklığına uğramamamız için hazırlığımızı yüksek zamlara göre yapmamızı söylüyor.
TÜİK bunu açıkdan böyle söylemiyor tabi ki. Öyle bir görevi de yok O'nun, ancak ortaya koyduğu rakamlar bize bunun öyle olacağını söylüyor.
TÜİK' e göre, Nisan Tarım ÜFE yani, çiftçi ve hayvan yetiştiricilerinin ilk satış fiyatları % 17.76 oranında artmış. İlk el veya toptan fiyat Nisan ayında bu kadar artmışsa, yazın gıda fiyatların da düşüş olması mümkün mü ?
Tarım ÜFE Aralık dahil ilk beş ayda % 70.86, ilk dört ayda % 53.1'i buldu. 2021'in ilk dört ayında bu oran %10 idi. Üstelik Nisan ÜFE aralık dahil nisana kadar son dört ay ortalaması olan % 13.27'nin tam üçte bir oranın da daha fazla. Yani 17.76 !
Üretici fiyatının tüketiciye yansıyacağını bir düşünürseniz, en iyimser ifadeyle yaz aylarında gıda fiyatların düşmeyeceğini, şimdiki fiyatlara çoktan razı olmamız gerekecegi göz önünde. Bu gidişle fiyatların daha ötesi besbelli gözükse de, ben felaket tellâllığı yapmak istemiyorum.
Nisan ayı tarım üreticilerinin pazara sunduğu ilk fiyat %17.76 oranındaki bu artış, tüm gıda ürünleri ortalamasıydı. Ancak tek yıllık ürünler olarak bildiğimiz; domates, salatalık, patlıcan, marul v.s de fiyat artışı aylık tam % 28 !
Ee bunlar için gübre, ilaç, enerji gerekeceğini, bunların çoğunda dışa bağımlı olduğumuzu bildirerek, geçen ay daha 15 bini göremeyen doların bu ay 16 lirayı gördüğünü, Türk çiftçisinin bu durdulamayan dolar sayesinde maliyetine ekstradan % 7 daha fazla ilave gerekeceğini sanırım söylemeye gerek yok.
İşte bu %7'ler var yâ %7'ler, birike birike bir yılda yüzde bilmem kaç oluyor...
Bundan dolayıdır ki, ellerin ülkesin de kendi vatandaşına 1 birime yedirdiğini, biz onlardan 2-3 kat fazla fiyata yiyoruz.
Yâ da isterseniz şöyle söyleyeyim; varili 110 dolar olan petrolü, liramız yerlerde süründürülmeseydi en fazla 9 liradan 990 liraya almak varken, 16 lirayla 1760 liraya almaya adeta mahkum edildik.
Şimdi söyleyin, varil başına fazladan ödediğimiz 770 liranın hesabını kim verecek ?
Üstelik bu 770 lira, dolar 16 liraya göre, mazallah ya dolar 22-25 lira olursa ?
Vebalde kalmamak için, bizler "n'oluyor ?" diye sormazsak;
- Çiftçimizin, hayvan yetiştiricimizin "zarar ediyoruz !"
- Tuzu kurular hariç 60 milyon tüketicinin "geçinemiyoruz !"
- Beşiğinde süt mama bekleyen, bebeler ve analarının feryatları yeri göğü inletir.
Allah ah alanları da, vebal sahiplerini de sevmezmiş...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.