"Kahramanmaraşlı Yönetici" anlayışına hayır
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde iktisadi ve idari bilimler fakültesi dekanı iken Rektör adayı olan Prof. Dr. Ahmet Hamdi Aydın daha sonra seçimler sonrasında dekanlık görevinden ayrıldı, şimdi öğrencilerle haşır neşir ve daha çok akademik çalışmalar yapıyor, fırsat buldukça da Kahramanmaraş ve bölge ile ilgili de makaleler yayımlayarak kente katkı yapıyor.
Bu değerli bilim adamımızın 6 Eylül 2012 tarihli Kahramanmaraş'ta Bugün gazetesinde yer alan makalesi kent gündeminde kendine yer buldu.
Değerli bilim adamımız, Kahramanmaraş'ın gelişmesi için illaki Kahramanmaraşlı yönetici talep edilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını öne sürerek, önemli olan hizmet üretmesidir diye bu anlayışın artık terk edilmesi gerektiğini öne sürdü.
Gündem olan değerli hocamızın bu günkü köşe yazısı:
Kahramanmaraş’ta artık “Mutlaka Kahramanmaraşlı
yönetici olsun” düşüncesinden vazgeçilmedir!
PROF. DR. AHMET HAMDİ AYDIN
KAHRAMANMARAŞ – MALATYA ARASI
Geçen hafta sonunu Malatya’da geçirdim. Malatyalı olup Kahramanmaraş’ta çalıştığım için bu yol her mevsimde ve her şartta sık sık gidip geldiğim bir güzergahtır. Bu sefer Yaz’ın yavaş yavaş yerini Sonbahar’a bırakmaya başladığı ve yeşil ile sarının birlikte görülmeye değer bir manzara oluşturduğu günlere denk gelmişti.
220 kilometrelik bu yol yaklaşık 2-3 yıl öncesine kadar 4 saat sürerdi. Çünkü yol şartları iyi değildi, coğrafi yapı iyi yol yapmaya engel teşkil ediyordu. Fakat şimdi büyük bir bölümü duble yol olduğu için bu mesafe ve süre oldukça azalmış durumdadır. Zor yerlerde halen devam etmekte olan çalışmalar bittiğinde bu mesafe ve süre daha da azalacaktır. Ayrıca artık by-pass edilen Reşadiye geçidi kabusu yok, Erkenek Tüneli ve çevresinin korkusu da yolu kısaltacak yeni Tünelin bitmesi ile birlikte tarihe karışacaktır.
Yol kısalınca ve yol şartları iyileşince Malatya-Kahramanmaraş arasında ticari ve sosyal ilişliler de gelişecek ve iyileşecektir. Zaten son yıllarda Malatya Park AVM’nin açılması ile Kahramanmaraş’ta yaşayan insanlar alış veriş amacıyla Adana ve Gaziantep’ten sonra Malatya’ya da gidip gelmeye başlamıştı. Bu giderek hızlanacak ve önümüzdeki yıl Kahramanmaraş’ta yapılmakta olan AVM’nin açılması ile bu günübirlik gidip-gelmeler karşılıklı olacaktır.
Yollar ile ilgili bu gelişme aslında tüm ülke çapında söz konusudur. Gerçekten duble yol projesi Cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden biri sayılır. Ak Parti hükümetlerinin de en önemli hizmeti sayılır. Ülke çapında güzergahlar kısaldı ve yol şartları iyileşti. Bu hizmet tarih boyunca olumlu olarak anılacaktır. Zira yol medeniyet ve gelişmişlik demektir. Yolların iyi ve kısa olması milli gelir ve ekonomi için de olumlu sonuç verir.
Malatya ile Kahramanmaraş’ın benzeyen ve benzemeyen yönleri vardır. Örneğin, iki şehrin nüfusları birbirine yakındır. Toplumsal ve kültürel yapı da birbirlerine benzer. Komşu illerdir, fakat coğrafi olarak çok farklılık gösterirler. Örneğin Kahramanmaraş’tan Malatya’ya gitmek demek, Akdeniz Bölgesinden Doğu Anadolu Bölgesine gitmek, yani sıcak ve nemli olan havadan daha serin ve kuru havalı bir coğrafyaya geçmek anlamına gelmektedir. Malatya daha gelişmiş bir kent görüntüsü vermekte ve şehir içi belediye hizmetlerinin daha iyi olduğu rahatlıkla fark edilmektedir. Malatya’da şehir içi ve şehirlerarası trafik, çevre yollarının düzeni ve alt-üst geçitlerle hem rahat hem daha emniyetli akmaktadır. Malatyalı olduğum için bu artılar hoşuma gitmiyor değil. Malatyalı birisinin bu olumlu şeylerden dolayı elbette gurur duyması gerekir. Ama uzun yıllardır yaşadığım, çalıştığım, emek verip ekmek kazandığım, çoluk çocuğumun büyüyüp alıştığı için emekli olsam bile yerleşmeyi düşündüğüm için kendimi artık Kahramanmaraşlı olarak gördüğüm ve hissettiğim için Kahramanmaraş’ta gördüğümüz olumsuzluklarından dolayı hayıflanıyorum, gelişmesini, büyümesini ve modern, temiz, büyük ama yaşanılır bir şehir olmasını istiyorum, diliyorum, bekliyorum.
Bu şehrin iyi yönetilmesi halinde bu olumlu gelişmelerin olacağına inanıyorum. Fakat bunun için Kahramanmaraş’ın bu görüntüden kurtulmasını sağlayamayan, hala dar ve küçük düşünen Kahramanmaraş’ın ulusal ve yerel düzeyde görev yapan siyasetçi ve aynı şekilde uzun dönemler görev yaptıkları halde bu şehre hak ettiği kadar hizmet edemeyen “Kahramanmaraşlı” bürokrat profilinin değişmesi gerekmektedir. Bu çerçevede artık “büyükşehir” statüsüne girmek üzere olan Kahramanmaraş’ta artık “mutlaka Kahramanmaraşlı yönetici olsun” küçük düşüncesinden de vazgeçmek gerekir. Elbette Kahramanmaraşlı olup iyi yöneticilik yaparak iyi hizmet veren ve verecek olan bürokratlar vardır ve olacaktır. Demek istediğimiz şey, neredeyse “iyi olmasa da Kahramanmaraşlı olsun” demenin yanlış olduğu ve Kahramanmaraşlı olmayıp uzun yıllar bu şehre hizmet eden ve edecek olan insanların da bu şehir ve halkına iyi hizmet verebileceğidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.