Sınırlar Önce Kafalarda, Gönüllerde Kalkmalı

Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, yaptığı açıklamada Türk Cumhuriyetlerinin artık daha güçlü bir konuma gelmeleri ve Türk Devletleri arasındaki sınırlardan ziyade kafalardaki ve gönüllerdeki sınırların kalkması gerektiğini belirtti.  

Son yıllarda Türk Devletleri arasındaki işbirliğinin daha da geliştiğini ifade eden Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, uluslararası hukukun etkisini kaybettiğini artık güçlülerin hakim olduğu bir dönem yaşandığını kaydetti. Paşayeva, bu doğrultuda Türk Devletlerinin dünya üzerinde söz sahibi olabilmesi için güçlü bir konuma gelmesi gerektiğine dikkat çekti.

Ortak bir tarih kitabı hazırlanarak Türk Devletlerindeki bütün okullarda okutulması gerektiğine vurgu yapan Paşayeva, bu şekilde gençlerde birlik ve sahiplenme duygusunun geliştirilebileceğinin altını çizdi.

Bütün Türklerin her Türk devletini kendi ülkesi gibi kabul edip savunması gerektiğini aktaran Paşayeva, yeryüzündeki sınırlardan ziyade gönüllerdeki, kafalardaki sınırların kaldırılarak güç birliği yapılması gerektiğini söyledi.

Şu anda Türk Devletleri arasındaki ilişkiyi değerlendiren Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva şunları dile getirdi: “Biz 10 yıl, 20 yıl öncesiyle kıyasladığımız zaman çok büyük gelişme var, özellikle Türk Cumhuriyetleri arasında. Azerbaycan Türkiye ilişkileri gittikçe daha da kalkınan ilişkilerdir. Ama bizim daha çok çalışmamız gerekir, özellikle bölgesel işbirliğini, bölgelerimiz arasındaki işbirliğini daha da artırmamız gerekir. Başkentler arasında, politikacılar arasında güzel ilişkiler var ama bütün bölgelerimizi kardeşleştirmeliyiz. Onların arasında işbirliği sağlamamız çok önemlidir. Çok şükür ki Kırgızistan ve Kazakistan’la da bu konuda işbirliği daha artıyor. İnşallah Özbekistan ve Türkmenistan Cumhuriyetimiz de daha aktif şekilde inanıyoruz ki birlikteliğimize geleceklerdir. Daha aktif bir şekilde bu birlikteliklerin içinde çalışmalarını, işbirliklerini yürütecekler, artıracaklardır. Neden? Çünkü birimizin güçlenmesi hepimizin gücünü artırır ve işbirliği de hepimizin gücünü arttırır. O yüzden tabiî ki gittikçe daha da iyiye doğru gidiyoruz ama daha çalışmamız, işbirliğini daha çok güçlendirmemiz gerekir. Çünkü her gün daha zor duruma düşen bir bölgede yaşıyoruz.”

“GÜCÜN VARSA HAKLISIN DİYEN BİR DÜNYAYA GELDİK”

Dünyada şu anda güçlünün kurallarının işlediğini belirten Paşayeva: “Bu günkü dünyanın kuralı nedir biliyor musunuz? Bu gün maalesef 21. yüzyılda, artık uluslar arası hukuk çöktü, bugünkü dünya güçlünün dünyasıdır. Gücün varsa haklısın diyen bir dünyaya geldik. O yüzden bugünkü dünya kurallarına göre güçlenmemiz gerekir ki insanımız mutlu olabilsin, insanımız daha huzurlu olabilsin, insanımız hakkı olanı elde edebilsin. Bu yüzden tabiî ki daha da çok çalışmamız gerekir. Dünle kıyasladığımız da daha iyiyiz ama ben dünle değil geleceğe daha büyük vizyonla bakarak daha çok ne yapmamız gerekir ona bakıyorum. Özellikle gençleri bunun içine alarak, onların bizden daha iyi vizyon sahibi olması gerekir ki geleceğe daha doğru gidebilelim.” şeklinde konuştu.    

“Eskiden TÜRKSOY vardı, yani kültür alanında bizi birleştiren bir teşkilat. Bu gün TÜRKPA var yani parlamenterler meclisimiz var. Türk devletlerinin parlamenterler meclisi kuruldu. Ama üzülerek maalesef diyorum ki 4 Türk Cumhuriyeti orada var. Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan gönlümüz Özbekistan, Türkmenistan’da orada olsun istiyor. Diğer devleti olmayan muhtar Cumhuriyetlerin de İnşallah ilk önce gözlemci statüsüyle bu işin içine almamız gerekir. Ama tabiî ki bu konuda adım adım ilerliyoruz, ama daha hızlı ilerlememiz gerekir. Bunun dışında Türk Devletlerinin Cumhurbaşkanlığı seviyesinde işbirliği kurumu oluşturuldu, burada da Özbekistan dışında Türk Cumhuriyetlerinin temsilcilikleri var. İnşallah Özbekistan’da yakın bir zamanda o kurumun içine girsin istiyoruz.

“BİZİM ARTIK ORTAK BİR TARİH YAZARAK GENÇLERİMİZE OKUTMAMIZ GEREKİYOR”

Ben hep şunu söylüyorum; bizim artık ortak bir tarih yazarak Azerbaycan, Türkiye, Kızgızistan, Kazakistan, Özbekistan diğer Türk Cumhuriyetleri ve toplumlarda gençlerimize okutmamız gerekiyor. Çünkü gençlerimiz ortak tarihimizi bilmeden sahiplenme duygusu güçlü olamaz. Sahiplenme duygunuz güçlü olmazsa istenile ölçüde işbirliğine çalışmak istemezsiniz. O yüzden inşallah ben inanıyorum ki, ortak Türk tarihi yazılmış, kitap hazır, sadece onun okullara, üniversitelere getirilmesi kalmış olsun. Ben inanıyorum ki, o kitap bizi ayıran şeylerle değil bizi birleştirenlerle, arada yaşadığımız bazı üzüntüleri de körüklemek değil ondan da ibret almak üzere yazılan ortak tarih kitaplarımız daha kısa sürede gelsin.”

“HER KONUDA İŞBİRLİĞİNİ DAHA DA GÜÇLENDİREN, PROJELER ÜRETEBİLEN…”

Her alanda ortak çalışmalar yürütülecek kurumların hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Paşayeva şunları ifade etti: “Ortak Televizyon olarak TRT Avaz kuruldu, ama bunun dışında daha çok ortak televizyonlara, ortak basın kurumlarına daha da çok ihtiyacımız var. Çünkü toplumun aydınlatılmasında basının büyük gücü var. Her konuda işbirliğini daha da güçlendiren, projeler üretebilen kurumsal bağlarla daha çok çalışmalar yürütülen teşkilatların organizasyonların, işbirliğinin artmasına tabiî ki ihtiyaç var. Artık daha güçlü kurumsallaşmaya doğru ilerliyoruz, bunları da daha hızlı bir şekilde uygulamamız gerekir. Bakın Avrupa Birliği bütün Avrupa ülkelerine güç katmadı mı? Birçok sorunlar vardı biliyorsunuz. Ama AB bir güç olarak ortaya çıktı. Yani neyi koydular ortaya: birlik. Herkesi o birlik içinde güçlendirerek ortaya çıkarır ve sizi güçlü bir konuma getirir. O yüzden Türk Devletlerindeki bu düşüncenin daha da artması gerekiyor ki böyle birliğin daha da güçlenmesi hepimizi güçlendirecek.”

“BAZI İNSANLAR VAR Kİ KAFASINDA SINIRLARI KALDIRAMAMIŞ AMA SINIR KALDIRMAKTAN BAHSEDİYOR”

Türk Devletleri arasındaki sınırlar yerine kafalardaki sınırların kalkması gerektiğine dikkat çeken Paşayeva şunları söyledi: “Sınırlar kafalarda kalkacak, bazı insanlar var ki kafasında sınırları kaldıramamış ama sınır kaldırmaktan bahsediyor. Ben de diyorum ki sınır, sizin kafanızda, gönlünüzde olmayacak. Bu da önemli, eğer senin kafanda Azerbaycan Türkiye kadar önemli değilse o sınırlar kalksa ne olacak, kalmasa ne olacak. Eğer sizin gönlünüzde Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan onlar Türkiye kadar, yani onun için ölürüm, mücadele ederim, düşüncesine sahip değilseniz o sınırların kalkıp kalkmaması bir şeyi değiştirir mi? Çok şey değişmez. Ama kafalarda ve gönüllerde o sınırlar kalkarsa inanın ki her şey orada başlıyor.

“ÇÜNKÜ KALBİMDE VE KAFAMDA, BİZİ YETİŞTİRENLER O SINIRLARI KALDIRDILAR”

Bazen Azerbaycan’la ilgili hiçbir konu yokken bakıyorum ki gündemde Türkiye raporu var, burada doğru yapılmayan bir durum var. Hemen uçağı ayarlayın gitmem lazım çünkü Türkiye raporu var derim. Neden? Çünkü kalbimde ve kafamda, sağ olsun büyüklerimiz, bizi yetiştirenler o sınırları kaldırdılar. Ben size ve Türkiye’ye minnet için bunu yapmıyorum, yarın beni gördüklerinde teşekkür etsinler diye yapmıyorum. Ben bunu kendime borç olarak düşünüyorum, yapmazsam sanki Azerbaycan’a yapmamış gibi, devletime ihanet etmiş, iyi savunmamışım gibi gördüğüm için bunu yapıyorum. Çünkü kalbimizde o sınırları öyle kaldırdılar. Demek ki yetiştirilme şekli önemli. Biz kalbimizde, kafamızda kaldırmadan karada kaldırmak istiyoruz. Ben gençlerimize ve insanlarımıza diyorum ki gelin kafamızda, kalbimizde kaldıralım. Göreceksiniz o zaman her şey bambaşka olacak.” (M. SERHAT TOPALCA)