Bitlis de beş minare !

Gazeteci ve köşe yazarı Bekir Doğan bu haftaki yazısında şu konuyu ele aldı;

    Kar- Kayak- Tarih, doğa, Ilıca- İçme olmak üzere Allah her şeyi vermiş ama ne var ki Bitlis, terörün kanatlarının gölgesinde kalan bir ilimizdir..

    Halk terör belasından kurtulmak normale dönmek istiyor.. terör sebebi ile sürekli göç vermekten bıkmış usanmış..

    Bugüne kadar Bitlis Merkez de , terör olayı olmamasına rağmen, bir ilçesinin Karsal’ında karayolunda meydana gelen olaylar sebebi ile terör korkusu sebebi ile Bitlis turizmden hak ettiği hakkı alamıyor.. yanlışlar sebebi ile yanlış tanınıyor..

     Çünkü Güneydoğu denildiği zaman : Terör akla geliyor.. Bitlis de bu bölgenin içinde yer alıyor..

     Biz bile işin doğrusu korkarak gitti..

     30 Mart 2014 de Ak Parti Bitlis de yanlış adayla yola çıkması sebebi ile Bitlis Belediye başkanlığını HDP kaptırmasının şokunu halen halk üzerinden atamamış..

     35 yıldan beri biz terörü ilimize sokmadık, HDP ‘li belediye başkanının ne işi var ilimizde diyor ve bin kere isyan ediyorlar.. kendi kendilerine kızıyorlar.. bizi dinlemeyen Ak Partili yöneticilere kızıyorlar..

     Bingöl, Diyarbakır, Muş, Van da Çözüm süreci : ile kazılan hendekler, Devlet ile PKK arasında kalan vatandaşların acılarını gördüm.. bir yanda devlet bir yanda PKK !..

      Bitlis halkı dik durmuş iline PKK sokmamış ama.. HDP’li belediyelerin PKK verdiği destekle yöre halkının çektiklerini gördüm ve yaşadım..

      Güneydoğu da : acı ama gerçek , çözüm sürecinde T.C. Devleti diye bir şey kalmamış..

      Kaymakamlıklar- Valilikler hariç, her yerden bayrağımız indirilmiş, bölge HDP’li belediyeler dahil olmak üzere PKK tarafından siyasi kanadı HDP tarafından işgal altına girdiğini üzülerek gördüm..

      Devlet yerine korku ile HDP ve PKK’ya sarılmışlar..

      Yollar- Tüneller, alt geçit üst geçitler, hava alanları ve yapılan hizmetlerin karşılığı bu olmaması gerekliydi.. ama iç ve dış düşmanlar sebebi ile iki ayrı kutup oluşmuş..

      Bitlis de : hali vakti iyi olan elinde üç beş kuruşu olan : malını satıp büyük şehirlere gitmiş.. sebebi iş alanının olmaması..

      Güneydoğu halkı: Devletin yayında olmuş, devlet onu PKK karşı koruyamamış, FETÖ ‘cülere karşı koruyamamış.. Terör örgütlerine karşı koruyamamış.. PKK yanında olmuş bu defa da karşısına kimin nesi olduğu belli olmayan devlet çıkmış..? devlet gibi görülen Türkiye Cumhuriyeti devletimi yoksa başka devlet mi ?...

      En büyük etki ise : Batıdan doğuya sürgün giden devlet memurları sebebi ile devletin kötü yüzünü gören bölge halkı çareyi batıya kaçmakta bulmuş..

      Artık doğu : Sürgün yeri olmaktan çıktıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti devletini tanıma imkanı bulan halkımız.. bu defa da kime inanacak ? onu bilemiyor..

      Orada kalan ise : PKK ile Devlet Arasında gidip geliyor..

      Ama kimse silahlı mücadele istemiyor..

     Ak Partiye kızarak verilen yanlış oyların sonunda HDP Bitlis’e girmiş..! ama PKK da istemiyorlar.. HDP’yi de istemiyorlar.. istemiyorlar ama T.C. Devletini görmek istiyorlar..

     Silahlı mücadeleye karşıyız diyorlar..

     Tatvan da görüştüğümüz bir ağabeyimiz:

     PKK Kürtlerin hakkını arıyorum diyor ama bizim değil AB ve ABD ‘nin  hakkını arıyor..

     Türkiye de Kürt vatandaşlar: Çocuklarını okutarak, öğretmen, memur, mimar, mühendis, doktor, hakim, savcı, bakan, subay olmak üzere okuyan her yere geliyor.. ! gelme diyen var mı ? yok peki neyin hakkı ?...

     Neyin hakkı PKK kimin hakkını savunuyor ?

      Bakanımız var milletvekillerimiz var, kız alıp kız vermişiz, bizim azınlık diye bir sorunumuz yok, veya Ankara da yaşayanla, benim aramda bir fark yok.. Anayasa önünde herkes eşit haklara sahip, Bugün Suriyeliler bile bizimle aynı hakka sahip ! ama yıllardır.. kürt halkının hakları diyerek bizleri kandırdılar ! diyor.. ilave ediyor.. uyanıyoruz..!

      HDP veya PKK destek veren varsa hala onlara soruyorum: Türkiye de kürt- Türk- Çerkez, Laz, Sünni ve Alevi ayrımı var mı ? , uyanın artık uyanın !.. “ diyerek isyan ediyor..

      ABD ki gibi : Bu zenci diyerek vurulduğu gibi: Türkiye de yaşayan ,”  Ermeni, Hıristiyan, Kürt, Türk, Arap, Suriyeli, Lazı – Çerkezi, Alevisi – Sünnisi her hangi bir mezhep veya dinden olan biri polis ve asker tarafından azınlık diye vuruluyor mu ?..

      O halde : bugün birlik günü vatanımıza sahip çıkma günü, Bitlis, tarihi doğal güzellikleri, turizm merkezi ile yılda en az 5 milyon turist ağırlaması gereken yer ama, Terör belası sebebi ile kendi halkımız bile gelmiyor artık bunu görün şu terörü bitirelim..! “  diyor..

      PKK ve HDP isyan ediyor.. düne göre bugün isyan etme oranı çok daha fazla çünkü bölge halkı hakiki devletini bulduğuna inanmaya başlamış..

      PKK’lıların Kürtçe- Ermenice yazılar yazması, T.C. Tabelalarını indirmelerini yöre halkının bir çoğu içine sindirememiş.. Tek bayrak tek millet diyorlar..

      Yöre halkı: Kız alıp kız verdik, biz etle tırnak olmuşuz.. Tek vatan, Tek Bayrak, Tek Devlet – Tek Millet olarak biz yaşamak istiyoruz.. mahalli dilimiz kürtçe olsa da vatanımız Türkiye resmi dilimiz Türkçedir,” diyorlar.. ama HDP’li belediyeler böyle demiyor..

      15 Temmuz 2016 Darbe girişimin bir hayırlı tarafının vatanımıza sahip çıkmanın önemini artırdığını görüyoruz özellikle Güneydoğu da..

      Halkın Türk Bayrağına sahip çıkmaya başladığını görüyoruz.. ama Devletimiz var olduğunu orada göstermesi gerekiyor..

       Bitlis de beş minare var mı ? orası yarın..

       İyi günler..