Uykun: Vesayetin adresi değişmiş
Türkiye Demokratik Ofis – Sen (DOS ) Kahramanmaraş İl Temsilcisi İdris UYKUN; Son günlerde Türkiye DOS ve diğer sendika üyelerine karşı yapılan baskı ve şahısları ayaklarına çağırarak zorla sendika değiştirme hadiseleri hakkında zehir zemberek bir basın açıklaması yaptı.
Sendikaların, çalışanların haklarını işverene ve devlete karşı korumak ve geliştirmek üzere oluşturdukları örgütler olduğunu belirten Uykun, üyelerinden almış oldukları gücü nerede ve nasıl kullanacağını bilmeyen yetkili sendika yöneticilerin de ise; “Tayin, atama, adam kayırma, bürokrat ataması yaptırmak, benim olsun çamurdan olsun mantığı ile hareket etmek, kendisine üye olmayan çalışanları geçici görevler ile cezalandırmak, insanları bu bizden değil şeklinde fişlemek ya da siyaseten her hangi bir partinin arka bahçesi olmak ve bu bahçeden aldığı güç ile insanlara zulmetmek demektir” dedi.
Uykun açıklamasının devamında; ’’ İktidardan aldıkları güçle hareket eden bu tip sendikalar ve yöneticileri kendilerini dev aynasında gördükleri için; Onlara herkesin tabi olmasını, kurum kuruluşlardaki yöneticilerin kendilerinden habersiz hiçbir şey yapmamalarını, tüm Müdür, Müdür Yrd. ve bürokrat atamalarında referanslarının alınmasını, Müdür, Müdür Yrd. görevlerini vekaleten yürütenlere mahiyetinde çalışan kamu görevlilerinin kendi sendikalarına üye yapılması şartı ile kadroları asaleten alınacağını, Görevde yükselme sınavına giren memurlara sendikamıza üye olur iseniz size sınavı kazandırırız sözü verilerek insanların hür iradelerine zincir vurulmakta ve insanların duygu ve düşünceleri istismar edilmektedir. Sendikalaşmayı engellemek, Sendikalaşmayı tekelleştirmek için kendini yetkili addeden sendika envai çeşit yöntemler kullanıldığı bilinmektedir. Bunlar en rafine yöntemlerden en kaba olanlarına; iknadan tehdide, mobbingden tayin çıkarmaya kadar geniş bir yelpaze oluşturmaktadır.
Son günlerde kendisini yetkili sendika olarak lanse eden, İktidar partisinin Beşinci grup başkanvekili gibi davranan malum sendikanın yönetim kademelerinde bulunan şahıslar, diğer sendika üyelerin gecenin bir yarısı sözde ziyaret maksadı ile psikolojik baskı altına almaktadırlar.
Sendika yöneticileri, sendikaların varlık sebebi olan kamu görevlilerini ziyaret ederek,çalışanların sıkıntıları ve problemlerinin çözümü noktasında uğraş vermesi gerekir iken, kendilerini dev aynasında görerek çalışanları ayaklarına çağırıp üye yapmaları, insanları küçümsemenin, hiçe saymanın ve aşağılayıcı davranışın en bariz göstergesidir.
Uykun açıklamasının sonunda; ’’Bilindiği üzere temel hak ve özgürlüklerin en önemlilerinden biri olan sendikalaşmanın engellenmesi aynı zamanda ceza hukuku kapsamında bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi ”başlıklı 118. maddesine göre “Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Yasa sendikal faaliyetlerin engellenmesini de cezai yaptırıma bağlamakta olup, TCK 118/2’ye göre “Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” Sendikal faaliyetlere, üyelerine ve yöneticilerine baskı ve zulmün devam etmesi halinde TCK ’nın ilgili maddeleri gereği savcılığa suç duyurusunda bulunacağımızı kamuoyuna duyururken, tüm kurumlarda sendikal hakların engellendiği değil, özgürce savunulduğu bir demokrasi ortamı görmek istiyoruz.’’ dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.