'MEZHEPLER VE DİNLER SİLAH OLARAK KULLANILIYOR'
Kahramanmaraş Tarih Kültür ve Turizm Platformu'nun Salı Sohbetlerinde Prof. Dr. Ahmet Ak, 'Orta Doğuda Meydana Gelen Olaylarda Mezheplerin Etkisi' konu başlıklı sohbetinde, ''Mezhepler ve dinler silah olarak kullanılıyor.'' diyerek farklı bir bakış penceresini araladı.
Tarih Kültür ve Turizm Platformu'nun düzenli olarak Kıraathane'de gerçekleştirdiği 'Salı Sohbetleri' proğramları büyük ilği görmeye devam ediyor. Yaz döneminin bitmesi ile tekrardan başlyan 'Salı Sohbetleri' programlarının ilk konuğu KSÜ İlahiyat Fakültesi Mezhepler Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ak oldu.
'Orta Doğuda Meydana Gelen Olaylarda Mezheplerin Etkisi' konu başlığı ile farklı pencerelerin aralanmasına neden olan konuşmada gündem yaratacak söylemlerde bulundu. Porf. Dr Ak konuşmasında ''Mezhepler, insanları harekete geçiren büyük bir motivasyon kaynağı olduğu için mezhepler ve dinler silah olarak kullanılıyor.'' diyerek ortadoğu da yaşanan sorunların temelinin bunların oluşturduğunu savundu.
KSÜ İlahiyat Fakültesi Mezhepler Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ak'ın konuşmasından satırbaşları;
*İslam tarihinde Sünni İslam ve Şii İslam’ın çatıştığı bilinmektedir. Selefilik ve Şiilik uzmanlarına göre öteden beri orta doğu coğrafyasında bir fay hattı var ve bu fay hattı zaman zaman harekete geçiriliyor. Günümüzde konjonktürel olarak Şiiliğin ve Sünniliğin yeniden çatıştırıldığı,bazen Şiiliğin bazen de Sünniliğin öne çıkartıldığı, birinin diğerini ezdiği, Sünniliğin DAEŞ’la bölündüğü; şimdi ise aşırı kabul edilen DEAŞ gibi unsurların tasfiye edilmesiyle yeni bir sürece girildiği görülmektedir.
*Bununla birlikte İran ile Suudi Arabistan’ın savaş noktasına gelmesinin arkasında Selefilik ile Şiiliğin tarihsel kavgası değil; Suudi Arabistan rejimiyle İran rejiminin bölgede ki hâkimiyet mücadelesi yatıyor. Dolayısıyla bugün problem mezheplerden ziyade siyasi siyasi çekişmeler yatıyor. Mezhepler, insanları harekete geçiren büyük bir motivasyon kaynağı olduğu için mezhepler ve dinler silah olarak kullanılıyor.
*Suudi Arabistan,Vehhabilik ile doğmuş bir devlettir. Yaklaşık 250 yıl önce Vehhabilik’in kurucusu Muhammed bin Abdulvehhab ile Suud devletinin kurucusu Muhammed İbnSuud’un bir ittifakından doğan bir devlettir.
*Muhammed İbnAbdulvahab ile 18.yy’daSuud devletiyle birlikte hareket ederek Selefiliği siyasallaştırmıştır. Amel-iman yorumda aşırılığa kaçarak tekfirde aşırı gitmiştir. Ayrıca tekfir ettiği kesimlere karşı terör uygulamıştır.
*Özellikle 1970’lerdeki SSCB’nin sıcak denizlere inme politikası ve Afganistan’ı işgal etmesi ABD, “Yeşil kuşak projesi” dediğimiz Sovyetleri İslam ülkeleri ile sınırlama, çevreleme siyaseti geliştirdi.
*Daha sonra Ilımlı İslam projesi geliştirildi. Bu amaçla Amerika’daki düşünce kuruluşları, Müslüman akımları, köktenciler (radikalleri kastediyor), Gelenekçiler (sıradan mezhep tarikat mensuplarını kastediyor), modernistler ve laikler olarak dörde ayırdı. Ilımlı İslam Projesi 24 İslam ülkesinde uygulandı. Türkiye bir ılımlı İslam modeli olarak dünyaya örnek olarak gösterildi.
*O halde Müslümanlara düşen görev, İslam’ı doğru anlamak ve yaşamaya çalışmaktır.İnsan en şerefli varlık olduğuna göre yaratılanı yaratandan ötürü sevmeli, Peygamber efendimizin “Sizin en hayırlınız insanlara en faydalı olanınızdır” sözünü unutmamalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.