BEDAVA SATILIK CAHİLLİK VAR !

 Biz garip bir millet olduk !

     Yapanı takdir etmeyiz ! eline sağlık diyemeyiz, yapanı eleştirmek için : altında bir şeyler ararız. Bardağa sürekli boş yanından bakıyoruz..

     Cahilliğimiz ise diz boyu ! kendi cahilliğimize bakma yerine kusuru başkasında ararız..

     Aferin, tebrik ederim diyemeyiz.. elinize – dilinize sağlık diyemeyiz.. baştan eleştiriz..

     Güzel iş yapanı tebrik edemeyiz

     Bu sebeple cahilliğimizin sınırı yok..

     Dün akşam bir taziye evindeyim..

     Şöyle 5-6 yaşlarından sevimli mi ? sevimli bir çocuk.. bal tatlısı..!

     Önce sehpa üzerinden mikrofonu aldı.. kütüphaneden en büyüğünden bir kur’an aldı..

     Boyunca büyük bir Kur’an-ı kerimle köşedeki sehpanın yanına geldi.

     Kur’an-ı kerimi sehpanın üzerine  koyduğu ve Kur’an-ı kerimi de  başladı bir yer aramaya ! dikkatli olarak bir yer arıyor..

     Benim yanımda : 70-80 yaşlarında sakallı bir cahil var !

     O yavrucağa bakarak başladı homurdanmaya bir yandan da söyleniyor.... ve sonra :

     O yavrucağı :” Ulan doğru oku ! yanlış okursan silleyi koyduğum gibi seni yere sererim !” dedi. Yüzüne baktım, hışımla çocuğa bakıyor..

     Bele beni buluyor, bela bana geliyor sabır Bekir diyerek olanları izlemeye başladım..

     Başlamasına başladım da: bir iki kelime daha konuşursa silleyi ben vuracağım o kadar kan beynime fırladı.. cenaze yeri ya sabır ya sabır diyerek tesbih çekmeye başladım..

     Yaşlı adam , arada bir “Hır “ ederek çocuğa laf atıyor ..

     Dayanamadım: Amca mikrofonu getireyim sen oku ! dedim..

     Adam bana dönerek : “ ben kur’an-ı kerim okumasını bilmem ! bizim zamanımızda hocak yoktu ” dedi..

     Ben de : Öğren öğrenmenin yaşı yok ! 15 günde öğrenirsin dedim..

     O adam: Babam bizi okumaya göndermedi ! diyerek babasını suçladı..

     Bende dedim ki : Peki amca : Kur’an-ı kerim okumasını bilmiyorsun, çocuğun doğru veya yanlış okuyacağını nereden biliyorsun ?

     Doğru mu okudu ? yanlış mı ? okudu ! nasıl anlayacaksın ? dedim..

     Çocuk yanlış okursa düzetme de yapamayacaksın ? diye sordum..

     Adam: “ böyle çocukların gözünü korkutacaksın, büyüklerin arasında ne işi var ,  bu yaşta ne işi var taziye yerinde !” dedi..

     Bu arada o yavrucak: sanki : o sakallı adama tokat gibi bir ses ve kıratla : bir besmele çekti ki Maşallah ..

     Kur’an-ı kerim okumaya başladı.

     Çapraz köşemde : Camii imamı oturuyor o baktım çocuğu gözü ile takip ediyor, çocuk yüzüne Kur’an-ı kerim okuyor, onun yanında bir başka birisi ise o yavrucağın üzerinden okuduğu yeri takip ediyor.. ama maşallah çok güzel öğrenmiş..

      Ses çok tatlı ve güzel, okuması çok güzel

      Başda dedim ya : tatlı mı tatlı, şirin mi şiirin bir çocuk ve o çocuk sesi ile tek tek tane tane, nefis bir kıraat ile Kur’an-ı kerimi okuyor.. Allah Annesine Babasına bağışlasın yavrumuzu Maşallah bin kere Maşallah !

      Nerede ? Nasıl öğrendi bilemiyorum ama çok güzel okudu ?

      İmam efendi, bana karşıdan :” tamam Maşallah “ dercesine elleri ile işaret yaparak işaret dili ile anlaştık.. çok güzel diyordu..

      Herkesi mest etti.. Çok güzel okudu.. sonra Kur’an-ı kerimi yerine koydu.. ve  İmam’ın elini öpmek istedi ve imam müsaade , kendisini öptü.. o yavrucak o cahilin hışımlı bakışları arasında çekip gitti..

      Yanımdaki cahil adam o kadar sinirimi bozdu ki : cenaze sahiplerine Allah’a ısmarladık diyemeden dışarı çıktım, hanıma telefon açarak dışarda olduğumu söyledim ve eve gittim ama adam sinir sistemimi çok bozmuştu..

      Cahil ve yobaz adamlar dan bu ülke ne zaman kurtulur bilemiyorum..

      Başta söyledik ya : bedava satılık acil cahillik var diye..

      Böyle beyni sulanmış sözde Müslüman yobazlar var..

      Birde aydın geçinen dilde Müslümanlar var ki : cenazede alkış tutarlar.. sloganlar atarlarda bir Fatiha bile okuyamazlar..!

      Merhum Münir Özkul’un cenazesinde : Mahmut hoca diye peşinden koşanlar gibi..

      Atalarımız: Bir paranın geldiği yer gittiği yerden belli olur ! demişler..

      Bende buna diyorum ki : Bir adamın yaşamı, hayat şartları, yaşadığı dünyası gittiği yerden belli olur..

      Allah bir fatiha’yı nasip etmezse birine, alkışlanarak son yolculuğuna uğurlanır, Allah rahmet etsin diyeni olmaz !

      Büyük sosyetemize mensup kişiler ölünce bakıyorum: alkışlar – zılgıtlar ile çiçeklerle o gideceği yere gidiyor.. o cahillik- bizimki cahillik, ikimside bedava satılık cahillik, buyurun almak isteyen varsa üzerine para bile verim !

      Allahım ülkemizi bu cahillerden kurtar.. amin..

      İyi günler..