Okuyacakları kâğıtları topluyorlar

Kahramanmaraş’a Suriyelilerin gelmesiyle yeni iş alanları da kendini göstermeye başladı. Bunlardan biride kâğıt toplayıcılığı oldu. Genelde Suriyeli çocukların çalıştığı bu sektöre daha önce Kahramanmaraş’ta rastlanmazken artık şehrin bir parçası haline gelmiş durumda. Kâğıt toplayıcılığı büyükşehirlerin vazgeçilmez sektörlerinden biridir. Fakirliğin ve kimsesizliğin simgesi haline gelen bu işte genelde çocuklar çalıştırılıyor.  Kahramanmaraş’ta görmeye alışık olmadığımız bu manzara Suriyelilerin gelmesiyle birlikte kendini göstermeye başladı. Suriye’den iltica etmek zorunda kalan ve Kahramanmaraş’a yerleşen Suriyeli mültecilerden iş bulamayanlar geçimini sağlayabilmek için hurdacılık ve kâğıt toplayıcılığı gibi bireysel işlere yöneliyor. Yolda ve çöplerde buldukları atık kâğıtları toplayıp geri dönüşüm kâğıt fabrikalarına satan mülteciler, çarşıda, işlek caddelerde ve şehrin hemen hemen her yerinde bu işi yapıyorlar. Bu manzaraya Kahramanmaraşlı pek alışık değil. Daha önce şehirde hiç rastlanmayan ve Kahramanmaraşlının yalnızca dizilerde gördüğü bu sahne böyle devam ederse artık aşinalık kazanmaya başlayacak. Sadece İstanbul dizilerinde gördüğümüz bu manzara artık Kahramanmaraş’ta da meslek statüsüne gelebilir.

 PEKİ, BU İNSANLAR NE YAPSIN?

Geçimini kâğıt toplayıcılığı ve hurdacılıkla sağlayan bu insanların Kahramanmaraş’ta başka hangi işi yapacağı kafalarda soru işareti bırakıyor. Suriyelilerden bir kısmı fabrikalarda ve bazı özel sektörlerde iş bulsa da kimi bu imkânlara ulaşamıyor. Mecburen bu tip basit işlere yönelen mültecilerin tek derdi ise karınlarını doyuracak ekmek parası kazanabilmek. Suriyelilere çıkan çalışma iznini kullanan sayısı ise bilinmiyor. Yine hiçbir Suriyelinin sigortası yok gibi.

GENEL DE ÇOCUKLAR KÂĞIT TOPLUYOR

 Şehirde görülen kâğıt toplayıcılarının genelinin çocuk olduğu ise dikkatlerden kaçmıyor. Bu çocuklar ya Suriye’deki iç savaşta ailelerini kaybetmiş yâda ebeveynleri tarafından bu işlerde çalıştırılıyor. Bu yaşta okulda olması gereken bu çocuklar, arkalarına aldıkları ağır arabalarla sabahtan başlayıp geceye kadar kendilerine yakışmayan bu mesleği yaparak bu durumu benimsemiş yâda benimsemek zorunda kalmış gibi görünüyor.

Kaynak; Manşet Gazetesi