97 yıl sonra aynı ruh aynı coşku
Kahramanmaraş kent merkezinde günlük olarak yayım yapan “Kahramanmaraş’ta bugün” gazetesinin 29 Kasım 2016 tarihli Salı günkü sayısı “97 yıl sonra aynı ruh aynı coşku” manşetiyle çıktı.
İşte haberin ayrıntıları;
Milli Mücadele döneminde, Maraş halkının, kaledeki Fransız bayrağını indirip yerine Türk Bayrağının dalgalandırmasının 97’nci yıldönümünü, Maraş halkı aynı ruh ve coşkuyla kutladı.
AY YILDIZLI BALONLAR HAVADA UÇUŞTU
Bundan 97 yıl önce Rıdvan Hoca önderliğinde, Cuma namazı vakti kaledeki Fransız bayrağını indiren Maraş halkının, dillere destan kahramanlığının bir bölümü olan Bayrak Olayı için vatandaşların yoğun katılımıyla Ulucami meydanında dün bir tören düzenlendi. Milli mücadele dönemindeki aynı ruhu gelecek nesillere aktarmak ve milli mücadelede şehit düşen vatandaşlarımızı anmak için düzenlenen etkinlik, Kahramanmaraş Kalesi’ne tırmanışla devam etti. Kalede, mehter marşı ziyafetinin ardından, ay yıldızlı balonlar kalenin burçlarında, gökyüzüne bırakıldı. Bu manzara ise en çok çete kıyafeti giymiş çocukların ilgisini çekti.
MARAŞ ANADOLU’NUN KALBİDİR!
Ulucami Meydanında düzenlenen törende halka seslenen Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Kahramanmaraş’ı, Anadolu’nun kalbi diye nitelendirdi. Özkan, “. Milletleri millet yapan toprak gibi, insan gibi aynı zamanda bunların sahip olduğu medeniyet, taşımız olduğu ruh kendi aralarında kendi geleneklerini, kendi göreneklerini teamülü bu toprakların mahsulünü oluşturmaktadır. Bizim inancımız, değerlerimiz kadim medeniyetimizin en fazla menfezlendiği Anadolu’nun kalbi diyebileceğimiz bir şehirdir, Kahramanmaraş! Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ise alanda yaptığı konuşmada; Maraş halkının özgürlüğümüzü kısıtlamaya çalışan, bizi köleleştirmeye çalışan teröristlere karşı 12 Şubat 1920’de, 28 Kasım 1919’da nasıl dimdik durmuşsa 15 Temmuz 2016’da da o ruhla aynen durduğunu söyledi.
Kahramanmaraş’ın milli mücadelesinde Fransız bayrağının halk tarafından kaleden indirilip yerine Türk bayrağının dalgalandırılmasının 97’inci yıldönümü, törenlerle kutlandı.
Ulucami meydanında öğle saatlerinde başlayan programda, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Bando Ekibi tarafından, mehter marşları çalındı. Burada halka seslenen Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, “Kahramanmaraş ilimiz gerçekten kurtuluş savaşımızın, milli mücadele ruhunun aslında nüvesini oluşturan kıvılcımları başlatan bir şehirdir ve bu şehirde yaşayan insanlara hizmet etmek, bunlarla beraber olmanın şerefini yaşıyoruz. Kahramanmaraş bildiğimiz gibi milli mücadelede Anadolu’nun dört bir yanında emperyalistlerin tasallutuna mahsur kalınca ilk olarak Kahramanmaraşlılar, Maraş ilimizin insanları, Evliyaları âlimleri, öğretmenleri ve tek tek her vatandaşı istiklal halinde yaşamanın, istiklal olmadan yaşama arzusunun hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğinin timsali insanlardır” dedi. Böyle bir medeniyete sahip olmanın başlı başına büyük bir avantaj olduğunu belirten Vali Özkan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kahramanmaraş ilimizin aslında tarihinde ki bu milli manevi derecedeki reflekslerinin günümüzde de devam ettiğini müşahede etmekten büyük bir gurur duyuyoruz. Milletleri millet yapan toprak gibi, insan gibi aynı zamanda bunların sahip olduğu medeniyet, taşımız olduğu ruh kendi aralarında kendi geleneklerini, kendi göreneklerini teamülü bu toprakların mahsulünü oluşturmaktadır. Bizim inancımız, değerlerimiz kadim medeniyetimizin en fazla menfezlendiği Anadolu’nun kalbi diyebileceğimiz bir şehirdir, Kahramanmaraş.”
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ise bundan tam 97 yıl önce Ulucami Meydanında tarihe altın harflerle yazılan bir kahramanlık destanının yaşandığını ifade ederek şöyle konuştu: “Bundan tam 97 yıl önce bugün burada tarihe altın harflerle yazılan bir kahramanlık destanı yaşandı. Binlerce yıldan beridir hür yaşamış aziz milletimiz bir Cuma sabahı kalktığında kalenin gönderlerinde bayrağını göremeyince ay yıldızlı ay bayrağımızı binlerce yıldan bu yana özgürlüğümüzün sembolü olan bize hür yaşamayı sembolize eden al bayrağımızın kale uçlarında olmadığını gören kahraman ecdadımız o gün bize ‘Yerin üstünden yerin altı daha iyidir’ diyerek bu durumu çok büyük tepki göstermiştir. O zamanlar yazdığı beyanname ile milli mücadelenin çok önemli bir dönüm noktasını oluşturan Mehmet Ali Kısakürek Bey ve onun beyannamesi bu aziz milletin tam da duygularını ifade etmiştir. O gün Ulu Cami’de ‘Artık biz hür değiliz, artık bize Cuma namazı kılmak farz değil. Çünkü bayrağımız yok’ diyen Rıdvan Hocayı da rahmetle anıyoruz. O gün o kahraman cemaat gözünü kırpmadan canını ortaya koyarak çok kısa zamanda kaleye müdahale eder ve ay yıldızlı bayrağımızı Allah’ın izniyle özgürce yaşamamız için kale uçlarında yeniden dalgalandırır. Bu asil millet 15 Temmuz günü de bu ülkeyi işgal etmeye çalışan, özgürlüğümüzü kısıtlamaya çalışan, bizi köleleştirmeye çalışan teröristlere karşı da 12 Şubat 1920’de, 28 Kasım 1919’da nasıl dimdik durmuşsa 15 Temmuz 2016’da da o ruhla aynen durmuştur.”
Bayrak Olayı
11 Ekim 1919 gecesi, Ermenilerin ileri gelenlerinden Hırlakyan’ın evinde İşgalci komutan Browmond şerefine bir balo tertiplenir. Baloda komutan Hırlakyan’ın torununu dansa davet eder. Komutan’ın teklifini reddeden genç kız, “Sizinle dans etmekten mazurum. Çünkü kendimi hala esaret ve zillette yaşayan bir kadın olarak görüyorum. Kalede Türk Bayrağı dalgalandığı sürece sizinle dans edemem” der. Bunun üzerine askerlerine emir veren komutan, Kaledeki Türk bayrağını indirir. 28 Kasım 1919 Cuma günü Maraş’ın kara sabahıdır. Yatağından kalkan Maraşlılar, asırlardan beri Kale burcunda dalgalanan şanlı bayraklarını göremezler. Bu olay şehri infiale sürükler. Avukat Mehmet Ali Bey, “Alemi İslama Hitap” beyannamesini yazar ve şehrin muhtelif yerlerine dağıtır, halkı Bayrağın indirilmesine tepki göstermeye davet eder.
Cuma namazına çok büyük bir kalabalık toplanır. Ezan okunduktan sonra halk dışarıda “Bayraksız namaz kılınmaz” diye bağırır. O esnada İçerdeki imam efendi, “Hürriyet olmayan bir yerde namaz kılınmaz” diyerek beyannamenin doğru olduğunu ifade eder. Bunun üzerine halk topluca kaleye hücum ederek, indirilen Şanlı Bayrağını yeniden Kale burçlarına diker ve Cuma namazını orada eda eder. Bayrak olayından sonra şehir adım adım savaşa sürüklenir, Arslan Bey başkanlığında kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, her mahallede teşkilatlanarak harekete geçer.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.