İRMİK HELVASI TOK TUTMA ÖZELLİĞİ İLE RAMAZAN’IN GÖZDESİ
Balkan mutfağının vazgeçilmez tatlılarından olan irmik helvası, tok tutma özelliği ile Ramazan ayında vatandaşlardan yoğun talep görüyor.
Daha önce Bursa'nın İnegöl ilçesinde uzun yıllar aşçılık yapan ve dededen kalma helvacılık mesleğini Eskişehir'de 5 yıldır sürdüren Cevher Mahmutlar, irmik helvasının tok tutma özelliğinin yanı sıra midedeki yaraları da tedavi eden bir tatlı olduğunu belirtti. Osmanlı döneminde tok tutma özelliği bulunduğundan akıncıların çok tercih ettiği ve günümüzde de cenazelerin ve mevlitlerin vazgeçilmez lezzeti olan irmik helvası büyük ilgi görüyor.
Cevher Mahmutlar, sadece cenazelere ve mevlitlere yaptığı helvayı çok beğenilmesi ve hem vatandaşların hem de eşinin ısrarı üzerine Çarşı Cami yanında küçük bir iş yeri açarak yapmaya devam etti. Yaklaşık 3 buçuk saat kavrulan ve bir gün bekletildikten sonra şekeri ile sütü katılan irmik helvasına vatandaşlar büyük ilgi gösteriyor.
İrmik helvasının kilo vermek isteyenler için de bir fırsat olduğunu ifade Mahmutlar, "Araştırmalara göre, Osmanlı zamanında akıncılar savaşa gittiği zaman bu helvadan yermiş. O zamanki en çok tok tutan şey bu helva. Bunu yiyen saatler boyunca tok kalabiliyor. Önüne yemek de koysan, artık bunun yiyenin yemek yeme iştahı kalmaz. Aç karna yediğin zaman mideye bire bir ilaçtır. Midedeki yaralara bire birdir. Sahur yapıldıktan sonra da yenilebilir. Bunun üzerine tatlı da yiyebilirsiniz. Bu da insanın midesini daha da tok tutar. Aşırı bir şekilde de susama olmaz. Bu da eskilerin bize söylediği bir bilgidir" ifadelerini kullandı.
"EŞİMİN VE LEZZETİ TANIYANLARIN ISRARIYLA BU İŞE GİRİŞTİM"
Kendisinin bir Balkan göçmeni olduğunu ve eşinin desteği ile bu lezzeti Eskişehir halkına sunmaya karar verdiğini söyleyen Cevher Mahmutlar, "Rumeli kökenliyim. Osmanlı zamanında Konya'dan 1813'te Balkanlar'a göçmüşüz. Dedelerden miras kalan bu işe biz de başladık. Köyde hasta olduğu zaman cenaze olduğu zaman mevlit ve sünnet olduğu zaman bu tatlıyı dedem kendisi yaparmış. Bu da bize kaldı. Ondan bize geçen bir şey. 1813 yılından beri böyle. Burada büyük bir beyin ameliyatı geçirdim. Onun ardından "Allah'a şükür sen iyisin bu lezzeti Eskişehir'de tanıt" diye ısrar eden eşimin ve cenaze ve mevlitler beğenilmesi üzerine vatandaşların sayesinde bu işe giriştim. Ve de Allah'a bin şükürler olsun gönüllere taht kurduk. Ayrıca çevre illerden de talepler oluyor, oralara da gönderiyorum" şeklinde konuştu.
"BİR DAMLA SU KULLANMIYORUM"
İrmik helvasının yapım aşamasındaki önemli noktalara da değinen usta helvacı, bu helvaya bir damla dahi suyun katılmaması gerektiğini vurguladı. Helvanın kavrulmasının yaklaşık 3-3 buçuk saati bulduğunu aktaran Mahmutlar, "Kullandığımızın irmiğin çok özel olması lazım. Daha kalın, daha etli olması lazım. İçine koyulan malzemesinin daha koyu olması lazım. Şeker, fıstık ve tabi bu çam fıstığı da olabilir. Çam fıstığının maddi değeri yüksek olabilir, gücünüze göre yer fıstığı da koyabilirsiniz üzüm de atabilirsiniz çam fıstığı da koyabilirsiniz. Biz Rumeli kökenlilerin yaptığı bu tatlıda kesinlikle bir damla dahi su yok. Biz de sırf süt ve tereyağı" dedi.
(Mustafa Köken - Murathan Yıldırım / İHA)
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.