Yumurta Küfesini Yere İndirme !..
Gazeteci ve Köşe yazarı Bekir Doğan bu hataki yazısında şu konuya değindi;
Yaşadığım hadiseler moralimi çok bozdu..
Bu gece sabaha kadar gözüme uyku girmedi..
Darbe üst üste geldi, Hanefi Mahçiçek başkan gibi : “ Kavga etmeyeceğim” dedim kendi kendime söz verdim, kavga etmeden günü geçirdim ama darbeler çok ağır geldi bana !..
Hani toplum içinde : kendini uyanık, diğerlerini enayi görenler var ya !
İşte onlar beni çok üzdü..
Yahu biz insan olalım, birlik ve beraberlik içinde olalım diyoruz ama onlar bize o gözle bekmiyorlar..
Ben çok uyanık adamım ! Enayilerin sırtından geçinir giderim ! diyorlar .. bu söz doğru mu ? bizler enayimeyiz ?
Yada : Ben mi ? istedim ! , kendileri verdi ben yedim !.. diyorlar, Allah rızası için ikramda bulunduysam yanlış mı yaptım ?
Hep üst üste gelen darbeler bugüne denk geldi galiba ama kimse ile kavga etmeyeceğim !..
Dün bir gurup dostla bir aradayız !
Herkesçe malum olan ünlü iş yerimizden yıllardır bedava yiyip içiyordu, aralarında ne geçti ise bilemiyorum : aniden kötülemeye başladı.. bizde bu konuşmaları hayretle izledik..
İnsanlık bu olmamalı ? diye kendi kendimize sorduk..
Bir ata sözümüz var ya : o adam sırtımız da 40 yıl taşırsın , sonra yumurta küfesi gibi taşıdığımız sürece mesele yok, bir yere koyda o zaman bak feryadına derler ya buda aynen öyle oldu.. sırtında taşı yedir içir sonra kötü adam sen ol !..
Yıllardır : tuz ekmeğini yedin !
Peki : bu tuz ekmeğin hiç mi ? hakkı yok ?
Tabi onlar enayi çalıştılar sende yedin ! zorla da almadın ! bu nasıl bir nankörlüktür anlamadım.. insan utanır, bedava ye iç hak hukuk yok !..
Kedi- Köpek bile yemek yediği kaba pisini yapmaz !
Ama bizim insan gözü ile baktığımız kişiler maalesef ki bunu yapıyorlar..
Ekmeğimi yedin, insan olan onları kötülemeye utanır ekmekten utanır be !..
Yıllar önce :
İzmir deyim, işe gidip gelirken, bir fabrika bahçe duvarının dibinden geçip giderim akşam aynı yerden dönerim.. orada bir kurt köpeği var, ona yiyecek getirir delikten elimle verim..
Köpekle dost olduk, uzun yıllar böyle elimle onu besledim.. oda benim oradan geçme saatimi bilir ve beklerdi.. en sadık dostu bendim..
Sonra bir gün o fabrika sahibinin bir işi için fabrikaya girdik..
Köpek bağlı beni görünce yerinde duramaz oldu.. bağırıyor huysuzluk yapıyordu..
Sahibi korkmayın, bir şey yapmaz ben yanınızda iken bir şey yapmaz dedi..
Köpek , bağlı iplerinden kurtulup yanımıza gelince bana bir sarıldı.. bacaklarıma sarılıyordu..
Bunu gören sahibi : Bu köpeğe sadece ben yemek verim benden başkası yanına yaklaşamaz bu nasıl iş ? diye hayretler içinde kaldı..
Oysa o köpekle biz yıllardır dost olmuştuk..
Ona ben sürekli yiyecek taşıyordum..
Köpeği sahibi bunu bilmiyordu ki !
Köpek: Başını dizimin üstüne koydu ! bende kendisini seviyorum, öyle bir mest oldu ki görmeniz gerekirdi..
Fabrika sahibine dedim ki : Ben hayvanları severim onlarda beni sever , burada bulunan başkası ile böyle dost olmaz olamaz ! dediğimde Fabrika sahibi küçük dilini yutmuştu hayretler içinde bizi izliyordu..
Fabrika Sahibi : Bu fabrikaya ilk gelişiniz mi ? dedi..
Bende : Evet dedim.. adam hayretler içinde kaldı..
Bu bir köpek ve delikten attığım yiyeceklerle olan dostluğumuz !
Peki iki ayaklı köpeklere ne demek gerekir !..
Yıllardır ekmeğimizi yiyen ve sonra yumurta küfesi gibi yere konunca ver yansın edenlere ne demek gerekir..!
İnsan dediğimiz kişiler mi ? köpek , yoksa o delikten yiyecek vererek dost olduğumuz köpek mi ? insan !
Tuz ekmeğini bilmeyen iki ayaklı köpeklere bir diyeceğim yok..
İnsan tuz ekmeğine sahip çıkar..
Adamlar sizlere yıllarca yiyecek verdi, bir köpek kadar bile sadaktınız yok ! mesele de burada , verdiğin zaman enayi oluyorsun, yedikleri zaman , onlar için iyi adam oluyorsun, bir şey vermezlerse hemen geçmişi unutarak en kötü adam oluyorsun!
Yazık çok yazık insanlık bitmiş diyeceğim ama çok az kalmış demekte fayda var..
Moralim bozuk olunca bugünlük bu kadar
İyi günler..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.