“Herkesin cebinde ayrı bir vatan haritasına izin verilmez”
Türk Ocağı Kahramanmaraş şubesi tarafından, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Fatih Mehmet Şeker’in sunduğu “Osmanlı’dan günümüze Türkiye’de Siyaset-Tarikat-Cemaat İlişkisi” konulu konferans düzenlendi.
Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinde düzenlenen konferansa İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Fatih Mehmet Şeker konuşmacı olarak katıldı. Şeker, “Osmanlı’dan günümüze Türkiye’de Siyaset-Tarikat-Cemaat İlişkisi” konulu konferans verdi.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Türk Ocağı Kahramanmaraş Şube Başkanı Av. Kemal Yavuz, “Son dönemde yaşadığımız 15 Temmuz başarısız darbe girişimi, millet olarak her birimizi ayrı ayrı yeniden devleti hatırlamayı, devletin varlığının herkes için ne kadar önemli ve elzem olduğunu yeniden hatırlattı” dedi.
Türk devlet geleneğinde devletin babayla, oğulla, kardeşle paylaşılmadığını ifade eden Yavuz, “Kendinden daha ilerde olmasını istediği yegâne insan evlattır. Biliyorsunuz geçmişte bizim devleti temsil edenlerimizin birçoğu oğlu ile bile bu devleti paylaşmamış. Bizim böyle bir geleneğimiz var. Dolayısıyla esas itibarı ile Siyaset-Tarikat-Cemaat ilişkisini biz yeni çözümlemiş bir toplum değiliz. Bizim tarihimizde Mevleviler ve Bektaşilerin bugünkü siyasi partilerden daha fazla toplum içerisinde esnafta, orduda, devlet memurluğunda kendi aralarında bir yarışın varlığını biliyoruz. Bunun vakıaları ile dolu bir tarih yaşamışız ama hiçbir zaman bunlardan hiçbirinin devlete ortak olma ya da bir gün devletin yerine kaim olma amacı sadık olmadığı bir vakıadır. Dolayısıyla biz millet olarak geçmişimizle bunun birçok örneğini tek tek vakıalar olarak sayabiliriz. Bunun aksi olanlarda var ama bu akşam ümit ediyorum ki bugün yaşamakta olduğumuz olayların arka planını Türkiye’deki en ehil kişilerden biri olan değerli hocamızdan dinleyeceğiz. Bu anlamda Türk Ocağı Kahramanmaraş kamuoyuna bir hizmet sunmak istedi. Milletimiz emin olsun devlet mevzu olduğu zaman, devletin bekası mevzu olduğu zaman milletin arasında ki tefrikanın bir anda kaybolduğunu gördük. Bundan sonra da görürüz ümidindeyim. Türk milleti önemli bir sınav vermiştir” şeklinde konuştu.
Kemal Yavuz’un konuşmasının ardında Doç. Dr. Fatih Mehmet Şeker, “Osmanlı’dan günümüze Türkiye’de Siyaset-Tarikat-Cemaat İlişkisi” konulu konferans verdi.
“SİYASET-TARİKAT-CEMAAT, ATEŞ VE BARUT GİBİ”
Şeker, “Siyaset-Tarikat-Cemaat ilişkisi hakkında yani barutla, ateşin bir elde nasıl tutulabileceğinden bahsetmeye çalışacağım. Zira siyasetin varlık sebebi adalet olduğuna göre Osmanlı Devleti medeniyetimizin kemale erdiği dönemi ifade ediyor. Biliyoruz ki fethettiği milletlere bile, ne olaydı bunlar bize kadimden beri bey olaydı denilen bir millet. Dolayısıyla hükümeti hikmet, hikmeti de hükümet yerine koyar. Hakikat, hikmet ve ahlakın bir bütün olduğunu tarihi müşahhas misallerle sergileyen Osmanlı’da toplanıyor. Dolayısıyla her şey gelip Osmanlı’ya dayandığına göre ‘Bir bedevinin gözünde her Türk zabiti Osmanlı Paşasıdır’ sözündeki isabet ortadadır. Bunu söylerken klasik dönemin Osmanlı tipi ile modernleşme dönemi Osmanlı’sı arasında mesafelerin olduğunu bilmez değiliz. Siyasette neyin kudret veya zaaf olduğu hadiselerin gölgesi çekildiği zaman kendisini gösterir. Tarihi şartlardan hareket edildiği zaman herhangi bir sorunun ortaya çıkması son derece tabidir. Bununla beraber şartlar çekilip gittikten sonra o şartların çok başka anlaşılacağı da kendiliğinden aşikâr hale gelir” dedi.
“HERKESİN CEBİNDE AYRI BİR VATAN HARİTASI TAŞIMASINA MÜSAADE EDİLMEZ”
Türk devletlerinde en yaygın hastalığın, devlet adamı olması gerekenlerin bir zümrenin adamlığına soyunduğunu, bir zümrenin adamı olması gerekenlerinde, devlet adamlığına soyunmaya kalkıştığını belirten Şeker, “Dolayısıyla mazide ete kemiğe bürünmüş fikirleri hale uygun ölçüde değerlendirmek ne kadar uygunsa bu günü de geçmişe icra etmek, geçmişe indirgemek yanlıştır. Hadise dün olduğu gibi yalız bir şey olmalıdır, oda Türkiye’dir diyebilmekte toplanmaktadır. Bizim devlet ne siyasi iradenin meşrebinden nede ufkundan ibarettir. Daha amiyane bir ifade ile söyleyecek olursak devlet evlilikse, flört siyasettir. İktidarı teslim alırsını, dizginleri verirsiniz. Bizde en yaygın olan hastalık şudur. Devletin ve milletin adamı olarak bir yerlere gelenler çok geçmeden bir zümrenin adamı olurlar. Devlet olması gerekenler bir zümrenin adamlığına soyulur, bir zümrenin adamı olması gerekenlerde devlet adamlığına soyunmaya kalkışır. Yani bir işi yerine getirebilme kabiliyetinden çok o işi üstlenme hevesine çok değer verildiği barizdir. Pek çok kimse kendi asli meşgalesinin dışında söz sahibi olur. Yani ikbalin yükünü taşıma kudretine sahip olmadığı halde buna talip olur. Bizde makamlar oralara gelenlerden daha büyüktür. Bizim devlet her zaman başa dönmekten çekinmez. Diğer bir ifadeyle söyleyecek olursak herkesin cebinde ayrı bir vatan haritası taşımasına müsaade etmez. Yani kendi zümresini ileriye götürmesine, makamları, mansıpları akrabasına sarf etmesine izin vermez. Yani ölçünün Türkiye olması gerektiğini hatırlatır. Cumhuriyette bir Osmanlı bakiyesi olduğuna göre cemaatleri de pekâlâ tarikatların bir terekesi olarak görebiliriz. Cumhuriyeti cami avlusunda bulmadığımıza göre bütün Osmanlı tarihçilerinin üzerinde ittifak ettiği gibi bizde devletin sadece ismi değişir, cismi değişmez. Şimdi istikamet olarak tarikatlarla cemaatler birbirinin benzeri, birbirinin eşi gibi görülemese de fonksiyon bakımından eşitleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Konferansa Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Rektörü Durmuş Deveci, Rektör yardımcısı İbrahim Solak, KSÜ Öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. İsmail Altınöz, akademisyenler, Kültür Sanat Derneği Başkanı Abdulhakim Eren, Eczacılar Odası Başkanı Murat Aras, eski Milletvekillerinden Ali Topçuoğlu, öğrenciler ve çok sayıda vatandaşın katıldığı konferans ilgiyle takip edildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.