Türkiye’de dirençli kentlerin inşası için 500 milyar dolar kaynak gerekiyor!
"Finans Sektörünün Dış Kaynak Temininde Sürdürülebilir Kalkınma Odağı ve 6 Şubat Depremleri" temasıyla; Akbank, Garanti BBVA, Türkiye İş Bankası, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, Odeabank, Şekerbank ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası sponsorluğunda düzenlenen forum, finans dünyasının uluslararası arenadan ve Türkiye’den birçok kuruluşunu bir araya getirdi.
Düzenlenen Forum’da Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Lopez 6 Şubat depreminin ekonomik yükünün Türkiye’nin 2023 milli gelirinin yüzde 9’u olduğuna işaret ederek Türkiye'deki mevcut konutları dayanıklı hale getirmek için 500 milyar dolar gerektiğini belirtti.
IX. Sürdürülebilir Finans Forumu’nun açılış konuşmalarını, Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, Küresel İlkeler Sözleşmesi İmzacıları Derneği (Global Compact Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin gerçekleştirdi.
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin yaptığı konuşmada “2013’ten bu yana Global Compact Türkiye iş birliği ile düzenlediğimiz Sürdürülebilir Finans Forumu’nun 9’uncusunu iş dünyasından ve finans sektöründen geniş bir paydaş katılımı ile gerçekleştirdik. Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketi ile maddi ve manevi büyük bir sarsıntıya uğradık. Dünyada bu yılın ilk yarısındaki doğal afetlerden kaynaklı ekonomik kayıplar 194 milyar doları bulurken, bunun 91 milyar dolarını Şubat ayında Türkiye ve Suriye'de yaşanan depremler oluşturdu.” dedi. Edin, “Bunun bir daha bu ölçekte zarar vermemesi için yeşil ve dirençli kentlerin inşasına yönelik finansmana ihtiyaç bulunuyor. Finansman kaynağının politikalarla desteklenerek etkin yönetimi, şimdi her zamankinden daha önemli. Uluslararası fon kuruluşları ve bankaların sağlayacağı finansmanın yanında, özel sektör yatırımlarının da sürdürülebilir ve dirençli yapılar inşa edilmesi, sağlam altyapı kurulması için kritik olduğu bir gerçek. Uluslararası kuruluşlar ve ülkemizdeki tüm bankalar depremin hemen sonrasında hatırı sayılır miktarlarda destek sağladı. Biz de bu Forum’da küresel oyuncularla Türk bankalarını bir araya getirerek dirençli kentlerin inşası için sürdürülebilir kalkınma odağında kaynak temini konusunu enine boyuna ele aldık. Bundan sonra bizi bekleyen sürece hazırlıklı olmak ancak güçlü ve sürdürülebilir yapıların oluşturulması ile mümkün olabilir. SKD Türkiye olarak çalışmalarımızı sürdürürken, bu konuda farkındalık yaratmaya devam edeceğiz.” şeklinde sözlerine ekledi.
Forum’un açılış konuşmacılarından Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizin büyümesinin ve sürdürülebilir kalkınmasının finansmanında, sermaye piyasaları ve borsa olarak daha fazla sorumluluk ve rol alacağız. Son 3 yılda yakaladığımız ivme, bu sorumluluğu almada bizi motive etmektedir. Son üç yılda 139 şirketin halka arzından 107 milyar TL kaynak sağlandı. Yani, kalkınmanın temel dinamosu olan şirketlerimiz, yatırımlarını ortaklık kültürü ile finanse ettiler. Böylece daha güçlü bir öz sermaye ile pasif taraflarını yönetebilme imkanına kavuştular. İşte bu fotoğraf, ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasında, sermaye piyasaları ve borsa olarak daha fazla sorumluluk alabileceğimizin resmidir. Bu nedenle, bugün düzenlenen ve ev sahipliği yaptığımı Sürdürülebilir Finans Forumu’nda yapılacak değerlendirmelerin çok önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum.”
UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, “2015’ten 2030'a giden yolun yarısına geldiğimiz bu yıl, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına (SKA) ulaşma yolunda olmamız gereken yerde değiliz. Üst üste yaşadığımız küresel krizler SKA’larda ilerlemeyi önemli ölçüde yavaşlattı veya tersine çevirdi. 2030 yılında hayal ettiğimiz daha adil ve daha yaşanabilir bir dünya için hızla rotamızı değiştirmemiz gerekiyor.” dedi. Kriz ortamında paydaşların iş dünyasından beklentilerinin arttığını vurgulayan Dördüncü “Şirketler, sahip olduğu maddi kaynaklar, insan kaynağı, tedarik ağları ve geniş kitlelere ulaşabilme kapasitesiyle önemli bir aktör. Sadece doğrudan finansmanla değil, yaptığı SKA yatırımları ile de dönüşümü hızlandırıyor” ifadelerini kullandı.
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto López’in konuk konuşmacı olarak yer aldığı Forum’da López, “Dünya Bankası olarak deprem sonrası en hızlı aksiyon alan kurumlardan biriyiz. Bu durum afet riski ve dirençli şehirler konusunu öne almamıza neden oldu. Dünya Bankası olarak 6 Şubat depremlerinin hemen sonrası 1 milyar dolarlık program duyurduk. Öncelikle etkilenen alanlarda ne oldu buna baktık, hangi alanlar, sektörler etkilendi inceledik. İlk olarak kamu alt yapısına, yollara ve temiz suya erişime odaklanmaya karar verdik, ikinci olarak da konut ve barınma ihtiyaçlarını dikkate aldık. Bunun yanında okul, hastane gibi kamu hizmetlerinin sağlanmasına da ihtiyaç var. Yeşil ve sürdürülebilir finansmana ilişkin projelerimiz de devam ediyor. Bunlar daha önce duyurduğumuz pakete dahiller. Bunların bir kısmı onaylandı, bir kısmında ise hazırlık sürüyor. Türkiye’ye desteğimiz tüm hızıyla devam ediyor.” İfadelerini kullandı.
Forum genelindeki oturumlarda, yüzyılın felaketi olan 6 Şubat depremlerinin 11 ilde yarattığı ağır tahribatın sosyal, ekonomik ve çevresel açıdan sürdürülebilir bir gelecek için yeni politikalar belirlemeyi zorunlu hale getirdiği konusu ele alınırken, afet sonrası sürecin Türkiye’nin, uluslararası kaynaklara erişimi ve bu alandaki yeni yatırımların desteklenmesi için önemli fırsatlar barındırdığına dikkat çekildi.
Forum kapsamında gerçekleştirilen panellerde; Depremden Etkilenen Bölgelerin Finansman İhtiyaçlarını Uzun Vadeli Sürdürülebilir Kaynaklarla Karşılamak ve Yeşil ve Depreme Dayanıklı Şehirlerin Alternatif Sürdürülebilir Kaynaklarla Finansmanı başlıkları, Türkiye bankacılık sektörünün ve uluslararası finans kuruluşlarının temsilcileri tarafından kapsamlı şekilde ele alındı.
Depreme dirençli ve yeşil kentler oluşturmak ile afet bölgesinin kalkınmasına yönelik sürdürülebilir kaynaklara erişim konularının görüşüldüğü ilk panelde uluslararası kurumlardan Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Amerikan Uluslararası Kalkınma Finans Kuruluşu (DFC), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile Garanti BBVA ve Türkiye İş Bankası’ndan üst düzey yöneticiler, afet bölgesinin uzun vadeli ve sürdürülebilir finansal kaynak temin ihtiyacı ile finans sektörü ve uluslararası finans kuruluşlarının bu konulardaki desteklerine yönelik bilgi paylaşımında bulundu.
Uluslararası Sermaye Piyasaları Derneği (ICMA) ile Akbank, Odeabank, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası ve TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası)’nın üst düzey temsilcilerinin yer aldığı ikinci panelde; yeşil ve sürdürülebilir binalar da dahil olmak üzere yeşil ve sosyal projelerin finansmanında uluslararası sürdürülebilir tahvil piyasasının rolü ve afet sonrası deprem bölgesinde, deprem riski yüksek olan İstanbul gibi kentlerde yeşil ve depreme dayanıklı binalara ihtiyacın ortaya çıkmasıyla birlikte finansman beklentisi, projeler için gereken teşvikler ve yaşanılan zorluklara değinilirken, binalarda altyapının önemi konuları konuşuldu.
Forum kapsamında düzenlenen Özel Oturumda ise Uluslararası Sermaye Piyasaları Derneği, (ICMA), Borsa İstanbul, BDDK ve SPK yetkilileri “Uluslararası Çerçeveden ve Türkiye’den Sürdürülebilir Finans Gelişmeleri” ile ilgili Geçiş Finansmanı, Yeşil Yıkama ve Küresel Regülasyonlara ilişkin önemli bilgi aktarımları gerçekleştirdiler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.