TTYD-TÜSİAD'ın "Turizmde Dönüşüm Senaryoları Raporu" tanıtıldı
İSTANBUL (AA) - Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) tarafından Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) iş birliğiyle hazırlanan ve Türkiye ekonomisinde önemli rol oynayan turizm sektörünün dönüşüm senaryolarını ele alan "Turizmde Dönüşüm Senaryoları Raporu", İstanbul'da tanıtıldı.
Raporun tanıtım toplantısına, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katıldı.
2017 yılının mayıs ayından bu yana üzerinde çalışılan, turizmin çeşitlendirilerek ülke sathına ve 12 aya yayılması, kişi başı turizm gelirinin artırılması amacıyla hazırlanan rapor, gerçekçi analizler ve stratejik dönüşüm senaryoları içeriyor.
Raporda, Türkiye ekonomisinde önemli rol oynayan turizm sektörü özelinde belirlenen dönüşüm senaryolarının hayata geçirilmesi durumunda 2033'te 104 milyon turist ve yaklaşık 120 milyar dolar turizm geliri elde edilebileceği belirtiliyor.
TTYD Başkanı Oya Narin, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, raporda, turizm sektörünün ülke kalkınmasının taşıyıcı gücü olma potansiyeline sahip olduğunun analitik olarak teyit edildiğini söyledi.
Dönüşüm senaryolarının hayata geçirilmesi durumunda 2033 yılı itibarıyla gelen turist sayısının 104 milyona, Türkiye turizm gelirinin 119 milyar dolara, kişi başına turist harcamasının 1,150 dolarına çıkabileceğini bildiren Narin, aynı şekilde senaryolara göre işsizlik oranının 7,6'ya düşeceğini ve yaratılan ek turizm gelirinin dönem GSYH artışını ortalamada 1,6 puan yukarıya çekeceğini öngördüklerini söyledi.
Narin, Türk turizminin, son yıllarda büyük bir gelişme gösterdiğini, dünyada altıncı sıralara kadar yükseldiğini ancak 2015-2016'da dışsal etkilerden dolayı bir düşüş yaşandığını belirterek, "40 milyar dolara yakın gelirimizde düşüş oldu. Bu esnada, biz bunların artık olmaması için hiçbir yerden etkilenmeden ülke kalkınmasında son derece önemli olan sektörü her daim 12 ay ve sürdürülebilir şekilde nasıl ayakta tutarızın arayışına geçtik ve bu raporu hazırlamaya başladık. Buradaki amacımız, sektörün kalkınmaya olan etkisini artırmak, Türk turizminin cari işlemler açığına olan lehteki pozisyonunu daha da büyütmek..." ifadelerini kullandı.
- "2033'te yaklaşık 120 milyar dolarlık bir turizm geliri yakalamamız mümkün"
Dünya trendlerinde şu anda en fazla büyüyen sektörün turizm olduğuna dikkati çeken Narin, şunları kaydetti:
"Refah seviyesi artıyor. Mobilite imkanları çok değişiyor. Dolayısıyla biz turizmde dönüşüm nasıl oluru, turizmde transformasyon nasıl oluru aradık ve raporumuza da 'Turizmde Dönüşüm Raporu' ismini verdik. Burada amacımız, 2033 yılına kadar Türkiye turizminin kalkınmadaki pozisyonunu daha da büyütmek, etkisini artırmak ve bir yol haritası çizmek... Bu yol haritasını çizerken önce şuna baktık. Mevcut salınımla giderse Türk turizmi nasıl gider? Bunda da şunu gördük. 75 milyar dolar civarında 2033'e kadar kendi salınımında giderse bir trend yakalıyor. Büyüyor olmasına rağmen ancak bazı farklı ögeler ele alınırsa dünya trendlerinde ve turizmde bunun 119 milyar dolara kadar çıkabileceğini şu anda ekonomik modellerle göstermiş oluyoruz."
Raporun çok ciddi bir bilimsel çalışma olduğunu vurgulayan Narin, "Bunlarda farklı senaryolar ürettik. Birçok senaryo konulabilirdi rapora ama en çok ölçülebilir senaryolardan 5 tane seçtik. Birisi üçüncü yaş turizmi, diğeri sağlık turizmi, turizmde kentsel dönüşüm gibi eskimiş yapıların dönüşümü, tanıtım atağı ve konaklama düzeninin farklılaştırılması... Bunların hepsinin ölçümleri yapıldı. Dolayısıyla eğer doğru bir kamu-özel sektör iş birliğiyle yeniden bir turizm düzenlemesi yapılabilirse, turizm mevzuatında, varış noktaları yönetiminden başlayıp ülkenin 12 aya ve ülke sathına yayılmış bir turizm hedefleyen bir yapıyı oluşturabilirsek 2033 yılında yaklaşık 120 milyar dolarlık bir turizm geliri, işsizliğe 2 puan eksi bir avantaj katkı sağlayabilecek bir yapıyı yakalamamız mümkün."
Narin, Türkiye'nin, dönüşüm yaptığı her konuda son derece başarılı olduğunu, artık sahaya inip raporda yer alan projeleri gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi.
- "Sektörün ekonomiye doğrudan sağladığı önemli bir katkı var"
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski de tüm sektörlerin oluşturduğu katma değerin ekonominin gücü açısından çok kıymetli olduğunu ve sürdürülebilirliğin tüm eksenlerde sağlanması gerektiğini kaydetti.
Türkiye'nin kalkınma dinamikleri için de üzerinde yoğunlaşılan alanlar içerisinde turizm sektörünü çok farklı bir yerde konumlandırdıklarını vurgulayan Kaslowski, "Sektörün ekonomiye doğrudan sağladığı önemli bir katkı var. Dış ticaret açığının azaltılmasında kritik bir rol oynuyor. Bunların yanı sıra değer zincirinde etkileşimde olduğu 50'nin üzerinde sektörde yarattığı dolaylı katkı ile istihdam ve sosyal politikalar içinde de önemli bir yer tutuyor. Daha da önemlisi ülkemizin tüm dünyadaki algısının şekillenmesinde çok etik bir misyon üstleniyor. Doğal ve kültürel zenginliklerimiz, ticaret, lojistik ve mobilitenin merkezindeki coğrafi konumumuz çok önemli fırsatlar yaratıyor." diye konuştu.
Kaslowski, turizmin; dünya barışının, kültürel yakınlaşmanın, küresel ekonominin katalizörü olması nedeniyle de çok stratejik bir rol oynadığına işaret ederek, "Bu nedenlerle turizm sektörüyle diğer hizmet ve üretim sektörlerimizin sinerjisinin küresel dinamikler içinde daha güçlü bir Türkiye için çok değerli görüyoruz." dedi.
- "Sürdürülebilir büyüme açısından daha da kritik olanı turist başına gelirin artırılması"
Simone Kaslowski, 2012 yılında Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi'nin 10 yıl sonrası için öngörüsünün sektörün küresel ekonominin yüzde 10'una erişmesi yönünde olduğunu aktararak, şunları söyledi:
"Sektörün bu eşiği geçmesi sadece 4 yıl aldı. 1950 yılında 25 milyon olan turist sayısı, 2018 yılında 1,4 milyarın üzerine ulaştı. Sektörün bu ölçeğe ulaşmasında mobilite araçlarının çeşitliliği, teknolojinin sağladığı fırsatlar ve bilginin hızla yayılması çok etkili oldu. Tüm jenerasyonlar açısından en uzak coğrafyalar bile erişilebilir oldu. Giderek daha fazla talepkar olan, sadece kendi ülkesine değil, gezegenin her noktasına ilgisi artan yeni jenerasyonlar iş modellerini dönüştürmede artık çok etkili. Neticede dünyadaki tüm jeopolitik belirsizliklere ve ekonomik istikrarsızlıklara rağmen turizm sektörü büyümeye devam etti. Bizim de hedefimiz, bu ekonomik kalkınma, sosyal ve kültürel yakınlaşma fırsatlarından azami katkıyı ülkemize taşımak olmalıdır. Bu süreçte turist sayısındaki artış kuşkusuz önemlidir ancak sürdürülebilir büyüme açısından daha da kritik olanı turist başına gelirin de artırılmasıdır. Farklı turizm türlerinin potansiyellerini bütüncül ve bölgesel olarak güçlendirecek programlara yoğunlaşmamız önemli faydalar sağlayacaktır. Bu çerçevede tanıtım araçlarının güçlendirilmesi, yatırımların yenilenmesi, turizm trendleri dikkate alınarak yeni yatırımlara devam edilmesi, altyapının güçlendirilmesi gereklidir. Bugün paylaşılan çalışmada yer alan önerilerin turizm odaklı stratejilerde yer bulmasını dilerim."
Sektörün sosyal ve teknolojik dönüşümlerden, değişen tüketici beklentilerinden de fazlaca etkilendiğini dile getiren Kaslowski, tüm bu değişikliklere uyum sağlamanın tedbirlere ihtiyaç duyduğunu, sektörün, kamu ve akademiyle iş birliği mekanizmalarının güçlendirilmesinin bu sorunlara çözüm bulunabilmesinde önemli bir katalizör olacağını vurguladı.
- "2033'e Doğru Türkiye Turizmi" paneli
Öte yandan, raporun tanıtılmasının ardından düzenlenen "2033’e Doğru Türkiye Turizmi" panelinde turizmin geleceği ele alındı.
Moderatörlüğünü TÜSİAD Kalkınma Politikaları Yuvarlak Masa Başkanı Batu Aksoy'un yaptığı panelde, Bilgili Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Bilgili, TÜSİAD Başekonomisti Dr. Zümrüt İmamoğlu, ZAY Strateji Başkanı ve TTYD Başkan Danışmanı Zafer Ali Yavan ve Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ konuşmacı olarak yer aldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.