2015 Türkiye Doğal Beslenme Ve Yaşam Boyu Sağlık Zirvesi Bilecik’te Başladı

2015 Türkiye Doğal Beslenme ve Yaşam Boyu Sağlık Zirvesi, bugün gerçekleşen tören ile Bilecik’te başladı.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı, Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinin ortaklaşa düzenlediği, Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapılan 2015 Türkiye Doğal Beslenme ve Yaşam Boyu Sağlık Zirvesi’ne, Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Bilecik Belediye Başkan Yardımcısı Nihat Can, Yeşilay Ankara Şube Başkanı Şemsettin Toprak, Türkiye Toprak Bilimleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayten Namlı, Türkiye Soğutma Muhafaza Taşıma Bilimleri ve Sanayicileri Derneği Başkanı Sayın Prof. Dr. Rahmi Türk, Türkiye Bilinçli Sağlık Platformu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, konuk üniversite rektörleri, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Bilecik Şeyh Edebali Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, Alya Komutanı Jandarma Albay Alper Sır, akademisyen ve çok sayıda uzman katıldı.

“TOPLANTIMIZIN ANA TEMASI KUŞKUSUZ DOĞAL BESLENME VE SAĞLIKLI YAŞAMDIR”

Zirvede açılış konuşması yapan, İhtisas Üniversitesi Rektörü Mehmet Rüştü Karaman, yaklaşık 4,5 ay önce bir ön çalıştay şeklinde daha mikro düzeyde planlamış oldukları bu toplantının, kendisini çok onurlandıracak ve gururlandıracak şekilde gösterilen yoğun ilgi ve destek neticesinde böylesine devasa bir zirve halini almış durumda olduğunu belirtti. Karaman, “Özellikle son yıllarda basın yayın organlarında, yine çeşitli sohbet ortamlarında, gerek gıda ile ilgili, gerek beslenme ile ilgili, sağlık ile ilgili son derece artan düzeyde bilgi kirliliği ve bu bağlamda yapılan çalışmaların araştırmalara topluma ulaştırılmasında bazen ortaya çıkabilen iletişim sorunları koordinasyon eksikliği neticesinde biz böyle bir ihtiyacın, böyle bir ilgi ve alakanın yine doğal olarak çıktığı görüşündeyiz. Yaklaşık 2 ay kadar kısa bir süre içerisinde 600’ün üzerinde bildiri özetinin gelmesi ve ciddi anlamda gerek sivil toplum örgütleri gerek üniversitelerimiz gerek bu konunun farklı partnerleri, farklı disiplinleri tarafından bizlere gösterilen bu ilgi ve alaka toplantımız seyrini de değiştirmiş. Bizlere kat ve kat sorumluluk yüklemiştir. Toplantımızın ana teması kuşkusuz doğal beslenme ve sağlıklı yaşamdır. Ancak gelişen dünyada artık beslenme ve sağlık konusunun tek bir veya birkaç disiplin değil bir çok disiplinin bir çok çalışma alanının araştırmanın çabanın ortak bir sonucu ve bileşkesi olarak hayatımıza her zaman bize ancak birlikte farklı disiplinlerin bu süzgecinden de geçerek yol gösterdiği, rehber olduğu bir gerçektir. Bu çerçevede toplantımızın en önemli partnerleri farklı dinamikleri disiplinleri tarım gıda beslenme sağlık ve spordur” dedi.

“GENÇLERİN TEMİNATI DA YEŞİLAY’DIR”

Türkiye Yeşilay Cemiyeti adına Yeşilay Ankara Şube Başkanı Şemsettin Toprak, uyuşturucu, teknoloji bağımlılığı gibi konularda mücadele etmenin yanı sıra sağlıklı yaşam adı altında bir çalışmaz başlattıklarını ifade etti. Özellikle gençlerin sağlıklı geleceği, sağlıklı nesiller oluşturması ve gençleri sağlık yönünden dinç, dinamik tutmak amacıyla çalışmalar yaptıklarını belirten Toprak, “Bizim çalışmalarımız sadece Yeşilay’ın görev yaptığı gönüllüler tarafından değil, her Türk vatandaşının, her insanın sigara alkol kullansa dahi Yeşilay gönüllüsü olmak sorumluluğu var. Çünkü çocuğu, sevdiği kişilerin kötü alışkanlık edinmesini kesinlikle kimse kabul etmez. Onun için herkes Yeşilay gönüllüsü olarak çalışmak zorunluluğu vardır. Doğal beslenme ve yaşam boyu sağlık zirvesi konusunda Rektörümüz Karaman beyin çalışmaları bizi heyecanlandırdı. Bizimle iş birliği yapmak istediğinde, her türlü desteği vereceğimizi, gençlerin geleceğimizin her şeyin sağlık adına, sağlığın ticareti olmadığını, sağlıktan başka hiçbir şey düşünülemeyeceğini bilerek her türlü desteğimizi sağlayacağımızı kendilerine arz ettik. Bu konuda da Yeşilay cemiyeti her yerde olduğu gibi geleceğimizin teminatı gençlerimizdir. Gençlerin teminatı da Yeşilay’dır” dedi.

“BESLENME TOPRAKSIZ, İNSANLARDA BESLENMESİZ YAPAMAZ”

Türkiye Toprak Bilimleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayten Namlı ise beslenmenin topraksız olmayacağını ve insanlarında beslenmeden yapamayacağı belirterek, sözlerine şöyle devam etti.

“Birleşmiş Milletler 2015 yılını Dünya Toprak Günü ilan etti. Aslında Türkiye’miz, dünyada her şeyde çok önce, 1945 yılında çiftçiyi topraklandırma kanunu çıkarılarak her yıl 11 Haziran’ı takip eden pazar gününü Toprak Bayramı ilan etti ve bunun kutlanması için her yıl bir kutlama töreni düzenlenmesini ortaya koydu. Hepimiz biliyoruz ki, gelişmiş ülkeler artık kendi topraklarını yetmediği için gelişmekte olan ülkelerden toprak kiralamaya başladılar. Afrika gibi ülkelerin büyük bir çoğunluğunu kendi tarlarında kiralayarak tarıma açmaya başladılar. Dolayısıyla bize bugün buraya gelirken Bilecik’i görememiş arkadaşlarımızla beraber çok güzel toprakları olduğunu gördük.”

“GIDALARIN SOFRAYA NASIL SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE ULAŞACAĞI KONUSUNDA ÇALIŞMALAR YAPMAKTADIR”

Türkiye Soğutma Muhafaza Taşıma Bilimleri ve Sanayicileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Rahmi Türk de konuşmasında, dünyada ve özellikle Türkiye’de tarımsal ürünlerin hasattan sofraya tabağa gelinceye kadarki süre içerisinde çok büyük kayıplar olmakta olduğunu belirtti. Türk, “Bu bazı ürünlerde hasat edildikten sonra sofraya gelinceye kadarki kaybın yarısının çöpe gittiğini görüyoruz. Bu ülkemiz adına milli ekonomiye çok büyük kayıplar vermektedir. Bu nedenle bizler ve dernek üyelerinin dernek çatısı altında özellikle ülkemizde gıdaların nasıl saklanacağı, nasıl muhafaza ve hangi sağlıklı koşullarda tutulacağı ve onların markete ve sofraya nasıl sağlıklı bir şekilde ulaşacağı konusunda çalışmalar yapmaktadır. Buraya gelirken Bilecik ile ilgili bilgi edinmeye çalıştım, ama gördüm ki bu konularda iyi noktalarda değiliz. Derneğim adına Türkiye’nin her coğrafyasına hizmet vermeye hazır olduğumuzu bildiniz. Bir ulusun en öncelikli görevi sağlıklı nesiller yetiştirmektir. Ancak sağlıklı nesillerin yetişmesi içinde sağlıklı beslenmek ön koşuldur” dedi.

“TÜTÜN VE DİĞER BAĞIMLILIK YAPICI MADDELERİN BULUNMAMASI SAĞLIKLI BESLENME FİZİK AKTİVİTE EN BAŞTA GELMEKTEDİR”

Türkiye Bilinçli Sağlık Platformu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, bir insanın sağlığı o insanın en büyük zenginli olduğunu ifade ederek şunları söyledi;

“Geçtiğimiz yüzyılda sağlık koruma stratejileriyle birlikte ülkemizde ve dünyada sağlıkla pek çok ilerleme kaydedildiği hepimizin malumudur. Ancak bugün sağlıktan anladığımız yalnızca sağlıklı olmak değildir aslında. Aynı zamanda sağlığı geliştirme yaklaşımları ülkemizde ve dünyada giderek benimsenen yaklaşımlar içerisinde olmaktı. Sağlığı geliştirme içerisinde ise tütün ve diğer bağımlılık yapıcı maddelerin bulunmaması, sağlıklı beslenme fizik aktivite en başta gelmektedir. Bu zirvenin sonuçlarının ülkemizde sağlığı geliştirmeye çok ciddi katkılar sağlama inancındayım.”

“SAĞLIKLI YAŞAM DÜNYANIN KONUSUDUR”

Sanko Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Sınav, üniversitenin fonksiyonunun toplumda farkındalık oluşturmak olduğunu belirterek, “Bilim öğreterek insanların yaşama bilincini yükseltmektir. Bunu yapmak için üniversite bilimi üretir, bu ürettiği bilimi öğretir ve üretilen bilimi insanların hayatını daha hayat kalitesini yükseltmek için ortaya ürün çıkarır. Toplumu birebir etkileyen çok önemli bir kurumdur. Sağlıklı yaşam dünyanın konusudur. Dünyanın gündeminde bu vardır. Yaklaşık son 20 yılın gündemidir. Ortak gündemidir. Faydası kanıta dayalı olmayan ne olduğu bilinmeyen ürünleri bize satmaya çalışıyorlar” dedi.

“EĞER ENERJİMİZİ BİRBİRİMİZLE KAVGA ETMEK İÇİN TÜKETİRSEK”

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Azmi Özcan ise, böylesi bir toplantıya ev sahipliği yapmak oldukları için kendisinin temsil ettiği kurum adına bir onur olduğunu belirtti. Özcan, "Canlılar olarak bizler kromozomlarımızda sonsuzluk arzusu ile programlanmış birer varlıklarız. Bu sonsuzluk arzumuzu ancak sağlıklı nesiller yetiştirerek sağlayabiliyoruz. Beslenme bizim açımızdan sadece biyolojik bir faaliyet değil. Aynı zamanda biyolojik bir ihtiyaç, ama beslenme kavramının altında beslenmenin sadece teknik ve biyolojik bir vakıa değil, aynı zamanda bir hayat tarzı, bir yaşam tarzı, bir kültürel kimlik olduğu gerçeği açısından özellikle ben konuyla ilgiliyim. Çok hızlı bir zemin ve eksen karması neticesinde hayatın ve varlığın anlamını daha çok para kazanmak ne pahasına olursa olsun güç kazanmak üzere endekslediğimiz zaman ya da sadece bir gelenek örf inanç alanı olmaktan çıkıp bir meta alanı haline geldiği ve ne yazık ki daha çok para kazanmak için nesillerin toplumların sağlık ve ruh yapısını bozan birer tehlikeli silah haline geldiği. Etin kilosunun asgari 30 bin lira olduğu bir ülkede 10 bin liraya sucuk satılabiliyorsa bunu hem alanların hem satanların düşünmesi lazım. Eğer enerjimizi birbirimizle kavga etmek için tüketirsek eğer vaktimizi birbirimizden bir adım öne geçmek için harcarsak bilin ki hepimiz aynı gemideyiz. Ve gemi tehlikeli sularda dolanıyor. Ve orada tek başına bir kurtuluş tek başına bir saadet tek başına bir mutluluk söz konusu değildir.”

“ÜNİVERSİTELERİMİZ ÇITAYI YÜKSEK TUTARAK ÜNİVERSİTE DIŞI ORGANİZASYONLARA BİR HEDEF GÖSTERİYOR”

Son olarak söz alan Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir, “Bilecik’in genç ve dinamik üniversitesinde büyük beklentilere sahip olduğunu belirterek sözlerine şöyle son verdi.

“Böyle önemli bir zirveye ev sahipliği yaparak yediden yetmişe bütün insanımızı ilgilendiren ve geleceğimizi ilgilendiren doğal beslenme yaşam boyu sağlık gibi önemli bir konuya dikkat çeken bir zirveye ev sahipliliği yapma cesareti başarısını göstererek bizlere bu beklentilerimizin ne derece haklı olduğunu bir defa daha göstermiş oldu. Çok önemli faaliyetler zincirine bir yeni halkayı daha ilave ederek hem ilimize hem ülkemize büyük ölçüde katkılar sağlamaya devam ediyor. Hepimizi ilgilendiren ve yalnızca günümüzü değil gelecek nesilleri de ilgilendiren bir konuda üniversitemizin öncülüğünde sizlerle beraber elimizde olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Üniversitelerimiz çıtayı yüksek tutarak üniversite dışı organizasyonlara üniversite dışı kurumlara da bir hedef gösteriyor. Bu kadar geniş kapsamlı bir toplantının Bilecik olarak yalnızca başında ve sonunda olmak istemiyoruz. Ortasında da var olmamız lazım. Bilecik’e verilen bir hedeftir bu. Bu kadar kıymetli bir zanaatın Bilecik’ te ağırlanabilmesi lazım. Bilecik’ te misafir edebilmemiz lazım.”

Konuşmaların ardından Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi yerleşke gezisi yapıldı. Zirvenin ikinci günü ise yarın tebliğ sunumları ile Sapanca’da yapılacak. Son gün ise Bilecik, Osmaneli, Söğüt gezileri ile 2015 Türkiye Doğal Beslenme Ve Yaşam Boyu Sağlık Zirvesi sona erecek.