Dulkadiroğulları Devlet Olarak Düşünülmeli
Dulkadiroğlu Hanedan Mensubu, Gazeteci Araştırmacı Hakan Türken Dulkadiroğlu, Bugün Gazetesi Yazarı Mehmet Doboğlu’nun ilimiz tarihi ve kültürüne ışık tutan yazı dizisinden övgüyle söz ederek, Devlet Alametleri ile Dulkadiroğlu Devleti başlıkla bir bildiri ile diziye katkıda bulundu.
Dulkadiroğlu bildirisinde şu görüşlere yer verdi; “ Büyük Türk Tarihinin güzide hanedanlarından olan Dulkadiroğullarının izleri hüküm sürdükleri tarihlerden asırlar sonra dahi devam etmekle birlikte bu hanedan soyundan gelen ve onlara akraba topluluklarından olan kolların mensupları benliklerini halen büyük bir tutku ile sürdürmektedirler. XIII asrın sonlarından başlayarak XIV, XV, XVI yüzyıllarda dönemin en büyük devletlerinin siyasi hayatlarında önemli roller edinen, gerek savaşlar gerekse anlaşmalar ve mahirane diplomatik süreçlerle konumlarının önemini arttıran Dulkadirliler bir Beylik değil bizzat Devlet olduklarını ortaya koymuşlardır. Bu bildiride Dulkadir Hükümranlığını, tarihçilerimizin eski bir dönemde Beylik olarak yorumlayışlarının sonraki dönemde de birbirini takip eden esinlenmelerle Beylik olarak düşünülmesi tezatını ortaya sererek Dulkadiroğullarının neden Devlet olarak düşünülmesi gerekliliğini açıklayacağız.Dulkadirli Sultanları, muntazam bir siyasi diplomasiye sahip olmalarının dışında ülkelerinin yayıldığı geniş alanlarda Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti ve diğer Türk Devletlerindeki iller yönetim sistemini uygulamakta idiler. Bu idare sistemine göre de Dulkadirli Sancaklarına yine Dulkadirli Hükümdarının erkek çocukları olan Dulkadirli Şehzadeleri tayin olunmakta idi. Dulkadir Sultanının oğullarının dışında da kimi Sancaklara da yine Hükümdarın erkek kardeşi yada amcazadesi olan diğer Dulkadiroğlu Şehzadeleri tayin edilmekte idi. Daha sonraki dönemlerde Rumeli’den Mısıra kadar uzanan bir coğrafyada etkin olan Dulkadiroğulları, Sancakları, kendilerine ait kanunnameleri ve dönemindeki bir çok Avrupa ve Asya Devletlerinin ordularından daha kalabalık bir orduya sahip oluşları ile birlikte Devlet olmanın bütün özelliklerini taşımakta idiler. Zamanın en güçlü devletlerine karşı defalarca zaferler kazanan Dulkadirli Devleti, dini yönden de İslamiyete sıkı sıkıya bağlı idi. Dulkadirli Sultanlarının Anadolu’dan Kudüs’e ve kutsal topraklara kadar uzanan kurdukları onlarca Vakıf, islami inançlarının ne ölçüde sağlam olduğunun da kanıtı idi. Dulkadirli Devleti bu inançlarının gereği de devletlerinde Şeyhülislamlık kurumunu yaşatmakta idi. Dulkadirli Devleti şeyhülislamlarının en bilinenlerinden biri olarak büyük üstad Necip Fazıl Kısakürek’inde ceddi olan Mevlana Bektuti Hz.lerini örnek olarak gösterebiliriz. Ayrıca, iki asıra yayılan hükümdarlıkları zamanında Dulkadirli Hükümdarlarından olan Melikül Muzaffer Şehsuvar Bey kendi döneminde Dulkadirli sikkesi de bastırmıştır. Sultan Alaüddevle’nin temsilide olsa kestirdiği Gümüş sikkelerin varlığıda bilinmektedir.Öte yandan bildiride, Dulkadirli Hükümdarlarının kullandığı Sultan, Şah, Melik, Emir gibi ünvanlarının da devlet olduklarına dair tarihe düşülen önemli bir şerh olduğu anlatılacaktır.
Bildiride Devlet kelimesinin ne anlama geldiği ve buradan çıkarımla yukardaki tüm bu Devlet alametleri işlenerek Dulkadirlilerin Beylikten ziyade Devlet oldukları gerçeğine işaret edilecektir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.