Gülpak’la İçten Bir Söyleşi
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürü Mehmet Gülpak’a konuk olduk. Genel Sağlık üzerine bir söyleşi yaptık. Sorduğumuz sorulara içtenlikle cevap veren Gülpak, SGK’daki hizmet anlayışının değiştiğini ve değişimleri de halka anlatmalarının bilgilendirmelerinin başlıca görevlerinden biri olduğunu vurguladı.
SGK’da değişimin adı Mehmet Gülpak
Röportaj: Zeki Demir
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
1973 Kahramanmaraş doğumluyum. Dumlupınar ilköğretim okulu, Gazi ortaokulu, Kahramanmaraş Lisesi 1991 senesine kadar hayatımız burada. Şehrin tanınmış veya tanındığını düşündüğümüz kendimizce ailelerle Gülpakailesindenim. 1991’den sonra İstanbul Üniversitesi Siyasal Gıda Fakültesi, Kamu yönetim bölümünü kazandım. 1995’te mezun oldum. 1995-1997 arası Marmara Üniversitesi Sosyal Günler Bilimler Enstitüsü Ana Bilim Dalında Yüksek Lisansımı tamamladım. Akabinde hemen bir sonraki 9 Mart 1998’de de eski SSK Genel Müdürlüğü Sigorta Müfettişi olarak göreve başladım. 2001 yılın da Sigorta Müfettişi oldum. 2007 yılında SGK ilegörüşerek SGK Müfettişi oldum. 2010 yılında SGK Baş Müfettişi oldum. Ondan önce yaklaşık bir 12 yıl Adana da görevimizi ifa ettik. 2010 yılının Temmuz ayına kadar. Adana’da kaldığımız süre içerisinde yaklaşık 1-2 yıla yakın Adana grup başkanı yardımcılığı yaptım. Geçen yıl 31 Ocak’ta da Ankara Sıhhiye Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğüne atamam yapıldı. 6 ay orada bulunduktan sonra 31 Temmuz’da oradan ayrıldım. 1 Ağustos 2011’de de buraya başladım. Şu gün için hala devam ediyoruz. İki tane dünya tatlısı oğlum var.
Bu son zamanlarda en çok konuşulan Zorunlu Sağlık Sigortası,bunun hakkında kısa bir bilgi alırsak kimler yararlanabilir, kimler yararlanamaz, yaş sınırlaması var mı?
Zorunlu Sağlık sigortası ya da kanunda ki anlamıyla Genel Sağlık Sigortası, 2006 yılında bildiğiniz gibi 5510 sayılı yasa 16 Mayıs 2006 tarihinde çıktı. 1 Ocak 2012 tarihi itibariyle de Genel Sağlık Sigortası yani 5510 sayılı yasa içerisinde yer alan Genel Sağlık Sigortası da hemen hemen tüm vatandaşlarımız için zorunlu hale geldi. Tüm vatandaşlarımız hemen hemen diyorum çünkü sadece küçük bir istisnası kaldı. Şimdi bu Genel Sağlık Sigortası kimler yararlanacak. Genel Sağlık Sigortası hali hazırda çalışan herkesGenel Sağlık Sigortası yani eski tabirle SSK’lı olan Bağ-kur’lu olan Emekli sandığına tabi olan bizim yeni tabirle 4A 4B4C Sigortası dediğimiz herkes Genel Sağlık Sigortası kapsamında. 1 Ocak 2012 tarihi itibariyle Yeşil Kartta Sosyal Güvenlik kurumunun devralması sebebiyle bu kişilerde bu tarih itibariyle otomatik olarak Genel Sağlık Sigortalısı oldu. Bunun dışında bizim Kahramanmaraş genelinde 87 bin kişi olduğunu tespit ettiğimiz vatandaşımız da bunlarda ne SGK’lı çalışanı olarak veya emekli olarak veya hak sahibi olarak ne SGK’lı durumda ne Yeşil Kartlı. Yani hiç sağlık güvencesi olmayan 87 bin kişi var. Bu kişilerde Genel Sağlık Sigortası olması zorunlu. Geriye kalan ne oldu. Bizim eski 506 Sosyal Sigortalar Kanununun 20. Maddesi gereğince kurulan banka sandıkları var. Şuan an için onlar devrolmadı. Sadece o banka sandıklarına tabi olan çok küçük yüzdeyle ifade etmek gerekirse belki yüzde 1 bile olmayacak vatandaş kitlemiz var. Onlar devrolmadı onun dışında herkes bugün için Genel Sağlık Sigortalısı. Bunlarda son günlerde gündemde olduğu için özellikle belirtmek gerekiyor. Çalışanlar için yani Emekli sandığı, SSK, Bağ-kur yeni tabiriyle 4A, 4B, 4C çalışanları için ve bunların bakmakla yükümlü oldukları için herhangi bir sıkıntı yok. 1 Ocak tarihi itibariyle Genel Sağlık Sigortalısına geçen Yeşil Kartlılardan vizeleri dolan bunun altını çizerek söylüyorum vizeleri dolanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek gelir testi yaptıracaklar. Yaptıracakları bu gelir testi sonucunda eğer ki gelirle asgari ücretin üçte birinden az ise burada üçte birinden az derken bunu açmak istiyorum. Kişi başına düşen yani bir evde atıyorum 5 kişi yaşıyor. Haneye gelen toplam gelir 1000 Lira diyelim, şimdi bunu sadece aile reisinin geliri olarak dikkate almayacağız.O evde kaç kişi yaşıyor, 5 kişi bini beşe böldünüz aylık 200 Lira. Bu kişiler asgari ücretin üçte birinden gelirleri az olduğu için ücretsiz olarak Genel Sağlık Sigortasından yaralanacaklar. Bunların Primlerini hazine karşılayacak. Öte yandan asgari ücretin üçte biri ile asgari ücret arasında geliri olanlar 35 Lira aylık Prim ödeyecekler. Asgari ücret ve asgari ücretin 2 katı geliri olanlar ise bunlar 106 Lira Prim ödeyecekler. Birde son olarak asgari ücretin 2 katı üstünde olanlar bunlarda 212 Lira Prim ödeyecekler. Şimdi Kamuoyunda sıkça yerel gazetelerde veya ulusal medyalarda benim sıklıkla gördüğüm bir yanlış anlaşılma var. 1 Ocak’tan sonra 31 Ocağa kadar Gelir testi yaptırmayanlar cezalı duruma düşecek ceza ödeyecek gibisinden yayınlar yapılıyor, halk arasında da böyle bir bilgi var. Bu tarihe kadar bildiri yapmayanlar veya Gelir testi için müracaat da olmayanlar üst limit olan asgari ücretinin 2 katı üzerinde gelirleri var sayılarak Genel Sağlık Sigortasına tabi olacaklar. Ama bu şu demek değildir. Bu kişiler bundan sonra ömür boyu bu gelir üzerinden Prim ödeyecekler değil. Gelir testine müracaat edenler daha az daha düşük gelire sahip olduklarını söylerler ve daha az Prim öderler. Veya da hiç Prim ödemek zorunda kalmayabilirler.
Bu Zorunlu Sağlık Sigortasının bekleme süresi var mı?
Şimdi kendileri Prim ödemek zorunda olanlar 35 Lira ile 212 Lira arasında Prim ödemek zorunda olanlar. Bu kişiler teşvik tarihinden itibaren 1 aylık Prim ödedikleri takdirde Genel Sağlık Sigortasından faydalanacaklar. Yani geldiniz bugün Gelir testi sonucunuz geldi biz sizi tescil ettik. Siz dediniz ki ben hemen Hastaneye gidiyorum.Hayır, gidemezsiniz yasa gereği 30 gün Genel Sağlık Sigortası Primi ödedikten sonra biz size sağlık yardımı verebiliyoruz. Bu 30 günlük süreyi ödemeden veremiyoruz. Burada aslında en çok dikkat edilmesi gereken hususta bu zaten. Ben o yüzden diyorum ki özellikle vizesi bitenler ve bitmek üzere olanlar lütfen zamanınızı geçirmeyin çünkü süre gelen hastalıkları varsa sürekli tedaviler yapılması gerekiyorsa o zaman bir aylık sürede ne yapacak onlar? Ancak eğer ki bunlar Prim ödemeden yararlanacaklarsa Primler hazine tarafından karşılanacak ise bundan hemen faydalanabilirler bunda sıkıntı olmaz. Ama bu tarz sıkıntı olacak çok olacak çokça vatandaşımız çıkabilir.
Kahramanmaraş’ta kaç kişi Zorunlu Sağlık Sigortasını yaptırttı?
Şuan için bir sayı vermemiz mümkün değil. Yani siz bunu Yeşil Kart anlamında soruyorsunuz. Bunu şundan dolayı geçen haftaya kadar, geçen hafta Cuma gününe kadar başvuruları biz alıp Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına gönderiyorduk. Akabinde bu Pazartesinden itibaren başvuruları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları almaya başladı. Şuan ki geçmişte ki Yeşil Kart Bürosundan o sebepten dolayı kapsama alınan sayısı şu dakikadan sonra bilemiyoruz. Çünkü gelir testi sonuçlanmadı. Gelir testlerinin sonuçlanıp gelmesi lazım. Biz ondan sonra tescil edeceğiz.
Basında devamlı olarak Zorunlu Sağlık Sigortasının ertelenmesi gündeme geliyor, söz konusu olabilir mi?
Değil! Artık bu bir defa yürürlüğe girdi. Belki yapılabilir mi bilemiyoruz. Bunlar tamamen yasa değişikliği olacak şeyler. O yüzden bilemeyiz. Belki gelecekte bir Prim affı olur mu olmaz mı bunları bilemeyiz. Bunlar çünkü neticede yasayla olacak şeyler.İdarenin yapacağı böyle bir şey yok.
Kayıtlı istihdamı teşvik toplantısı yaptınız, Bu toplantıyı kısaca özetini alalım?
Okunuşu KİTDP, Kayıtlı İstihdamı Teşvik ve Teknik Destek Projesi. Bu Avrupa Birliği Projesi. Kurumumuz tarafından yürütülüyor. Şuana kadar yanılmıyorsam Türkiye deki 30 il de birtakım seminerler ve konferanslar düzenlendi. Ve son olarak ta dün itibariyle Kahramanmaraş ta başladı. 4 günlük süre boyunca Sosyal taraflar, Sendikalar konu ile alakalı dernekler, Vakıflar kendi personelimiz bunlara biz eğitim veriyoruz. Eğitim veren kişiler alanda uzman kişiler. Üniversite den hocalarımız var. İngiltere den gelen yabancı bir uzmanımız var. Kayıt dışılığın farkındalık yaratarak önemini anlatmak. Hep şununla olmuyor. Yani insanları cezalandırarak kayıt altına almanız mümkün değil. Bir defa bu işe inanmış olmanız lazım. Yani sizin sigorta isteyebilmeniz için bir kişiden bu işe bir inanmış olmanız lazım. Biz bilinçlendirmek istiyoruz. Bu yapılan eğitimlerimizde gerek personelimiz gerekse sosyal taraflarla yaptığımız eğitimin gayesi bu, bilinçlendirmek. Ben yaklaşık bir 14 – 15 yıllık müfettişlik geçmişim var. Orada gördüm başladığımı noktaları. 1998 de başladığımda gördüm. İnsanlar sigortayı ne yapacağız derlerken ve işe girerken de pazarlık unsuru olarak yani nedir pazarlık unsuru olarak benim sigortamı yapma ücretimi şu kadar ver der. Ama bugün gelinen noktada işçi diyor ki benim sigortamı yap ama maaşımı eksik ver diyor. Yani bu aslında bir bilinçlenmenin ve ya da faydasına inanmanın Sosyal Güvenlik faydasına inanmanın sonucu.
Kahramanmaraş’ta kaç kişi sigortalı?
2011 yılı Kasım sonu itibariyle yaklaşık sigortalı sayımız 104.000 bin eski SSK’lı sigortalımız var. 27.000 civarında Bağ-Kur’lusigortalımız var. Emekli sandığı sigortalımız da yanılmıyorsam 14 000 civarında olması lazım. O sayısal verilere bakmam lazım. Onları ezbere söylemek doğru olmaz. Biz Kahramanmaraş olarak gelirimizi giderimizi bilançomuzu çıkarmaya çalışıyoruz. Yani bizim ay bazında emeklilere ödediğimiz miktar ile sağlık olarak harcadığımız para ve bunun karşılığında tahsil ettiğimiz Primler ne kadar? Yani bir Ticaret hesaplama mantığı ile düşündüğümüz takdirde karda mıyız zararda mıyız? Bunu da çıkarttık. Şu süreç olmasaydı biz basınla bir toplantı yapıp onu da paylaşmayı düşünüyorduk, bu sürecin sonun da onu paylaşırız.
Sigorta Primleri tam olarak ödeniyor mu?
Şuan için yüzde 90 civarında tahsilat oranımız var. Fakat geçmiş dönemde birikmiş alacağımız fazla. Tahsilat yönüyle alacaklarımıza biraz hız verdik. Özellikle de icraya intikal eden işveren borçları için ikna yöntemini kullanarak yani adamın işvereni, malını,mülkünü satmak çok da arzu etmediğimiz bir olay neticede tabir yerindeyse işverenler bizler için nasıl diyeyim onlar varsa biz varız. Yani onlar yoksa biz yokuz zaten. Ondan dolayı biz mümkün olduğunca yapıcı bir çalışma ile borçlarımızı da aza indireceğiz. Çünkü yapılandırmadan faydalanmayan veya da faydalandığı halde düzenli ödemeyen ciddi sayıda bir işverenimiz söz konusu.
Peki on olarak Kahramanmaraş kamuoyuna söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Son olarak şunu eklemek istiyorum. Kahramanmaraş Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü çalışıyor ve kimsesizlerin kimsesi olmaya aday, kimsesizlerin kimsesi olacak. Bu bundan sonra da böyle devam edecek. Bide şunu belirtmek istiyorum. Hani az önce dedim ya biz kimsesizlerin kimsesi olmak istiyoruz yani bunu slogan anlamında söylemedim. Bizim tespit edemediğimiz yakınları ölmüş, Maaş bağlanacak kişiler varsa lütfen en kısa sürede bize müracaat etsinler. Mesela en son bu istasyon köprüsünün oradaki kazada iki vatandaşımız rahmetli oldu. Biz onlardan bir tanesi ile ilgili bilgileri tespit ettik. Ben arkadaşlara söyledim. Ölen öldü Allah rahmet eylesin. Kalan, geride kalanlar üç gün sonra ev kirasını nasıl verip elektrik, su parasını nasıl vereceğim diye düşünmesin. Bu sorunları daha az düşünsün. Çünkü özellikle erkek gidince evin temel gelir kaynağı yok oluyor. Ve ben arkadaşlara talimat verdim. Bu arkadaşların maaşlarını en kısa zamanda bağlayın diye. Bir tanesinin sanırım Bağ-Kurborcu varmış. O sorunu çözüldükten sonra en kısa sürede maaşlarını bağlayacağız. İş kazası geçirenler, iş kazası geçirenlere biz ölüm sigortasında eğer maaşı hak ediyorsa, ölüm sigortasınında şartı şu: 5 yıl sigortalık süreniz 900 gününüz olacak. Bu varsa biz hemen ölüm sigortasından maaş bağlıyoruz. İş kazasını beklemiyoruz. İş kazasından da gelirse zaten ikinci maaşı alacak. Ben istirham ediyorum. Yakınları ölen kişiler biran önce bize müracaat ederlerse bizde maaşlarını bağlarız. Sadece aylık alan emekli maaşı alan kişiler için söylemiyorum, durumları incelenir biran önce bağlarız. Belki üzerinden kırkı çıkmadan ölen kişinin maaşını eline alır ki kafası biraz olsun rahat eder. Acısını da acı gibi yaşar. Yani geçim kaygısıyla acısını bir tarafa itmez. Benim burada en çok yapmak istediğim bu. Mesela hatırlarsanız Eylül ayındaydı yanılmıyorsam. Termik santralde bir işçinin üzerine bir makine düşmüştü galiba. Ölmüştü Sivaslıydı. Maaşını iki günde bağladık. Yani 28’inde rahmetli olmuştu. 30 Eylül’de de maaşını almıştı. Kurban Bayramından önce maaşını aldı. Eğer ki 1 Ekime kalmış olsaydık Bayramdan sonra maaşını alacaktı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.