"Suriye’yi Birkaç Saat İçerisinde Bitirebiliriz"
Bakan Bağış, Avantgarde Otel’de Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) tarafından düzenlenen “Ekim Ayı Kahvaltı Toplantısı”na katıldı. Bakan Bağış, “Durmak yok reforma devam çalışmaya devam. Gerçekten bu istihdam konusuna eğilmeye devam. Tarihe baktığınızda değerler açısından da çok önemli bir done var elimizde. Biz eşi iş kadını olarak bir peygamberin ümmetiyiz ama şimdi sanki İslam değerlerinin kadının istihdamına aykırı ile gösterilmeye çalışan bir dönemi de yaşıyoruz. Bu tezatları o yanlış yaklaşımları da düzeltmek için bizim bilgiyle gerçek donanma ile bu işlerin üzerine gitmemiz lazım. İstihdama karşı daha organize çalışılması gerektiğine inanıyorum. Bir yandan bölgemize bakıyoruz Suriye’de insanlar katlediliyor. Tunus ile mısır demokrasiyi oluşturma çabasında. Oradaki insanların tepkileri insanların arzuları kadınların da o sürece destek vermesi ile belli bir noktaya gelebilir” dedi.
Türkiye’de kadının önüne konulan bir takım engeller olduğunu dikkat çeken Bakan Bağış, “Eğitimdeki engeller siyasetteki engeller, medyada engeller, iş dünyasında engeller. Bunları kırma konusunda biraz daha dayanışma içerisine girmemiz gerekiyor.
Türkiye’de kimsenin savaş istemediğini ifade eden Bakan Bağış, “Türkiye’nin huzuru açısından da Türkiye her zaman her şeye hazırlıklı olmak zorunda. Ben Avrupa’daki bazı meslektaşlarıma onu söylüyorum. Keşke bir fırsat duysak da komşuları değiştirebilsek diyorum. Keşke bizim de komşularımı İsviçre’nin Almanya’nın komşuları olsaydı” şeklinde konuştu.
Anayasanın Türkiye’nin AB üyeliğine girmesi için yeterli olmadığını vurgulayan Bakan Bağış şunları söyledi:
“Yeni anayasa konusunda yüzde yüz hem fikiriz. Türkiye’nin yeni ve sivil anayasaya kavuşma ihtiyacının en çok Türkiye’nin Avrupa birliği bakanı hisseder. Türkiye bu anayasayla AB’ye giremez. Bizim gerçekten sivil bir anayasaya kavuşmamız lazım. Türkiye çok iyi adımlar atmıştır ama anayasa konusuna her el attığında da birileri cız demiştir. Bunu başarmak zorundayız. Diğer ab üyesi ülkelerin geçmişlerine baktıklarınızda benzer yaşanmış olayları görüyoruz.”
Bakan Bağış, hükümetin tezkere almasının savaş anlamına gelmediğini vurgulayarak “Dün eğer tezkereye dün hayır çıksaydı Suriye’ye şu mesaj vermiş olurdu. ‘sen istediğin kadar hava topu salla benim vatandaşlarımı istediğin kadar öldür, benim meclisim hükümete gerekli yetkiyi vermediği için sana hiçbir tepki vermeyeceğiz, burası her türlü saldırıya açıktır’ anlamı çıkacaktı. Ne acıdır ki Cumhuriyet Halk Partisi ve Barış ve Demokrasi Partisi’nin bu konuda ortaya koyduklar tutum sadece dikta rejimini Esed rejimini teşvik etmeye yönelik bir yaklaşımdır. Hükümetin tezkere alması illa savaşacağı anlamına gelmez. Hükümetin tezkere alması sadece bu ülkede en ufak bir saldırı karşısında gerekli adımları atacak yetkiyle donatıldığını ortaya koyar. Bunun bireysel haklarla ne alakası var tam tersi bireyleri korumak adına hükümetin o yetkiyi alması gerekir. Anayasa’da kuralların nasıl işlemesi gerektiği çok net yazıyor. Bu Türkiye’de demokrasinin oturmuş olduğunun göstergesidir. Türkiye eğer savaşmaya çok meraklı bir ülke olsaydı uçağı düşürüldüğünde bir kere Suriye’yi yerle bir ederdi. Türkiye’nin askeri gücü Suriye’yi birkaç saat içerisinde bitirebilecek noktada ama bizim Suriye halkıyla bir sorunumuz yok” dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.