82 hâkim ve savcının "FETÖ üyeliğinden yargılandığı dava başladı
ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında 2012'de düzenlenen "Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı" sorularının sızdırıldığı iddiasına ilişkin 58'i tutuklu 82 kişinin yargılandığı davanın duruşmasında sanık ifadeleri alındı.
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü Duruşma Salonu'nda görülen davanın duruşmasına, "terör örgütü üyesi olmak", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 45 yıl 7'şer aya kadar hapis istemiyle yargılanan 58 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar ile sanık avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Duruşmada, Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Hazine Müsteşarlığının avukatları da "müşteki" olarak yer aldı.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanıklardan Murat Enez, terör örgütü üyesi olmadığını, sınavı çalışarak ve hakederek kazandığını söyledi. İddianamede yer alan sınava ilişkin bilirkişi raporlarında çelişkiler bulunduğunu, bu raporlarla sağlıklı bir sonuç alınmasının mümkün olmadığını öne süren Enez, beraat ve tahliye talep etti.
Sanıklardan Nadir Bilgiç de darbenin en aşağılık suçlardan biri olduğunu söyledi ve darbe girişiminde bulunanları lanetledi. Haksız yere cezaevinde tutulduğunu öne süren Bilgiç, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini, FETÖ üyesi olmadığını iddia etti. Terör örgütü mensuplarının haberleştiği ByLock programını kullanmadığını anlatan Bilgiç, "ByLock kullanımına ilişkin tespitlerin nasıl yapıldığı belli. Bunun dosyadan çıkarılmasını istiyorum." dedi.
Terör örgütü mensuplarıyla para ilişkisine dair iddianamedeki MASAK raporunda hatalar bulunduğunu öne süren Bilgiç, hiçbir yapının üyesi olmadığını savundu ve beraat istedi.
ÇALIŞARAK KAZANDIM
Necmettin Boz da savunmasında, sınavı çalışarak kazandığını, buna dair tanıkları bulunduğunu ifade etti. Soruların sızdırılmasıyla ilgili davanın daha önce takipsizlikle sonuçlandığını, dosyanın tekrar açılması için yeni bir delile ihtiyaç duyulduğunu, haklarındaki davanın ise yeni delil olmadan bir tutanakla açıldığını öne süren Boz, mahkemeden davayı düşürmesini talep etti.
Silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasını reddeden Boz, ByLock kullanmadığını belirterek, bu iddianın dosyadan çıkarılmasını istedi. Boz, iddianamede telefon irtibatı bulunduğu öne sürülen sanığın Kahramanmaraş Barosundan meslektaşı olduğunu belirtti ve avukatlar arasında bu tür telefon irtibatının olağan olduğunu söyledi. Kolluk güçlerine kendisinin teslim olduğunu, kaçma şüphesinin bulunmadığını belirten Boz, tahliye talep etti.
Sanıklardan Recep Durgun da suçlamaları kabul etmediğini, daha önce takipsizlikle kapatılan dosyanın yeni delil olmadan açılmasının CMK'ya aykırı olduğunu savundu. Mülakatta elendiğini anlatan Durgun, atanamadığı için hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık iddiasında da bulunulamayacağını ifade ederek, beraat istedi.
"Tekzip davalarının önde gelen avukatlarından"
Sanıklardan Selamet Şen hakkındaki iddiaları reddetti. ByLock kullanmadığını öne süren Şen, örgütün yargı imamı Abdülkadir Aksoy ile telefon görüşmesini doğruladı. Aksoy'un, tekzip davalarının önde gelen avukatlarından biri olduğunu savunan Şen, kendisinin de tekzip davaları bulunduğunu, Aksoy ile bu kapsamda görüştüklerini öne sürdü.
Selamet Şen, evinde yapılan aramada bulunan örgütün elebaşı Fetullah Gülen'e ait kitaplar ile diğer yayınların, merdiven altında basılmayıp devlet kurumlarının izniyle çıkarıldığını, bu yayınları edinmesinde suç olmadığını kaydetti.
Sırrı Kesen de terör örgütü üyeliği iddiasının kendisine çok ağır geldiğini, bu suçlamayı kabul etmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Kesen, "Bugüne kadar kimseye kasten zarar vermedim. Devletime ve milletime zarar verdiğim iddia ediliyor. Bu çok zoruma gidiyor." diye konuştu.
Hakkında Konya'da da terör örgütü üyeliği suçundan dava açıldığını belirten Kesen, sınava ilişkin bilirkişi raporlarında çelişkiler bulunduğunu, yorum yoluyla kendilerine suç ihdas edildiğini öne sürerek, beraat istedi.
Serhat Ağır da darbe girişimini kınadığını belirtti ve şehitlere rahmet diledi. Hiçbir örgüte üye olmadığını, kimseden emir ve talimat almadığını dile getiren Ağır, ailesinin Van'ın önde gelen ailelerinden olduğunu, avukatlık yaptığı dönemde AK Parti'den milletvekili aday adaylığını açıkladığını, daha sonra da milli birlik ve kardeşlik projesi için doğu illerinde çalışmalar yürüttüğünü anlattı.
Hakimlik sınavına "devlete borcunu ödemek için" ilan üzerine başvurduğunu ifade eden Ağır, sınavdan 74 puan aldığını, sınavın iptali üzerine dava açtığını ve bu davayı kazandığını aktardı. Hakimlik sınavını kazanıp Kütahya'ya atandığını söyleyen Ağır, burada iş mahkemesinde görevlendirildiğini, maden işçilerine ilişkin çok sayıda davaya baktığını, işçilerin çalışma şartlarını görmek için yerin bin 500 metre altına indiğini ve bu nedenle adının "madenci hakim"e çıktığını belirterek, "Hizmetlerimin karşılığı bu olmamalıydı. Ben ülkeme hizmeti paraya tercih ettim. Artık aklanmak ve şaibesiz şekilde yaşamak istiyorum." dedi.
Serhat Ağır, telefon irtibatı olduğu öne sürülen Nurullah Albayrak ile icra davası yüzünden irtibata geçtiğini, bu kişiyle davalık olduklarını ifade etti.
Mahkeme heyeti, beyanların ardından yarın devam etmek üzere duruşmayı tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.