Halisdemir'e son kurşunu sıkan hain sadece 'üzgünüm' demekle yetindi
Darbe girişimi gecesi Astsubay Ömer Halisdemir'i yaralıyken son kurşunu sıkarak şehit eden Üsteğmen Mihrali Atmaca, "Üzgünüm, idrak edemedim. Şehide, kahramana ne maksatla attım bilemedim. Fatih Şahin tarafından verilen emre binaen ateş ettim" dedi.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirmek isteyen darbeci general Semih Terzi'yi vurarak darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'i şehit eden darbecilerin yargılandığı davada üçüncü celse başladı. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, taraf avukatları ile müştekiler katıldı. Bugünkü duruşmada Ömer Halisdemir yaralıyken son kurşunu sıkarak öldüren tutuklu sanık Üsteğmen Mihrali Atmaca savunmasını yaptı. Atmaca, Diyarbakır Havaalanı'na giderken otobüste İstanbul'da köprünün kapatıldığını, terör saldırısı olduğunu duyduklarını belirtti. Otobüse bindiklerinde Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarını duyduklarını anlatan Atmaca, "Radyodan Başbakanın açıklamalarını yüzde 90 duydu. Açıklamayı radyodan ben duyunca şoförden sesini açmasını istedim. Bu sayede otobüsün içinde karışık oturan herkes Başbakanın ifadelerini duydu. Benim duyduğum TSK'da küçük bir kalkışma olduğu ve bunun bastırıldığıydı. Bunun üzerine Ahmet Yüzbaşı ile ciddi mahiyette konuşuyoruz. Ahmet Kemal Yüzbaşı bana "Bu paralelcilerin darbesidir" dedi. Ben de böyle bir şey deyince şaşırdım. Oradan biri "Nereden biliyorsun" diye bir şey dedi. O da "Sadece İstanbul ve Ankara'dan bahsediliyor. TSK darbe yapacak olsa her yerde yapar. Neden sadece Ankara ve İstanbul" dedi. Fatih Şahin, Ahmet Kemal Yüzbaşına dönerek çıkıştı. "Eğer darbe emri alırsak buna karşı mı geleceksin" dedi. Ahmet Yüzbaşının rengi attı, canı sıkıldı. Arkamda Barış Başçavuş vardı, "Böyle bir saçmalık olur mu" dedi. Ben de sinirlendim. Ahmet Kemal Yüzbaşına kendisinin yanında olduğumu söylemek için "Paralelcilerle çatışmalara gidiyoruz değil mi komutanım?" dedim. Ahmet Yüzbaşı, "Evet ona göre hazırlığını yap" dedi. Bende tabur komutanına karşı bir soru işareti oluştu. Biz darbeciyiz diye değil ama adamı neden kırdı, neden böyle bir şey dedi diye. Fatih Şahin, "Muhtemel teröristlere, darbecilere karşı birlik olacağız" dedi. Ahmet Kemal Yüzbaşı da aynısını söyleyince paralellere karşı olacağız diye düşündüm ve aklımda soru işareti kalmadı. Bunlar olunca biz ilerlemeye devam ettik ve havaalanına indik. Aşağı indiğimizde tabur komutanı 1 ve 3'üncü görev timlerinin uçağa bineceğini söyledi" diye konuştu.
"BİZİM BAŞIMIZDAKİLERİN YANLIŞ TARAFTA OLDUĞUNU ÇÖZEMEDİM"
Atmaca, otobüste iken Genelkurmay Başkanlığında çatışma çıktığını duyduklarını ve Ahmet Kemal Yüzbaşı ile bunu konuştuklarını yineleyerek, "Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a karşı bir şey var paralelciler yapıyor" dedi. Bizim başımızdakilerin yanlış tarafta olduğunu çözemedim. Ben darbeyi çözdüm, tarafı çözemedim" dedi.
"SEMİH TERZİ'NİN TELEFONUNDA TELEGRAM BENZERİ ARAYÜZÜ OLAN PROGRAM ÇIKTI"
Ankara'ya doğru harekete geçtiklerinde Fatih Şahin'in kendisinin yanına gelip indiklerinde çatışmaya girebilecekleri ihtimali olduğunu söylediğini ifade eden Atmaca, "Fatih Şahin, "Darbeye ilişkin çok ciddi şüphelerim var. Çözemedim ama sen şimdilik kimseye söyleme aramızda kalsın" dedi. Müteakiben Ahmet Kemal Yüzbaşı 12 kişi seçti. Kapılara yakın adamları seçtiğini düşünüyorum, çabuk inip diğer helikoptere binmeleri için. Semih Terzi'nin elinde telefon vardı. Telegram benzeri bir arayüzü olan uygulama açıktı. Ben gördüm, sonra telefonun kılıfını kapattı. Tabur komutanı bana ilk önce benim, ardından başka askerin, onun ardından kendisinin, en sonda Semih Terzi'nin ineceğini söyledi. Normalde ben oradan inemem orası komutanın uçaktan inme kapısı. Uçağın kapısı açıldı ben indim, ardımdan diğerleri indi. Özel Kuvvetler Komutanlığına gittiğimizi bilmiyordum. Kapı açıldı aşağıya indik. İkinci helikopter bizden önce inmiş, belirli yere de geçmişler, ben bunları görmedim. Bizi karşılayan birkaç kişi vardı. İndiğim yeri tanımadım. Çünkü burası komutanın helikopterinin iniş yeri. Ağaçların arkasından Özel Kuvvetlerin binasını gördüm. İçim rahatladı ama kafamda da kuşku oldu "Neden buraya geldik?" diye" şeklinde konuştu.
"FATİH ŞAHİN, ATEŞ EMRİNİ VERİP ATEŞ ETMEYE BAŞLADI"
Atmaca, karargah girişine doğru ilerlerken Terzi'nin 1 metre önünde yürüdüğünü anlatarak, "Kapıya yaklaşırken arkamdan 2 veya 3 el silah sesi duydum. "Ah" diye biri bağırdı, onun sesinden Semih Terzi olduğunu anladım. Sağ çaprazımdan ateş edildi sandım, koşan görmedim. Önümdeki kolonun arkasına sığındım. Müsait anımda da o istikamete bakmaya başladım. Çıplak gözle baktım göremedim, daha sonra silahımın gece görüşü var oradan baktım, onda da göremedim. Görememem normal, çünkü orada kimse yoktu. Ben ateş baskısını net duydum. Fatih Şahin, ateş baskısı emrini verip ateş etmeye başladı. Ben gelişigüzel ateş etmek istemedim. Bu komuta uymadım, ateş etmedim. Daha sonra ateş sesleri kesildi ve Fatih Şahin "AT yapın" dedi. İki kişi gitti. Onlar gidince ben çevrede emniyet alın dediğimi hayal meyal hatırlıyorum. Sesler kesildi ama uzaktan atış sesi gelmeye başladı. Daha sonra uzaktan gelen atış sesinin nizamiyedeki hain darbecilerin, nizamiyeye girmeye çalışan vatanseverlere sıkmasından dolayı kaynaklandığını öğrendim" ifadelerini kullandı.
"EMİR VERİLDİĞİNDEN DOLAYI SİLAHIMI KALDIRIP ŞEHİDE 2 EL ATEŞ ETTİM"
Atmaca, "Ben askerleri mevziledikten sonra tek tek kontrol ediyordum. Herkes mevzilenmişti, bir tek ben ayaktaydım. Şehidin, kahramanın konusu değilde normal çatışma olsa ilk görülecek olan benim. Ayakta milleti güvene almaya çalışıyordum. 2 kişinin AT yapmaya gittiğini gördüm. Şehidin çekildiği anını görmemişim. Bunu yaparken karşımda sadece Volkan Bal Yüzbaşı vardı. Kendisine "Emir gereği çekilin komutanım" dedim. Üzgünüm idrak edemedim. Şehide, kahramana ne maksatla attım bilemedim. Fatih Şahin tarafından verilen emre binaen ateş ettim. Emir verildiğinden dolayı silahımı kaldırıp şehide 2 el ateş ettim" dedi.
"MAALESEF ŞEHİDİMİZİ SALDIRGAN DİYE BİLİYORDUM, ÜZGÜNÜM"
Mahkeme Başkanının, "Hasan Aksoy, "Nabzı hafif atıyor. Onu kurtaralım bu şekilde şebekeyi çökertebiliriz" diye bir şey söyledi mi?" yönündeki sorusuna Atmaca, "Ben orada hiç yoktum. Ben o konuşmayı hiç duymadım. Askerlerin emniyetiyle ilgileniyordum. Ben ateş ederken Ömer Başçavuşun üzerinde üniforma olduğunu bile görmedim. Anormal gelebilir ama karanlıktı. Üniformalı olduğunu görmedim. Volkan Bal Yüzbaşına "Çekilin komutanım emir var" dediğimde çekildi. Maalesef şehidimizi saldırgan diye biliyordum, üzgünüm" cevabını verdi.
"ARKASINDAN "NEREYE KAÇIYORSUNUZ" DİYE BAĞIRDIM"
Atmaca, Semih Terzi'nin vurulmasının ardından Yüzbaşı Ahmet Kemal'in kendisini telefonla aradığını anlatarak şunları kaydetti:
"Ahmet Kemal Yüzbaşı, Erhan Almaz'ın telefonundan beni aradı. Açtım "Semih Terzi vuruldu, vuran da vuruldu, burada her şey çok karışık anlamadım" dedim. O da bana "Karargahtan uzaklaşın, netleştiremediğimiz bir durum var" dedi. Daha sonra Semih Terzi'nin helikoptere götürüldüğünü gördüm. Fatih Şahin'e, "Komutanım burada ne oluyor, nereye gidiyorsunuz?" diye sordum. "Sen gelmiyorsun. Ben gidiyorum buranın emir komutası sende" dedi. Bu gidişten sonra ben Fatih Binbaşına sinirlendim emir komutayı bana verdi diye. Arkasından "Nereye kaçıyorsunuz?" diye bağırdım. Cevap vermedi, duymamış da olabilir. Helikopter gittikten sonra Ahmet Kemal Yüzbaşı ile yine konuştum. Semih Terzi'nin, Fatih Şahin'in hain olduğunu söyledi. Ben de ona "Tabur komutanı tahliye eden helikopterle gitti. Hüseyin Oğuz'u arayın yakalasın" dedim. Ümit Bak ile Mehmet Ali Çelik'in de hain olduğunu söyledi. İsmail Çınar'a Mehmet Ali Çelik ve Ümit Bak'ı yakalayacağımızı, engel olurlarsa önce ayaklarına sıkacağımızı söyledim. İçeri girdik önce Mehmet Ali Çelik'i aldık, "Komutanım bizimle beraber geliyorsunuz sorun çıkarmayın" dedik. Kendisi de elini beline attı. Bunun üzerine silahlarımızı kaldırdık. Bizim bu reaksiyonu görünce silahı bıraktı. Emrin olduğunu söyledi, ben de "Zekai Paşa'nın emrini yapıyorum, zorluk çıkartmayın gelin" dedim. Üzerinden çıkan not defterlerini, telefonları aldık. Daha sonra Turgay Uslanmaz'ı ve Ümit Bak'ı aldık."
Sabah olduğunda Zekai Aksakallı'nın karargaha geldiğini anlatan Atmaca, "Zekai Paşa geldi, yanağımı sıktı "Aslanım eline sağlık" dedi. "Keşke şehit olmasaydı ama yapabileceğimiz bir şey yoktu" dedi" ifadesini kullandı.
(Abdullah Sarıca/İHA)
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.