Devlet memuru gazetecilik yapamaz!

Kahramanmaraş kent merkezinde günlük olarak yayım yapan “Manşet” gazetesinin 17 Kasım 2016 tarihli Perşembe günkü sayısı “Devlet memuru gazetecilik yapamaz!” manşetiyle çıktı.

İşte haberin ayrıntıları;

Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, devlet memurlarının gazetecilik yapmasının kanuna aykırı olduğunu bunun tespiti halinde gerekli ceza ve müeyyidenin uygulanacağını söyledi. Vali Özkan, kentte görev yapan ulusal ve yerel basın mensupları ile Mado Evinde tanışma toplantısı düzenledi. Toplantıda gazetecilerin sorunlarını dinleyen Vali Özkan, gazetecilik yapan devlet memurlarının durumu ve Kurum amirlerinin hangi durumlarda basın açıklaması yapması gerektiğine değindi.

“BASIN MENSUPLARINI ÖNEMLİ BİR PAYDAŞ OLARAK GÖRÜYORUZ”

Vali Özkan, gazetecilik mesleğinin kamu otoriteleri ile toplum arasında köprü vazifesi gördüğünü belirterek şu şekilde konuştu, “Basın mensupları sadece kendi adlarına değil bütün toplumun hak ve hukukunu taşımak, kamu otoriteleri ile toplum arasında ki köprü vazifesini görmek ve en azından mahalli basın dediğimiz zaman bu genel iletişim stratejisinin dışında ilimizin, şehrimizin özelliklerini, güzelliklerini her tarafıyla teneffüs etmede, projeleri ve hedefleri ortaya koymada birinci dereceden istifade edeceğimiz kurumlar ve aktörlerdir. Bu yönüyle mutlaka sizlerden istifade edeceğiz. Kişi olarak aslında benim değil katılımcı bir demokratik anlayış içinde bütün kamu ve kurumlarının toplumun temayüllerini taleplerini alıp ona göre karar üretmeleri lazımdır ki, bunu da en iyi taşıyıcı olan sizlersiniz. Yapılan faaliyetlerin kamuoyuna tanıtılması hem yapılan faaliyetlerde iyileştirilmesi gereken noktaların paylaşılması gibi dolayısıyla bizim yönlendirilmemiz açısından da çok önemli bir basın mensuplarının misyonu vardır. Dediğimiz gibi mahalli basın olunca şehrimizin özellik ve güzelliklerini ortaya koymakta mutlaka sizleri önemli bir paydaş olarak görüyoruz.”

“BASINA BİLGİ VERME YETKİSİ BELLİ MAKAMLARA VERİLMİŞTİR”

Kurum amirlerinin hangi durumlarda basın açıklaması yapması gerektiğine de değinen Özkan, “Kurum amirleri ve devlet memurlarının açıklama yapması bu konu ile ilgili normatif düzenlemelerde bakanlıklarda ve hangi sektörde ise o bakanlığın politikalarını açıklama yetkisi bakandadır, taşralarda ise Valilerdedir. Ama şöyle bir husus var, katılımcı bir yönetim anlayışıyla vatandaşın katılımını sağlamak için basın mensuplarının da kamu faaliyetlerini, organizasyonları ve sektörlerin faaliyetleri ile ilgili kaliteli verilere ulaşmak ve toplumun doğru bilgileri edinmesini sağlamak ile ilgilidir. Bu ikisi arasında bir dengenin kurulması lazım. Bazen şöyle durumlar olabiliyor, gerçekten maddi bir bilgiyi, istatistikî bir bilgiyi, riski olan bir bilginin verilmesi ile değerlendirme ve hükümet politikaları ile teyakkuz teşkil edecek bir değerlendirmede bulunan kişiler olabilir. Bu çalışan da olsa. Bu nedenle basına bilgi verme yetkisi belli makamlara verilmiştir. Bizler illerimizde istatistiki bilgilerde diğer hızlı bir şekilde verilmesi gereken konularla ilgili il müdürlüklerimize toplantılarda söylemiştim. Tekrar söyleyeceğiz. Ama sizde takdir edersiniz ki belli uygulamalarla ilgili veya değerlendirmelerle ilgili devlet kamu tüzel kişilerin faaliyetleri ile ilgili, politikalarıyla ilgili mutlaka bizimle koordineli bir şekilde bilgilendirmenin yapılması lazım. En kötü ihtimal o birimden sorumlu Vali yardımcısıyla koordine edilmek suretiyle hızlı bir şekilde o mekanizmaları kuracağız” ifadelerini kullandı.

“DEVLET MEMURUNUN ÖDEV, HAK, GÖREV VE YASAKLARI VARDIR”

 Toplantıda bir gazetecinin devlet memuru bazı arkadaşların gazetecilik yaptığı sorusu üzerine Vali Özkan, şu değerlendirmelerde bulundu, “Devlet memurlarının, mevcut durumdaki mevzuatta ticaret ödevleri, hakları, görevleri ve yasakları vardır. Ticaret yapma devlet memurunun yasaklı olduğu bir alandır. Bir gazetenin çıkarılması, bir internet sitesinin işletilmesi açısından Vergi Dairesine, Maliye’ye bildirmesi yönüyle ticaret konusu olan bir iştir.  Hal böyle olunca bunları sağlaması lazım. Devlet memuru bir şirketin hissedarı olabiliyor, ama yönetim ve denetime giremez. Bu yönden eğer birde kendi adı dışında başkasının adını kullanıyorsa, maddi delilleri de ortaya koyduğumuz zaman zaten yasak bir durum ortaya çıkıyor. Bunun olmaması gerekiyor. Somut olarak bildiğiniz devlet memurlarından böyle bir faaliyeti icra eden varsa ona biz gerekli bilgilendirmeyi ve müeyyideyi uygularız” dedi.