Postmodern Darbeciler 'İrtica' Derdine Düşmüş
Postmodern darbeciler 17 Ağustos depreminin ardından can pazarı yaşanırken 'irtica' derdine düşmüş.
Yakın tarihinin karanlık güçleriyle yüzleşen Türkiye, dün tarihî bir ana daha şahit oldu. 28 Şubat post modern darbesiyle ilgili 103 sanığın, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni cebren düşürmeye, devirmeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet talebiyle yargılanacağı davanın ilk celsesi dün Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Davanın bir numaralı sanığı dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, emekli subaylar Metin Yavuz Yalçın, Hamza Özkaya, mahkemeye sağlık durumuna ilişkin rapor sunarak duruşmaya katılmadı. Davayı izlemek için gelenler arasında CHP milletvekilleri Kamer Genç ve Mahmut Tanal da yer aldı. CHP'li vekiller, salona girişte alkışlarla karşılandı. İsmail Hakkı Karadayı'nın avukatı Erol Aras, müvekkilinin Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini ifade etti. Davanın mağdurlarından Tansu Çiller duruşmaya katılmazken, HAS Parti yöneticilerinden Şeref Malkoç, Hüda Kaya, Şevket Kazan, 28 Şubat medyası ile ilgili suç duyurusunda bulunan Dünya Demokrasi Hareketi Başkanı Bayram Zilan, Tahsin Topçu ve Furkan Raylaz hazır bulundu. 481 mağdurun tamamı davayı izlemedi. Mağdurlardan bazıları dava esnasında Kur'an-ı kerim okudu. Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda sanık avukatlarının reddi hakim talebi reddedildi. İlk gün iddianame okunamadı. Saat 18.00 de tamamlanan duruşmaya bugün devam edilecek. Dava dosyasında yer alan belgeler ise, 'pes' dedirtti. Belgeler arasında binlerce kişinin can verdiği 17 Ağustos Marmara depremi sonrası Genelkurmay'ın MİT'le yaptığı yazışmalar dikkat çekti. 'Acil istihbarat istekleri' başlıklı yazıda, “deprem bölgesindeki irticacı gruplar, sol örgütler ve PKK hakkında bilgi isteniyor. 8 sayfalık soru hazırlayan karargâhın deprem bölgesindeki hasarlar, ölümler dışında MİT'ten araştırılmasını istediği konulardan bazıları şöyle: “İrticacı örgütler tarafından deprem bölgesinde ücretsiz hizmet veren haberleşme merkezleri var mı? İrticacı iş adamları ve kuruluşlar tarafından kurulan çadır kent var mı? İrticacı örgütlerden bölgede izinsiz olarak depremzedelere nakdi yardım toplayan var mı? Yardımları yandaşlarına dağıtan irticacı vakıf ve dernekler var mı? PKK yandaşı siyasi organizasyonlar tarafından yardım kampanyaları düzenleniyor mu?..”Öte yandan, avukat Müşir Deliduman tarafından duruşmanın sonunda o dönem Devlet Güvenlik Mahkemesi savcısı olan Nuh Mete Yüksel hakkında görevi kötüye kullandığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu.
ANKARA ADLİYESİ'NDE GERGİNLİK
28 Şubat davasının ilk duruşmasının görüldüğü Ankara Adliyesi'nde darbe karşıtlarıyla sanıklara destek için gelen bir grup arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Kararname Mağduru Askerler Platformu (KAMA) üyesi bir grup, adliye bahçesinde basın açıklaması yapmak istedi. Emniyet güçleri grubu, adliye önünde karşıt gruplar olduğu için başka bir noktaya yönlendirdi. Polisin uyarısını dikkate almayan KAMA üyeleri, suçüstü girişinde basın açıklaması yaptı. Açıklama sırasında sanıklara destek için gelenler, grubu yuhalayıp sloganlarla protesto etti. Açılan pankartalarda ise, birbirinin tam tersi mesajlar verildi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.