Terzilik esnafı bitiyor
Bir zamanlar ısmarlama terzilik mesleğinin çok gözde olduğunu belirten yılların ustası Terzi Mehmet Türkçapar günümüzde ise bu mesleğin rağbet görmediğini ve teknolojinin kurbanı olduğunu ifade etti.
Türkçapar, terzilik mesleğinin teknolojiye yenik düşerek kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olduğunu gazetemize anlattı. Günümüzde teknolojinin hayatın her alanına yayılmasıyla birlikte birçok el emeğiyle yapılan mesleklerin kaybolmaya yüz tutuğu gibi terzilik mesleği de diğer el emeğiyle yapılan işler gibi kaybolmaya yüz tutmuş durumda. Yıllardan bu yana terzilik yapan esnaf Mehmet Türkçapar, terzilik mesleğinin günümüzde insanlar için ancak sökülüp dikilmek için kullanıldığını ifade etti. Türkçapar, "1980'li yıllarda bir bayram yaklaştığı zaman insanlar terzilere elbise diktirmek için sıraya girerlerdi. Ben çok iyi hatırlıyorum. Günlerce sabahlayarak elbise dikerdim. Şimdi ise ancak tamirat yaparak geçimimizi sağlayabiliyoruz. Eğer tamiratta olmasa terzilik mesleği ölüp gider" dedi.
'KONFEKSİYON HASIL OLDU’
Önceden bir bayram yaklaştığı zaman insanların elbise diktirmek için terzinin kapısında sıra beklediklerini söyleyen Türkçapar, şu anda ise insanların sadece tamirat için geldiklerini ve sadece tamirat yaparak geçimlerini sağladıklarını belirtti. Türkçapar, "Çocukluğumdan bu yana terzilik yapıyorum. Terziliğe adım atmam babamın sayesinde oldu. Babamda terziydi. Babamın yanındayken hem okula gidip hem de terzilik öğreniyordum. Eskiden bir insanın kendisine harcadığı elbiseydi. Başka bir şey yoktu. Bir elbiseye aşağı yukarı orta tabaka bir yıl ya da iki yılda zoraki sahip olabilirdi. Bunun için dışında zengin kimse senede birkaç tane elbise yaptırabilirdi. Ismarlama giyim için sıraya girilirdi. En erken elbise 3 veya 6 ayda alınırdı. Günümüzde de hala o tür insanlar var. Terzilik bitmek üzere. Konfeksiyon hâsıl oldu. 1960’lı yıllardan sonra Türkiye’de daha çok faaliyete geçti. Şuan ise aldı başını gitti. Zirveye ulaştı. Konfeksiyon ucuzdur. Biz tek kişi bir elbiseye bir hafta çalışırız. Ama konfeksiyon günde binlerce elbise yapıyor. Bunun için ucuza mal ediyor. Bizimkiler elle olduğu için zaman alıyor. Onlarınki ise makinada, teknik işi oluyor. O nedenle terzilik bitmek üzere. Herkesin terzi dikimine gücü yetmiyor. Bugün ne alıyorsun diyeceksin. Bir elbise hakkımız olan dikiş ücretinin ancak 3’de birini, 4’de birini zor alıyoruz. Yani bir nevi terzilik mesleği de çağa göre hareket ediyor. 1980'li yıllarda bir bayram yaklaştığı zaman insanlar terzilere elbise diktirmek için sıraya girerlerdi. Ben çok iyi hatırlıyorum. Günlerce sabahlayarak elbise dikerdim. Şimdi ise ancak tamirat yaparak geçimimizi sağlayabiliyoruz. Eğer tamiratta olmasa terzilik mesleği ölüp gider. Çünkü rekabet olayı başlı başına bir sıkıntı oldu. El emeğiyle dikilen iş bitti. Teknolojinin gelişmesiyle terzilik mesleği de kaybolmaya yüz tutmuş durumda" şeklinde konuştu.
‘TERZİLER ARTIK ÇIRAK BESLEYECEK DURUMDA DEĞİL’
Terziliğe ilk başladığı zamanla şimdiki zaman arasında ki değişen tek şeyin teknoloji olduğunu öne süren Türkçapar, o günlerde yaptıkları elbiselerin şu anda daha hazır ve pratik olduğunu söyledi. Türkçapar, "Terziliğe ilk başladığım zamanla günümüzde ki terziliğin bu hale gelmesinde etkili olan en önemli faktör teknolojidir. O günlerde yaptığımız elbiseler günümüzde daha hazır ve daha pratik hale getirilmiş oldu. Bu durum bir taraftan insanlar için kolaylık oldu ama bir taraftan da sanatkâr yetişmez oldu. Terzilerin yanında çıraklar yok çünkü terziler artık çırak besleyecek durumda değil. Tamirat yaparak geçimini sağlayan bir terzi yanında çırağı besleyecek durumu olmaz ve sanatı da öğretemez. Çünkü eskiden çıraklığını kalfalığını yapıp ustalığa geliniyordu. Ama şu anda çıraklığını yapmadan herhangi bir atölyeye girip de çalışamaya başlayan çocuklarımız kendisine gösterilen bölümü diker ama böyle bir şey öğrenemez. Bu teknolojiye göre kalifiye eleman hiçbir zaman yetişmez. Vatandaş artık terzilere bir elbise diktirmek için değil de ancak fermuarı ya da bir düğmesi koptuğu zaman geliyor. Tadilat için daha çok geliyor. Buda günümüzün gençleri bir şeyi bilmediklerinden rast gele alıyor ve bunu tadilat yaptırmalıyım zannediyor. Çok yanlış bir şey bu. Parayla mal alıyorsun. Üzerine göre istediğin modelde nerede buluyorsan oradan alacaksın. Günümüzün insanlarına ben şunu demek istiyorum. Parayla alıyorlar, taksitle de alsalar beğendiklerini, arzu ettiklerini alsınlar. Rast gele almasınlar. İnsanın bilinçsizliğini koyan bir haldir bu” şeklinde konuştu.
Kaynak; Manşet Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.