Cumhuriyet gazetesinden 19 isme terör iddianamesi hazır
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcıvekili Mehmet Akif Ekinci koordinesinde savcı Yasemin Baba tarafından Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında "PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları" iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı.
Soruşturma sonucunda hazırlanan 274 sayfalık iddianamede, Can Dündar, Akın Atalay, Ahmet Şık, Bülent Utku, Kadri Gürsel ve Aydın Engin ile "jeansbiri" hesabının sahibinin de aralarında bulunduğu 19 şüpheli yer aldı.
İddianamede, şüpheliler Can Dündar, Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan ayrı ayrı 7,5 yıl 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, şüpheliler Bülent Utku, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması öngörüldü.
Ahmet Şık'a "PKK ve DHKP'/C"den hapis cezası istemi
İddianamede, şüpheliler Güray Tekinöz ve Turhan Günay'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 8,5 yıldan 22 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Twitter'daki "jeansbiri" hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'nun "silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla, firari şüpheli İlhan Tanır'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar istenen iddianamede, şüpheli Ahmet Şık'ın "PKK ve DHKP/C'' silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
"Yoğun bir algı operasyonu başlatmıştır"
İddianamede, "2013 sonrasında Türkiye'ye yapılan uluslararası açık ve örtülü operasyonlarda aktif rol alan gazete, terör örgütleri FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C'nin eylemlerini perdeleyerek, basın özgürlüğü ve evrensel hukukun sağladığı ağır eleştiri içeren haber ve yorum yapma hakkının çok ötesinde geçmiş, kayıt dışı illegal siyasete zemin hazırlayarak Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı asimetrik savaş yöntemleriyle hedef tahtası haline getirmek üzere yoğun bir algı operasyonu başlatmıştır." ifadelerine yer verildi.
"Terör örgütleriyle ittifak halinde"
Cumhuriyet gazetesinde çıkan bazı haberlere yer verilerek, gazetenin 2013'ten sonra terör örgütleri FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C ile ittifak halinde olduğu belirtilen iddianamede, şu değerlendirmeler yapıldı:
"Cumhuriyet gazetesinin manipülasyon ile gerçeği perdeleyip FETÖ/PDY, PKK/KCK ile DHKP/C terör örgütlerinin amacına uygun hareket ederek iç kargaşa çıkartmaya ve ülkeyi yönetilemez hale getirmeye yönelik haber ve yazılara imza attığı müşahade edilmiştir. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünden iki gün önce Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Aydın Engin'in darbe teşebbüsünde bulunan FETÖ/PDY mensuplarının kendilerini tanıttıkları 'Yurtta Sulh Konseyi' ismini 13 Temmuz 2016 tarihli yazısının başlığında kullanması ve itirafçı darbecilerden alınan bilgilere göre bu tarihin darbe teşebbüsünün alt kademeye iletildiği tarih olması son derece manidardır."
"Terör örgütlerini ve eylemlerini meşrulaştırmaya çalışan haberler yapıldı"
Şüphelilerin bu yöntemi kullanarak çeşitli terör örgütlerini ve bunların mensuplarını masum göstermeye, eylemlerini meşrulaştırmaya çalışan birçok yayına imza atılmasından sorumlusu oldukları vurgulanan iddianamede, "Atatürk tarafından ismi verilen ve Atatürk ilkelerinin savunuculuğunu yapmış bir gazetenin, son birkaç yıldır Türkiye Cumhuriyeti'ni yok etmeyi amaçlayan silahlı terör örgütlerinin amaçlarına aracı olmasının basit bir yayın politikası değişikliği ile açıklanması mümkün değildir." denildi.
Başsavcılıkça onaylanan iddianame, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme heyetinin, 15 gün içerisinde iddianameyi inceleyerek, reddine veya kabulüne ilişkin bir karar vermesi bekleniyor. İddianamenin kabulü halinde şüpheliler ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.