“Umudumu kaybettiğimde Kaynak ve Eşi yetişti”

“Umudumu kaybettiğimde Kaynak ve Eşi yetişti”
Kahramanmaraş kent merkezinde günlük olarak yayım yapan “Kahramanmaraş’ta bugün” gazetesinin 4 Ocak 2017 tarihli Çarşamba günkü sayısı “Umudumu kaybettiğimde Kaynak ve Eşi yetişti ” manşetiyle çıktı.

Kahramanmaraş kent merkezinde günlük olarak yayım yapan “Kahramanmaraş’ta bugün” gazetesinin 4 Ocak 2017 tarihli Çarşamba günkü sayısı “Umudumu kaybettiğimde Kaynak ve Eşi yetişti ” manşetiyle çıktı.

İşte haberin ayrıntıları;

Eşini Suriye’de şehit veren Fatma Faraç tam ölümü beklerken kendine göre büyük bir mucize gerçekleşti. Kahramanmaraş’taki Suriyeli akrabalarının yardım talebine kayıtsız kalmayan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve eşi Şule Kaynak’ın girişimleriyle Kahramanmaraş’ta getirildi. Ölümün kıyısından dönen Faraç Başbakan Yardımcısı Kaynak ve Eşi Şule Kaynak’a her gün dua ettiğini belirterek teşekkür borcunu asla ödeyemeyeceğini söyledi.

Suriye’deki savaşın ortasında yaşam mücadelesi veren Suriyeli mülteci Fatma Faraç, eşinin rejim güçleri tarafından götürülüp öldürülmesinin ardından 3 çocuğunu da yanına alarak Türkiye’deki Suriyeli akrabalarının yanına yerleşmek için yola çıktı.

Uzun bir yolculuğun ardından Türkiye sınırına gelen Faraç, sınırda bekletildi. Bu arada ise yine savaştan kaçarak 4 yıl önce Kahramanmaraş’a yerleştirilen teyzesi Selva Matar, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve eşi Şule Kaynak’ın çadırkent ziyaretinde Şule Kaynak’a ulaştı.

Başbakan Yardımcısı Kaynak’ın eşi Şule Kaynak duruma müdahale ederek Selva Matar’ı Başbakan Yardımcısı ile görüştürdü. O görüşmenin detaylarını Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesine açıklayan Matar; “Başbakan Yardımcısı ve eşi çadırkenti ziyaret etti. Ziyarette esnasında kendi kendime söylenirken yanımdaki bir hanımefendi durumu sordu. Bende yeğenimin savaşın ortasından kaçarak geldiğini ve sınırda bekletildiğini söyledim. O hanımefendi beni hemen Başbakan Yardımcımıza götürdü ve yardım edilmesini rica etti. Oysa yanımdaki hanımefendinin Başbakan Yardımcımızın eşi Şule Hanım olduğunu sonradan öğrendim. 3 gün sonra telefonla yeğenime ait bilgileri aldılar, 3 aydır sınırda bekletilen yeğenimi ve 3 yetim çocuğunu yanımıza getirdiler. Bir Başbakan Yardımcısının ve eşinin bizimle muhatap olması bizim için ayrı bir gurur kaynağıdır” Dedi.

Çocuklarıyla birlikte konteynırkentteki akrabalarının yanına yerleştirilen Fatma Faraç ise; “3 ay sınırda bekledim, tam umudum bitmiş tekrar savaşın ortasına dönmeyi düşünürken ismim anons edilince tüm dünyalar benim oldu. Bugün benim ve üç çocuğumun hayatını Başbakan Yardımcımız Veysi Kaynak’a ve Şule Kaynak’a borçluyuz. Ben hem Cumhurbaşkanımız için hem de Başbakan Yardımcımız ve eşi için her gün dua ediyorum. Allah’ım onları en güzel şekilde ödüllendirsin.” Dedi.

BAŞBAKAN YARDIMCISI VE EŞİ BİZİM İYİLİK MELEĞİMİZ

Eşinin rejim güçleri tarafından öldürülmesinin ardından savaştan kaçarak 3 çocuğuyla birlikte kaçarak Türkiye sınırına kadar gelen Fatma Faraç’ın imdadına Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve Eşi Şule Kaynak yetişti. Faraç; ‘İyi kalpli melekler’ olarak nitelendirdiği Kaynak ve eşine nasıl teşekkür edeceğini bilemiyor.

Başbakan Yardımcısı olduktan sonra Kahramanmaraş’taki Çadırkenti eşiyle birlikte ziyaret eden Veysi Kaynak 3 çocuğuyla birlikte bir annenin hayatını değiştirdi. Çadırkent ziyaretinde Suriyeli Mahallenin Muhtarı Selva Matar’ın yardım talebine duyarsız kalmayan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın eşi Şule Kaynak, Matar’ın  3 çocuğuyla birlikte 3 aydır sınırda bekleyen yeğenini Kahramanmaraş’a getirdi. Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesi Kahramanmaraş’a getirilen aileyi ve muhtar Matar’ı bularak umutsuzluktan umuda dönen yolculuğun detaylarını aldı.

Eşinin rejim güçleri tarafından işkenceye tabi tutularak öldürülmesinin ardından üç çocuğunu yanına alarak Türkiye sınırına gelen Fatma Faraç’ın sınırdaki üç aylık bekleyişine Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve eşi Şule Kaynak son verdi. Faraç; “tam umudumu kesmişken, ismim anons edilince şok oldum. Beni Sayın Başbakan Yardımcımızın girişimleriyle Kahramanmaraş’a götürüleceğimi söylediklerinde adeta yeniden doğdum” dedi.

O BAYAN MEĞER BİR MELEKMİŞ

Yeğeniyle ilgili durumu Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’a duyuran Suriyeli mülteci Selva Matar süreci şöyle anlattı; “Ben çadırkentte mahalle muhtarlığı yapıyordum. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın çadırkenti ziyareti edeceği ve toplanmamızı söylediler. Başbakan Yardımcısıyla aramızda 1,5 Metre mesafe vardı. Benim yanımda ise bir bayan vardı. Suriye’nin Humus kentinde eşi şehit edilen ve 3 çocuğuyla birlikte kaçarak sınıra kadar gelen yeğenimle ilgili kendi kendime söyleniyordum. ‘Derdimi kime anlatayım, nasıl söyleyeyim’ derken yanımdaki bayan ‘neden kendi kendine konuşuyorsun bir sıkıntın mı var’ diye sordu. Bende Başbakan Yardımcımızla aramızda 1,5 metre olmasına rağmen sıkıntıyı söylemek için O’na nasıl ulaşacağımı sordum. O bayanda beni Başbakan Yardımcımıza götürerek sıkıntımı anlatmamı sağladı.

BİR BAŞBAKAN YARDIMCISI BENİMLE MUHATAP OLDU

Önce Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Türk halkına sonsuz teşekkürlerimizi ilettim. Sonra da yeğenimin eşinin şehit olduğunu, üç çocuğuyla birlikte Kilis sınır kapısında bekletildiğini söyledim. Bunları söylerken de heyecandan ölecektim. Başbakan Yardımcımızla görüşürken o bayanda yanımızdaydı. Başbakan Yardımcımız ‘senin yeğenin inşallah Türk topraklarına geçecek’ dedi. Toplantı bittikten sonra benim salondan çıkmamamı söyledi. O bir Başbakan Yardımcısı ve ben sıradan bir Suriyeliydim. Benimle muhatap olması beni sevindirdi. Numaramı alarak, ‘inşallah hiç kimseyi darda bırakmayacağız, hepsini alacağız’ diyerek salondan ayrıldı. Sonra sıkıntımı Başbakan Yardımcısına götüren bayanın Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın eşi Şule Kaynak olduğunu öğrendim. Ne kadar dua ettiğimi bilemezsiniz.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BENİ ARADI

3 gün sonra telefonum çaldı, arayan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’tı. Bir Başbakan yardımcısının beni aradığına inanamadım, ‘gerçekten siz misiniz’ diye sordum. Telefonun ucundaki Başbakan Yardımcımızdı ve ben onunla konuşurken heyecandan bayılmışım. Etrafımdakilerin telkiniyle tekrar telefonu elime aldığımda Başbakan Yardımcımızın güldüğünü duydum. ‘sen bizim kardeşimizsin, aramızda bir fark yok, sen neden çekiniyorsun’ dedi. Hatta bana; ‘Suriyeli aileyi ara akrabası Türkiye’ye giriş yapmış mı?’ diye eşi Şule Hanımın kendisine sorduğunu da söyledi. Konuşmanın sonunda ise; ‘bu benim kendi telefonum, bir sıkıntın ihtiyacın olursa, aramaya çekinme’ diyerek telefonu kapattı.”

YEĞENİM VE ÜÇ ÇOCUĞU YANIMIZDA

Yeğeni ve 3 yetim çocuğunun konteynıra yerleştirildiğini de belirten Matar; “Allah Türk devletinden, Cumhurbaşkanından, Başbakan Yardımcısı ve eşinden razı olsun. Onlar için her gün dua ediyorum. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve Eşine ne kadar teşekkür etsek azdır. Onlar iyi kalpli insanlar, bizim yardım meleklerimiz. Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi bizler muhacir olarak Ensar olan kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Bize yardım etti, yeğenimi ve çocuklarını yanımıza getirdi. Peygamber efendimiz; ‘Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır’ buyurmuştur. Sayın Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve eşi Şule Hanımefendi Türkiye’ye geçişlerini sağladığı 3 yetimin başını okşadı, onları sahiplendi. Her gün namaz kılıp onlara dua ediyorum ve mükafatlarını inşallah fazlasıyla alırlar. Rabbim muvaffak etsin. Sayın Başbakan Yardımcımızı ve eşinin bana yaklaşımlarıyla sanki kardeşim gibi hissettim, ne kadar mütevazi insanlardı. Allah’ım onları incitmesin. Ayrıca Afad Müdürümüz Nurettin Karakoyun’dan da Allah razı olsun. Bizlerle çok yakından ilgileniyor, yetimleri daime arayıp soruyor.” Dedi.

Bir Başbakan Yardımcısı ve eşinin kendileriyle muhatap olmasının ayrı bir gurur kaynağı olduğunu da dile getiren Matar; “ben bir Başbakan Yardımcısı ile görüştüm ve bana; ‘hepimiz biriz, bizler kardeşiz, hiç birimizin bir birinden farkı yok’ diyerek mütevazılığini gösterdi. Yeğenim ve 3 yetim çocuğu bugün hayattaysa Başbakan Yardımcımız ve eşini sayesindedir.” Diye konuştu.

KAYNAK VE EŞİNE HER GÜN DUA EDİYORUM

3 ay sınırda bekledikten sonra umudunu kaybettiği sırada sihirli bir elin kendilerini Türk topraklarına çektiğini belirten Fatma Faraç da Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve Eşi Şule Hanımefendi’ye her gün dua ettiğini dile getirdi.

Eşini rejim güçlerinin götürdükten belli bir süre sonra işkenceyle öldürüldüğünü duyduğunu belirten Faraç eşinin ölümünün ardından üç çocuğuyla birlikte  Suriye’nin Humus kentinden Türkiye’ye giriş yapmak için yola çıktığını söyledi.

SANKİ BİR RÜYAYA YATMIŞTIM

Uzun bir yolculuğun ardından Kilis sınır kapısına ulaştığını ifade eden Faraç Türkiye’ye kaçak yollardan giriş yaptığını fakat güvenlik görevlilerine yakalanarak tekrar Suriye tarafına gönderildiğini belirtti. Sınırda beklediği 3 aylık zamanda umudunun kaybolduğu anda isminin anons edilmesiyle şaşırdığını belirten Faraç şöyle konuştu; “Sınırda çok sıkıntı yaşadım, benim ismim anons edildiğinde ‘yine mi bir sıkıntı var’ diye çağrılan yere gittiğimde çok şaşırdım. Benim Türkiye’ye giriş iznim verildiğini duyunca inanamadım, sanki bir rüyadaydım.

Denizin ortasında kaldığınızda nasıl hissedersiniz, umutsuz bir şekilde gelip birinin sizi kurtarmasını beklersiniz. Biz işte o denizin ortasındaydık ve kurtarıcı olarak Başbakan Yardımcımız Veysi Kaynak ve Şule Kaynak yetişti. Allah razı olsun, benimle birlikte 3 çocuğumun hayatını kurtardı. Ben bunu ömür boyu asla unutamam, çocuklarım gözlerimin önüne her geldiğinde Başbakan Yardımcımıza ve eşine dua ediyorum.

Benim Türkiye’ye girme umudumu yitirmiştim. Hatta tekrar savaş bölgesine gitmeyi düşünüyordum. Allah razı olsun son anda imdadımıza yetişti. Eşimi Beşar Esed’in adamları alıp götürdü, hapse attılar ve işkenceden öldüğünü söylediler.” Dedi.

Yeğenine kavuşan Selva Matar ile yeğeni Fatma Faraç şimdi savaşın izlerini kaybetmek için sırt sırta mücadele veriyor.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.