“KOLTUKLARIMIZI EMANET EDECEĞİMİZ AKADEMİSYENLER YETİŞTİRMEK AMACINDAYIZ”
SANKO Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Güner Dağlı, tıp fakültesi öğrencileri için İngilizce eğitiminde çok ciddi değişiklikler yaptıklarını söyledi.
24 TV’de yayınlanan “Tercih Rehberi” Programı’nda Merve Maviş Sunay’ın konuğu olan Prof. Dr. Dağlı, 2014-2015 döneminde eğitime başlayan SANKO Üniversitesi’nin geçen yıl ki doluluk oranlarıyla ilgili bilgiler paylaşarak, “3 yıldır doluluk oranlarıyla ilgili sıkıntı yaşamıyoruz. Örneğin geçen yıl tıp fakültemizde eğitim görmeye başlayan öğrencilerimizin yüzde 55’inin ilk tercihi üniversitemizdi ki bu çok güzel bir oran. Bu yıl gelen müracaatlara baktığımızda, geçen yıla oranla talep çok daha fazla” dedi.
SANKO Üniversitesi’nde bu yıl, geçen yıllara göre gerçekleştirilen değişiklikler ve gelişmeler olduğunu bilgisini veren Prof. Dr. Dağlı, “SANKO Üniversitesi olarak ilk mezunumuzu birkaç gün önce verdik. Hemşirelik Yüksek Lisans Programı’ndan, hastanemizde görev yapan bir hemşiremiz ilk mezunumuz oldu, bu çok gurur verici” diye konuştu.
İNGİLİZCE EĞİTİM
Bu yıl yaptıkları en büyük değişikliklerden birisinin tıp fakültesinin müfredatı olduğunu ve İngilizce eğitiminde çok ciddi değişiklikler yaptıklarını anlatan Prof. Dr. Dağlı, “Dünyada geçerli olan bilim dili İngilizcedir. Tıp ve diğer bilim alanlarında bilimin güncel akışını takip etmek istiyorsanız, İngilizceyi çok iyi bilmek gerekir” ifadelerine yer verdi.
“Bu yıl farklı bir uygulamaya giderek, öğrencilerimiz kayda geldikten sonra, onları seviye tespit ve muafiyet sınavlarına tabi tutacağız” diyen Prof. Dr. Dağlı, şöyle devam etti:
“Muafiyet sınavındaki başarı oranı yüzde 6-8 civarında. Öğrencileri büyük bir kısmı İngilizceleri yetersiz olarak geliyorlar. YÖK’ün belirlediği standartlar iki sömestrde 2’şer saat İngilizce okutulması yönünde. Bize en düşük seviyede gelenler genellikle Almanya’dan gelen Türk kökenli öğrencilerimiz ile lise eğitiminde İngilizce yerine farklı bir dil eğitimi alanlar oluyor. Hiç olmazsa bunları başlangıç seviyesine kadar yükseltebilmek için 3 haftalık bir kurs düzenleyeceğiz. Onları da diğer öğrencilerimizle birlikte en az başlangıç seviyesine ulaştıralım istiyoruz.
Öğrencilerimiz tıp fakültesinin birinci ve ikinci sınıflarında, haftada 8 saat İngilizce dersi görecek, üçüncü sınıfa geçtiklerinde muaf olanlar dahil tüm kurlar seviyeleri eşitlendiği için bir araya gelerek hedeflediğimiz seviyeye, ki bu TOEFL’da 80-85, 4 saat mesleki İngilizce görmeye başlayacaklar. Akademisyen olsun ya da olmasın bir doktorun ihtiyaç duyacağı konulardan biri İngilizce ve böyle düzenlemeyi uygun bulduk.”
Bu yıl öğrencilerin kliniklere başlayacaklarını ve bu nedenle de yeni akademisyen alımlarının devam ettiğini belirten Prof. Dr. Dağlı, bu hocalardan 6’sının imza aşamasında olduğunu bildirdi.
Tematik ve dinamik bir üniversite olmanın avantajıyla çok hızlı hareket edebildiklerini kaydeden Prof. Dr. Dağlı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in “Şimdi Gaziantep’e Gitme Zamanı” kampanyasına atıfta bulunarak, Gaziantep’i cıvıl cıvıl, çok hareketli, muhteşem, gurme bir şehir olarak tanımladı.
SANKO ÜNİVERSİTESİ VE ÖZEL SANİ KONUKOĞLU HASTANESİ
SANKO Üniversitesi için Özel Sani Konukoğlu Hastanesi’nin çok önemli olduğuna da değinen Prof. Dr. Dağlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üniversitemiz, Gaziantep’in en büyük, en merkezi bulvarlarından birinin üzerinde, Türkiye’nin tek çatı altında 611 yatak kapasitesiyle en büyük özel hastanesi olan Özel Sani Konukoğlu Hastanemizle yan yana. Bizim için en büyük avantajlardan biri de hastanemizin varlığı. Hem hastane, hem üniversite bizim. Hastanemizde Genel Müdürümüzle şimdiden öğrencilerimiz için gerekli altyapıyı hazırlamaya başladık, dersliklerimizi kurduk, staj alanlarını hazırladık.
Hastane ile üniversitenin arasındaki koridor sayesinde öğrencilerimiz hava koşullarından etkilenmeden hastaneye gidip gelebiliyor. Trafik sıkıntısı ya da zaman kaybı olmadan öğrencilerimiz ilginç bir vaka olduğunda anında hastaneye gidip görebilme fırsatına sahipler. Bu bizler açısından çok büyük bir şans.”
KOŞULLAR ÖĞRENCİ LEHİNE
Sağlık bilimleri fakültesinde öğrenim gören öğrencilerin büyük kısmının, tıp fakültesi öğretim üyelerinden ders aldığına dikkati çeken Prof. Dr. Dağlı, şunları kaydetti:
“Örneğin, tıp fakültesi dekanımız, tıp fakültesi öğrencilerinin yanı sıra, sağlık bilimleri fakültesi öğrencilerine de anatomi anlatıyor. Bu çok büyük bir nimet. Yine sağlık bilimleri fakültesi öğrencilerimiz, beceri laboratuvarımızda, maket üzerinde damar yolu açmak, sonda takmak, kırığı, çıkığı atele almak, CPR uygulamaları, kalp akciğer canlandırması gibi uygulamaları öğretim üyelerinin nezaretinde yapıyorlar. Burada gereken eğitimi aldıktan sonra simülatör üzerinde çalışıyorlar ve henüz ikinci sınıftayken çoğu fakültenin yapamadığını gerçekleştirip, yine öğretim üyelerinin nezaretinde gözlemci olarak çalışmaya başlıyorlar.
Daha önceki yıllarda tıp ve hemşirelikte çekirdek eğitim programları vardı ve müfredat hazırlanırken bu göz önüne alınırdı. Fakat Beslenme ve Diyetetik ile Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümlerinde bu yoktu ve bunun sıkıntısını yaşıyorduk. Bu yıl YÖK tarafından bu bölümlerde de çekirdek eğitim programları yayınlandı ve bunların üzerinden gidiyoruz.”
VAKA ÜZERİNDEN TARTIŞABİLECEKLER
Öğrencilerin grup halinde çalışma fırsatı yakaladıklarını anımsatan Prof. Dr. Dağlı, bu yıl hastane ortamında çalışmalar başlayacağı için tıp, hemşirelik, beslenme ve diyetetik ile fizyoterapi ve rehabilitasyon öğrencilerinin vaka üzerinden tartışabileceklerini ve soruna dayalı eğitim alacaklarını ifade ederek, bunun da ayrı bir avantaj olduğunun altını çizdi.
Ailelerin hemşirelik, beslenme ve diyetetik ile fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümü olan çok fazla okul açıldığını ve öğrenci sayısının fazla olmasına bağlı olarak, istihdamla ilgili çekinceleri olduğuna değinen Prof. Dr. Dağlı, ailelere şu mesajı verdi:
“Şu anda lisans seviyesinde, yani genel bilgilerle donatılmış öğrenciler yetiştiriyoruz. Oysaki bu üç bölümünde eğitime devam edilebilecek o kadar farklı alanları var ki, bu öğrencilerimiz ileride çok büyük işler yapacaklar. Ailelerimiz bu konuda müsterih olsunlar. Bizim amaçlarımızdan bir de, koltuklarımızı emanet edecek akademisyenler yetiştirmektir.”
ÖNERİLER
Prof. Dr. Dağlı, “Çocuklarımız hangi alanda olursa olsun severek yapacakları, mutlu olacakları ve ailelerini gururlandıracakları meslekler seçsinler. Seçecekleri meslek kişiliklerini etkileyeceği için bu konuda çok dikkatli olsunlar. Hepsinin yolları açık olsun, umarım seçtikleri meslekte mutlu olurlar ve aileleri de gurur duyar” diyerek, sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.