Mevsimlik işçilerin zorlu mücadelesi
Türkiye'deki turp ihtiyacının yüzde 70'inin karşılandığı Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde turp hasadında çalışan tarım işçileri zorlu bir hayat mücadelesi veriyor.
Sabah hava aydınlanmadan başlayan turp işçilerinin mesaisi tam 12 saat sürüyor. Hayatlarını idame ettirmek için çalışan tarım işçisi kadınların her birinin farklı bir hikayesi var. Kış sebzesi olan turpun hasadı işçilerin sabah saat 05.00'te kalkıp 06.00'da araca binmeleriyle başlıyor. kimileri hasta eşlerini evde bırakıyor, kimileri çocuklarını, kimileri yaşlı anne babalarını. Hiçbir sosyal güvencesi olmayan turp işçileri, günlük 50 tl'ye kışın soğukta, yağmurda, çamurda suyun içerisinde 12 saat boyunca ekmek mücadelesi veriyor.
Sabah saat 06.00'da işçileri toplayıp işyerine götürdüğünü söyleyen elçi Hanifi Görgel, "Sabah saat 6'dan akşam 7'ye kadar o soğuk suyun içinde zor şartlarda çalışıyorlar, hiçbir sosyal güvenceleri, garantileri yok. Yıkama alanındaki çay taştığı zaman çok tehlikeli şartlarda çalışmak zorunda kalıyorlar. Sabah erkenden kalkıp çocuklarını okula gönderiyorlar. Ve hemen işe gitmek zorundalar. Akşam geç geldikleri için tekrar yemek yapmaya vakitlerinin olmadığından kahvaltıyla geçirmek zorunda kalıyorlar. Aldıkları 50 TL bunları kurtarmıyor; kiminin beyi, kiminin çocukları, hastada olsada işe gitmek zorundalar" dedi.
"BAŞKA GEÇİNEBİLECEĞİMİZ BİR ŞEY YOK"
Mevsimlik işçi olarak çalışan Hacer Atikarslan ise, "Kocam rahatsız. Başka geçineceğimiz hiçbir şey yok. Yerim yurdum yok, aldığım para kurtarmıyor. Kocam astım hastası, başka çaremiz çıkarımız yok. Zor şartlar altında çalışıyoruz. Çok aşırı derecede soğuk, geçim zor, yetmiyor yetiştiremiyorum tek başımayım. Kocamın ayağı kırık, mağdur. Bir şey yapamıyorum, çaresizim" diye sızlanıyor.
"Sabah Saat 6'da gidip akşam 6'da evimize dönüyoruz. Çok zor şartlar altında çalışıyorum hastayım, bel fıtığım var" diyen tarım işçisi Hacer Uludağ da "Allah yardımcımız olsun. Çalışmak zorundayım" şeklinde konuşuyor.
Hacer Uludağ'ın eşi Garip Uludağ ise; "Şeker hastasıyım, tansiyon, kalp var. İki sefer anjiyo oldum. Yaşadığımız evde bu ahşap ev, yıkılmak üzere biraz ucuz olduğu için başka yere çıkamıyoruz" diye dert yandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.