Ünal: “Uzaklık Kavramı Anlamını Yitirmiştir”
Kahramanmaraş Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Aral Tekstil’in sahibi sanayici Abdullah Çinkay’ın kendi adını taşıyan 24 derslik Anadolu lisesi’nin açılışı nedeniyle bir konuşma yapan Ak Parti Grup Başkanvekili Kahramanmaraş’ta okul yaptıran iş adamlarına teşekkür ederek şunları söyledi.
“Türk kültüründe ‘Sadaka-i Cariye’ diye bir değer olduğunu hatırlatarak, “kişinin ölümünden sonra kişiye hayır yazar ve o hayır var olduğu sürece kişinin amel defterinin kapanmadığı sadakadır. O yüzden bizim kültürümüzde hanlar, hamamlar, medreseler birçok hayır gerçekleşmiştir. Bizim kültürümüzde Sadaka-i cariyedir. Son 12 yıl içerisinde Kahramanmaraş’ta hayırsever iş adamlarının 701 tane derslik 40 tane okul ve 103 milyon lira bu alanda hayır yaptılar. Eğitimin bir alt yapı boyutu var birde içerik boyutu var.
TEBEŞİR PARASINI BİZDEN ALIRLARDI
Bizler öğretmenlerin bizden yakıt ve tebeşir parası istediği günleri gördük. Hatta evlerimizden odun taşıdığımız günleri yaşadık. O günlerden biz şimdi akıllı tahtaların olduğu çocukların önünde tablet bilgisayarların bulunduğu, çocukların okula başladığı gün kitaplarının önlerinde hazır olduğu, sosyal yardım vakfı aracılığı ile ihtiyaç sahibi velilere şartlı nakit desteğinin verildiği günlere geldik. Okul başladığında çocuğuna kitap ve önlük alamadığı için gazetelerde intihar haberleri okurduk. O günler geride kaldı. Çocuklar artık yapısal anlamda hiçbir ihtiyaç duymuyorlar. Tüm bu yapısal değişimin bir hikmeti olmalı, bir irfanı olmalı. Çocuklarımız eğitim gördüğü bu okullarda aynı zamanda terbiyeli olmalıdırlar.
EĞİTİM İLE TERBİYE ARASINDA ÖNEMLİ FARKLAR VAR
Medeniyetimiz açısında eğitim ile terbiye arasında çok önemli bir fark vardır. Eğitim öğretim terbiye bunlar kavramsal olarak aynı anlama gelen şeyler değildir. Terbiye insan için kullanılır, terbiye bizim medeniyetimize ait bir kavramdır. Terbiye rab sıfatının tecellisidir. Tebrici olarak insanın fıtratına uygun gelişim anlamına gelir. Köpek eğitilebilir ama insanın terbiye olması gerekir. Terbiye kişinin 2000 yıl önce Sokrates’in akademisinin kapısında yazan ‘kendini bil hikmetinin de tecellisidir’. Gençlerimiz eğitim kurumunda terbiye görmüyor ve o terbiye ile haddini, nefsini özgürlüklerini sınırlarını öğrenmiyor ve kendi varoluş gayesine dair bir ruhaniyet oluşturmuyorsa, oluşturduğumuz eğitim kurumlarının da varlığını sorgulamamız gerekir. Bizler biz kimiz sorusunun cevabını en iyi şekilde bilen kişileriz. Kahramanmaraş neresi diye soracak olursanız Kahramanmaraş bin yıldan beri bu topraklarda yaşayan insanların kim olduklarının bilincinin en diri yaşadığı şehirdir. Çocuklarımız tüm bu soruların cevabını bu okulda öğrensinler. Öğrencilerin Mevlana’nın söylediği gibi ilim ilim bilmektir ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır. Dediği hikmete nail olması gerekiyor. Fiziki coğrafyanın ortadan kalktığı ve artık sanal bir coğrafyasının olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bizler küreselleşirken bölgeselleşmemiz lokalleşmemiz ve bu sanallaşan internet coğrafyasında çocuklarımız için Şangay’da tekin New York’la Moskova aynı yer. Bizim dünyamızda Moskova çok uzaktır ama çocuklarımızın dünyasında Moskova sadece bir tık ötede. Her şey bu kadar sanallaşmışken coğrafi sınırlar kalmışken çocuklarımız bu kadar değişime bu kadar gelişime kendini açmışken en çok ihtiyaç duyduğu, kendilerinin kim olduğu, kimliklerinin değerlerinin ne olduğu sorusunun cevabını bulmalarıdır. Kahramanmaraş bu medeniyetin ocaklarından bir tanesidir. Bu okul bu güzel altyapısının devamında aynı zamanda kim olduğumuzun, hangi inanca hangi medeniyete, değerlere sahip olduğumuzun cevabını oluşturur. Fransa’da, Paris’te, İngiltere’de yaşayabilirsiniz ve istediğiniz kadar onlara benzemeye çalışabilirsiniz ama hiçbir zaman sizin bir Türk olduğunuz, bir Müslüman olduğunuz ve bir Kahramanmaraşlı olduğunuz unutulmaz. Unutulmayanlara sahip çıkmak gerekir.” Dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.