Kamera Karşısında Konuşmayı Ne Zaman Öğrenecegiz ?

Kamera Karşısında Konuşmayı Ne Zaman Öğrenecegiz ?
Gazeteci ve Köşe Yazarı Bekir Doğan bugün ki yazısında şu konuyu ele aldı;

  Bir insan bir makama geldiği zaman: Nerede ? Nasıl ? Kiminle? Konuşacağını çok iyi bilmesi gerekiyor..

    Hele devlet adamı olduğun zaman kamera karşısında konuşurken kırk defa hesap yapıp bir defa konuşman gerekiyor!..

    Ne var ki : Ne muhalefette ne de hükümette bu hassasiyette uyan bir tek siyasi devlet adamı yok..

    Normalde dut yemiş bülbül gibi duran, siyasilerimiz kamera ve mikrofonu gördükleri zaman şakramaya başlıyorlar.. sanki sanat güneşimiz Zeki Müren oluyorlar !.

     Sonra telafisi çok zor olan sürece giriyoruz.. ki yanlışları düzetmek mümkün olmuyor..

     Bir örnek : Bir market açacaksın, önce yerini bulursun, kiralarsın veya satına alırsın, sonra içine raf ve malı doldurursun, personel alımını yapar, ben market açacağım dersin!..

     Ortada bir şey yok : bizimkiler konuşuyor..! sonra konuşulan havada kalıyor..

     Sevgili okurlarım: Bugünlerde evde yatınca : Bol televizyon izliyorum..

     Dün Almanya Başbakanı Merkel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan basın toplantısın izledim..

     Almanya Başbakanı Angela Merkel: “İslamist Terör” demesi üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, söze girerek: “ Bakın ben Müslüman bir Cumhurbaşkanıyım halkımız da Müslüman, İslam da terör olmaz, İslam Dini Terörü kabul etmez” böyle söylerseniz bizleri üzer ve kırarsınız ! dedi..

     Bir gazeteci olarak söylüyorum : 1980 yıllardan bu yana batı dünyası “ İslami terör “ kelimesini hep kullana geldi ama bugüne kadar bir Osmanlı torunu bir yiğit çıkıp hop dur bakalım.. Ben Müslümanım İslam Dini Barış dini, İslam Dini Kardeşlik dini, İslam dininde terör olmaz, eşkıya olursa gördüğü yerde kellesi kesilir diyememişti.. İslamla terör yan yana getirilemez dememişti..

     Davos’ta İsrail başbakanına yaptığı sert çıkışı bu defa misafirimize tatlı sert olarak yapması ile Almanya Başbakanı Merkel sözünü geri aldı..

     Almanya da PKK terör örgütü olarak görülmekte, DEAŞ ve diğerleri de terör örgütü, FETÖ içinde elinizdeki mahkeme karar ve belgelerini bize gönderin, suçluların iadesi anlamında gereğini yapalım..diyen Merkel konuşmasından şunu anladım ki, Türkiye bugüne kadar hep televizyon kameraları karşısında konuşmuş, ancak , bir ciddi çalışma yapmamıştır..

     Niye derseniz: Merkel , belgeleri gönderin, mahkemelerimiz gereğini yapar ! dediğinde sizlere şu kadar belge gönderdik diyemedik..!..

     15 Temmuz 2016 günü meydana gelen olaylarda Şehit olan 249 kişinin ismini yazmak, 2447 gazinin ismini yazmak, araç ve gereçlere verilen zararıın ismini yazıp, Almanca ve Türkçe olarak Almanya’ya bir dosya göndermek bu kadar zor mu ?

     Ankara, İstanbul, İzmir de Darbe gerişimi davaları açıldı iddia makamı sunumunu yaptı, sanıkların ifadeleri alındı.. Polis de ifadeleri alındı.. Bunları Almancaya , İngilizceye çevirerek , hatta diğer dillere çevirerek dosyalar hazırlayarak niye bu ülkelere göndermeyiz ki ? biz konuşuyoruz da galiba işlem yapmıyoruz.. kamera karşısında iyi konuşuyoruz ama işlem yok..

     Bu arada şunu da gözden kaçırmamamız gerekiyor:

     Batı hep şunu yaptı: Türkiye’nin düşmanı benim birinci derece dostumdur..!

     PKK elindeki Tank savarlar Alman malı..

     DEAŞ elindeki silahlar Birleşmiş milletler gibi her taraftan yardım var

     PYD : İse ABD ordusu gibi değil ta kendisi, en son gönderilen zırhlı araç ve ağır silahlarla Suriye de ABD ordusu kurulmuş oldu..

      Devlet yönetmek: Asarım, keserim, demekle olmuyor !

      Devlet yönetimi sabır ister : öyle sabır ister ki belki 10 yıl belki 40 yıl belki 100 yıl sabır edeceksin, devlette devamlılık esastır..

      Devletin bir politikası olmalı, 10 yıllık 30 yıllık, 50 yıllık, 100 yıllık, bu hükümet gittiği zaman gelecek olan hükümet aynı yoldan yürümelidir..

      CİA 40 yıl FETÖ terör örgütüne nasıl destek verdi ise öyle..

      Ama bizim muhalefet partisinin vekilleri: batı dili ile konuşuyor, bizi batıya şikayet ediyor.. Üstelik de T.C. Vatandaşı, Milletin vekili, Maaşında benim verdiğim vergiden alıyor..

      Hükümetimizde diyor ki : FETÖ bir terör örgütüdür.. vekil doğru değil diyor.. peki batı kime inansın ! hükümette mi ? vekillere mi ? böyle bir çelişki olamaz !..

     Benim verdiğim vergilerle: Maaş alan sözüm ona milletvekili vatan haini ise söyleyecek söz var mı ?

     Sözün özü : Türkiye başkanlık sistemine geçiyor..

     Türkiye’nin 100 yıllık dış politikada hedefleri olmalı ve gelen başkanlarda bunu baştan sona yürütmelidir.. kamera karşısına geçen herkes konuşmamalı..

      Siyasilerimiz ve devlet adamlarımız ise kamera karşısına geçtiği zaman bu dış politika projesi kapsamında : kırk defa düşünüp bir defa konuşmalıdır..

       CHP’li vekil  Eren Erdem gibi bizi gidip Rusya’ya AB ülkelerine şikayet eder, sonra bu milletin verdiği vergiden maaş alırsanız yanlışlık işte burada ortaya çıkar.. ki biz kamera ve mikrofonu gördüğümüz zaman sapıtıyoruz.. ! ne konuştuğumuzu bilmiyoruz..

      İyi günler..

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.