Yeni Teknolojiler Ve Yeni Yetenekler İçin Çalışmalıyız
Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç’tan çağrı
Tekstilde ivedilikle gelecek döneme hazırlanmamız gerekiyor. Dünya'da tekstilden “vazgeçen” ülke yok. Küresel markaların hepsi gelişmiş ülke şirketlerine ait.
Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, insanlık var oldukça, tekstil, hazır giyim ve ayakkabı sektörünün de var olacağını söyledi.
Sektörde istihdam kaybının görüldüğünü, GSYH içinde hane halkı harcaması artmayan tek tüketim grubunun hazır giyim-tekstil olduğunu belirten İnanç, “Bu sektör geleceğin sektörü. İstihdamın can damarlarından biri. Kesinlikle korunmalı” dedi.
Öz İplik İş Genel Başkanı Murat İnanç, tekstil ve hazır giyim sektöründe istihdam kaybının görüldüğünü ve sektörün reel olarak gerilemesinin de istatistiklere yansıdığını söyledi. 2015 GSYH istatistikleri içinde, reel olarak hane halkı tüketiminde gerileyen tek tüketim grubunun giyim ve ayakkabı olduğunu hatırlatan İnanç, “Bazen ‘tekstil-hazır giyim düşük katma değerli üretim’ denildiğini , gözden çıkarılabilir olarak vurgulandığını görüyoruz. Sanki şirketlerin ileri teknoloji ürün üretmesini tekstil engelliyor! Bu mantığı anlamıyoruz. Yıllık 20 milyar Dolar tekstil-hazır giyim-deri ihracatı yapıyoruz. İhracatın hızla geriye düşmesi riski var. Peki kaybettiğiniz her bir milyar doların yerine neyi ikame edeceksiniz?
Bir de tekstil-hazır giyim-ayakkabı sektöründen ‘vazgeçmiş’ bir ülke var mı? Küresel markaların hepsi gelişmiş ülkelerin şirketleri ve şirketini satan yok! Elektronik, otomotiv şirketlerini yabancılara satıyorlar ama hazır giyim şirketlerini satmıyorlar” dedi.
İstihdam Kaybı Ocak İtibariyle Yıllık 21 Bin Kişi
Tekstilin istihdamın can damarlarından biri olduğunu hatırlatan Murat İnanç, 2015’te endişe verici işaretlerin görüldüğünü ve en fazla istihdam kaybı yaşanan sektör olarak ortaya çıktığını belirtti. Tekstil-hazır giyimin, istihdama verdiği toplam katkı yanında, göreli olarak kadınların yoğun çalıştığı bir sektör olarak sosyal rol oynadığını da belirten İnanç; “Sektörde yaşanan istihdam kaybı ciddi bir işarettir. Sektörün küçülmesinden, zorluklarından kaynaklanan bu kayba teknolojik nedenlerle kayıplar da eklenecek. Yine bir kez daha binlerce insana kısa vadede hangi alanda iş üreteceksiniz” dedi.
Murat İnanç, yüksek katma değerli ürünlere geçilmesinin ayrı, tekstil ve hazır giyimin ayrı bir değerlendirme konusu olduğunu belirterek, “Yüksek katma değerli ürünler üretilsin. Tekstil ve hazır giyim ona engel değil. Biz şu anda Türkiye’ye 20 milyar dolar döviz sağlayan ve istihdam dostu, üstelik kadınların çalışması nedeniyle ülkenin yapısal bir sorununa olumlu yönde katkı veren bir sektörün korunmasından söz ediyoruz. Herkes makine, elektronik cihaz, biyoteknoloji üretiyor da, tekstil ve hazır giyimciler mi engelliyor bu insanları?” dedi.
Yeni Teknolojiler Ve Yeni Yetenekler İçin Çalışmalıyız
Murat İnanç, Sanayi 4.0’ın küresel etkisinin görülmeye başlandığını ve başta tekstil olmak üzere gelişmiş ülkelerin hızla tamamen makineleşmiş üretime geçiş için yollar aradığını belirterek: “Hazır giyim, ayakkabı ve tekstilde küresel markaların hepsi gelişmiş ülkelere ait. Yani tekstilden ‘vazgeçen’ yok. Şimdi o markalar kendi ülkelerinde tamamen makineleşmiş üretimle daha rekabetçi hale gelebilecek. Fason üretim için emek yoğun olmak yetmiyor. Artık teknoloji yoğun olmak ve kendi markanla var olmak zorundasın. Bunun için işçilerimizin yeni yeteneklerle donatılması lazım. Öz İplik-İş Sendikası olarak biz işverenlerle birlikte bu yeni döneme uyum sağlamak için ne yapılması gerekiyorsa hazırız” dedi.
İnanç Sözlerini Şöyle Sürdürdü:
"Milli ekonomimiz içerisinde özel bir yere ve öneme sahip olan Tekstil sektörü için değişimlerin olduğu bir dönemdeyiz. Tekstil, hazır giyim ve deri sektörü; önündeki her türlü olumlu-olumsuz gelişmelere karşın, ülke coğrafyasında tarımdan nakliyeye kadar ülkemiz ekonomisinin temel direklerinden biri olmakla beraber, Türk ekonomisinde önemli bir yere sahiptir.
Tekstil sektörü, gerek istihdam, gerek ihracat ve gerekse katma değer bakımından ülkemiz ekonomisinin temel direklerinden biridir. Tekstil sektörü elyaftan başlayarak iplik, dokuma, örme, boya-baskı, konfeksiyon ve hazır giyim gibi işlemleri kapsayan emek yoğun bir sektördür. İşsizliğin önlenmesinde, kadınların istihdamında, bölgesel kalkınma farklarının azaltılmasında, toplumun teşebbüs potansiyelinin harekete geçirilmesinde tekstil sektörü başka sektörlerle kıyaslanmayacak kadar önemli bir sektördür.
Bu gerçekler göz önüne alınarak öncelikle tekstil sektörünün eksiklikleri ve sorunları biran önce giderilmeli, sektöre sağlıklı bir yapı kazandırılmalıdır. Tekstil sektörü hem büyümeli hem de güçlenmelidir. Uzun vadeli bir ulusal tekstil politikası çerçevesinde öncelikler tespit edilmeli ve çözümler üretilmelidir"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.