KAZAKİSTAN NOTLARI
Kahramanmaraş’tan Sabiha Gökçen hava limanına, oradan ise Kazakistan’ın eski başkenti Almatı’ya devam eden yolculuğumuz başladı.
Havalanlarında bekleme, 9 saatlik uçuşla 15 saat sonra Almatı’ya indik..
İstanbul Sabiha Gökçen Hava limanında, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Sayın Yılmaz Karaca ve yönetimi bizleri karşılayarak yaka kartlarımızı verdi, bizleri orada toplayarak yolumuza devam ettik.
Türk Dünyası Gazetecileri Kazakistan’da bir araya gelecek olması bizler çok heyecan verdi. Bu sebeple heyecanla uçak yolculuğumuz 9 saat değil 9 dakika gibi geçip gitti..
Uçakta TGF Başkanı Yılmaz Karaca, herkesle tek tek ilgilenerek, hal hatır sordu.. Türk Dünyası 3.Gazeteciler Şurası , bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Kazakistan´ın Türkistan şehrinde yapılması ile ilgili bilgiler verdi.
Kazakistan 18 Milyon Nüfusu Türkiye’nin 10 katı büyüklüğünde toprakları olunca, tembel erkekler, çalışan kadın olunca, her yer boş, verimli topraklar boş duruyor ve işleyecek nüfus yok..
Her yerde kadınlar çalışıyor neredeyse erkek görmek mümkün değil..
Yemek yediğimiz lokantalarda: bir erkek var geriye kalan tüm personel kadın ve özellikle genç kızları çalıştırıyorlar..
Gezip gördüğümüz çarşı Pazar, mağazalarda çalışanların tamamı kadın..
Kazakistan Almatı şehri hava alanından çıktıktan sonra, Almatı turu ile sabah kahvaltısı için Adana’lı bir Türk kardeşimizin lokantasına gittik.. Sabah kahvaltısı için orada çalışanlarda genç kızlar. ve sonra şehir gezisi ardından, 1919-1941-1945 arasındaki özgürlük törenlerini izledik..böylece şehir gezisi ile Kazakistan ziyaretimiz başladı.
Silahsız ve eğitimsiz askerler dikkatimizi çekti..
TGF ve Türk Dünyası Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı Başkanı Yılmaz Karaca ile birlikte Türkiye’den ve Türk Dünyası gelen gazetecilerle güzel bir gezi başladı.
Türk dünyasından gelen gazeteciler Almatı gezisi yaparken, Başkan Yılmaz Karaca ve yönetimi vali, belediye başkanı , Rektör ziyareti ile güven devam etti.
Akşam yine bir Hataylı Türk lokantasından yemekten sonra otelimize yerleşerek dinlenmeye geçtik..
Türkiye ile arasındaki 3 saatlik saat farkından dolayı gecemiz- gündüzümüze karıştı.. nasıl olduğunu bizde anlayamadık.. İstanbul dan 3 saat önde, Kahramanmaraş’tan veya doğudan güneş 4.5 saat önce doğuyor.. yani Maraş’ta gece saat 02 iken biz orada geziye başlıyorduk.. sabah oluyor güneş doğuyor ve hayat başlıyordu..
Türkistan Ahmet Yesevi
Sabah iki saatlik otobüs yolculuğu ile Şura´nın açılış törenine ev sahibi kurum adına Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Vekili Prof.Dr. Mehmet Kutalmış ve Rektör Yardımcısı Yardımcı Doçent Dr. Mustafa Eren ev sahipliğinde yapılacak olan toplantı için Türkistan’a doğru yola çıkıyoruz..
Hoca Ahmet Yesevi kabrini ziyaret dua ve iki rekat şükür namazı kılarak sabah ve güne merhaba diyoruz..
Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör vekili Prof.Dr. Mehmet Kutalmış ile sohbet ediyoruz ve bölge hakkında bilgi alıyoruz..
Buradaki toplantıdan sonra otele geri dönerek, buradan 1.5 saatlik uçak yolculuğu ile çimkent’e uçtuk..
Gittiğimiz mesafe Kahramanmaraş- İstanbul kadar bir yol ve çin sınırına kara yolu ile 3 saatlik bir mesafe olup, çin artan nüfusundan çok korkuyorlar bir gün işgale gelirler diye..
Buradan Kırgızistan çok yakın hatta sınırı yürüyerek geçtik, çünkü araç geçişi yokmuş, geçtiği zaman dönüş zormuş.. günlerce kuyruk bekliyorlar mış bu sebeple Kazakistan kapısına yakın yerde indik, yürüyerek gümrüğü geçtik, tampon bölgeyi de yürüyerek geçtikten sonra Kırgızistan’a geldik ve burada bizi bekleyen minibüslerle yolumuza devam ettik..
Kazakistan ziyaretimizden sonra Çimkent den yani Kazakistan´daki Türk Dünyası Gazeteciler Kafilesi Kırgızistan´a geçti, Başkent Bişkek´te, 29-31 Ekim tarihlerinde Türkiye Gazeteciler Federasyonu(TGF) 54. Başkanlar Konseyi Toplantısını yaptı.
Şehir gezisi yaptık: Manas- Türk Kırgızistan Üniversitesini gördük..
Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mustafa Poksay, bizden biri Türkoğlu ilçemizden bizim Pakssoylardan..
Kırgızistan- Türkiye Manas Üniversitesi : Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı..
Ziyaretimizde beraber olduğumuz: Sabah Gazetesi Yazarı Yavuz Donat: “ Mehmet Kambur, Atilla ve Erdal Kambur’a selam söyle, Kadir Kurtul bey ve Ali Rıza Kısakürek’e benden selam söyle bak yoksa telefon açar sorarım haaa ! dedi.. elçiye zeval olmaz, selamlarını iletiyorum..
Yarın görüşmek dileği ile
İyi günler..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.