Yemek kartı sektörü 200 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor
İSTANBUL(AA) – FURKAN GENÇOĞLU - Multinet Up Üst Yöneticisi (CEO) Demirhan Şener "Yemek kartı sektörü etki çemberi içerisinde 200 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor. Bu yüzde, 12 penetrasyonda ulaştığımız sonuç. Güney Amerika ve Avrupa gibi yüzde 40’lara geldikten sonra kayıt içi harcama ve istihdamın arttığı bir düzlemi yakalacağız." dedi.
Şener AA muhabirinin dijital ekosistem ve yemek kartı sektörüne ilişkin sorularını yanıtladı.
Şener, Multinet Up'ın, yemek kartı şirketinden ekosistem yöneticisi bir fintek grubu haline geldiğini söyledi.
Multinet Up olarak 3 temel alanda çalışma yürüttüklerini belirten Şener, "Üç ana faaliyet alanında bulunduğumuz ekosistemimizde 200 binin üzerinde kuruma ve 2 milyon kart kullanıcısına hizmet ediyoruz. Çalışanlara bağlı giderler yönetiminde; yemek kartı, akaryakıt, esnek yan haklar, ödüllendirme, seyahat, konaklama ve araç kiralama çözümlerini sunuyoruz. Çalışanlara bağlı olmayan giderler yönetiminde toplu satın alma gücümüz ile KOBİ ve mikro işletmelerin hemen hemen tüm operasyonel giderlerini yönetmelerini sağlıyoruz. Üçüncü olarak ise; Türkiye’nin ilk ön ödemeli kartını çıkaran ininal, işletmelere sanal ödeme altyapısı sunan iPara şirketlerimizle de finansal servisler alanında faaliyet gösteriyoruz. Tüm bu alanlardaki paydaşlarımızın birbirleri ile ticaret yapmasını ve karşılıklı değer yaratmasını önemsiyoruz."
-Her alanı dijitalleştiriyoruz
Girdikleri tüm alanları dijitalleştirdiklerine dikkati çeken Şener sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz girdiğimiz tüm servislerde işleri dijitalleştiriyoruz. Bu uygulamamız bizi rakiplerimize karşı farklılaştırıyor. Dijitalleşme ile paydaşlarımıza kontrol ve yönetim yetkinliği kazandırıyoruz. Evinizde akşam otururken yemek kartına yükleme yapabiliyorsunuz veya son iki haftada kaç litre akaryakıt tüketilmiş ona bakabiliyorsunuz. Ekosistemimizin içinde sadece yemek kartı uygulaması yok. Bir çok alanda inovatif uygulamalar geliştiriyoruz.Hayatın değişkenliği ve dinamizmi karşısında adeta bir yardımcı asistan görevi üstleniyoruz."
Şener, hizmet verdikleri sistemlerin vergi avantajları yarattığını vurgulayarak, "Bizim servislerimizi kullanan müşterilerimiz vergi avantajlarından yararlanabiliyor. Daha ucuza mal ve hizmet alımını gerçekleştirebiliyor. Operasyonel kolaylık sağlıyoruz ve masraf yönetimini daha basit hale getiriyoruz. Kurumlara kontrol yetkinliği imkanını veriyoruz. Ekosistem uygularımız ile kayıtdışı ve istismarın önüne geçmek ana hedefimiz." şeklinde konuştu.
-Yemek kartında penetrasyon henüz yüzde 12
33 milyon kişinin çalıştığı bir ülkede 2 milyon kişiye dokunmanın yeterli olmadığını ifade eden Şener, "Ekosistemimiz ile 2 milyon kişiye ve 200 binin üzerinde kuruma dokunuyoruz. Yemek kartında Türkiye’de yayılma oranı yüzde 12 civarında. Daha gidilecek çok fazla yolumuz var. Devlet oranın artması için elinden geleni yapıyor. Akaryakıtta yine penetrasyon oranı yüzde 10’ların altında. Türkiye’de 25 milyon insan şu an bankasız. Bu yüzden Türkiye çok ciddi bir potansiyel. Yemek kartı sektörü hakkında Boğaziçi Üniversitesi 2018 yılında bir araştırma yaptı. Araştırma sonucuna göre yemek kartı sektörü etki çemberi içerisinde 200 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor. Bu yüzde, 12 penetrasyonda ulaştığımız sonuç. Hele biz yüzde 40’lara gelelim o zaman çok daha kayıt içi ve istihdamın arttığı bir düzlemi yakalacağız." yorumunu yaptı.
2020'de yüzde 50 büyüme hedeflediklerini kaydeden Şener, "Sunduğumuz hizmet çeşitliliği ve finansal servisler dünyasındaki ininal ve iPara yatırımlarımız ile 4 milyar lira hacimden 6 milyar lira hacime ulaşmayı hedefliyoruz. 50 bin üye iş yeri ağımız ile yemek kartı sektörüne pazar lideriyiz 400 çalışanımız ile hali hazırda hizmet veriyoruz." dedi.
Startsupwatch verilerine göre Türkiye ekonomisinin yüzde 99,7’sinin KOBİ’ler üzerinden geçtiğini hatırlatan Şener sözlerini şöyle tamamladı:
“KOBİ’lerin ihtiyaçları bizim için en öncelikli alan. MultiAvantaj çözümümüz ile KOBİ ve mikro işletmelerin toplu satın alma gücümüzden yararlandırarak neredeyse tüm operasyonel giderlerini yönetmelerini sağlıyoruz. Bu aslında bir nevi Kobi Destek Programı. Bu destek programından faydalanan işletme sayısının olabildiğince genişlemesi için ortaklıklar kuruyoruz, iş birlikleri yapıyoruz. 26 bin eczanenin bağlı olduğu olan Türkiye Eczacılar Birliği için hayata geçirdiğimiz ortak satın alma platformu bunun tam bir örneği. İster kurumsal müşterimiz olsun ister üye iş yerimiz olsun küçük, büyük tüm işletmeler sunduğumuz toplu satın alma gücümüzden yararlanabilirler.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.