Aşırı Terlemeye Karşı Botox Çözümü

Aşırı Terlemeye Karşı Botox Çözümü
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Kibar Çamurlu aşırı terleme tedavisinde en güncel yöntem olan botilinum toksin uygulamalarını anlattı.Yaz aylarının yaklaştığı günlerde aşırı te...

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Kibar Çamurlu aşırı terleme tedavisinde en güncel yöntem olan botilinum toksin uygulamalarını anlattı.

Yaz aylarının yaklaştığı günlerde aşırı terleme ve beraberinde getirdiği egzama, mantar gibi sağlık sorunları daha sık görüldüğünü anlatan Dr. Çamurlu, “Aslında vücudumuz terleyerek, kendi ısısını dış ortama göre ayarlamayı hedefler. Hava sıcaklığı yükseldiğinde ya da hastalıklar veya fiziksel aktivite gibi nedenlerden vücut ısısı arttığında, terleyerek ısı kaybederiz. Bu tür durumlarda terleme tüm vücut yüzeyinden olmakla birlikte, daha çok sırt ve göğüs gibi geniş yüzeylerden olur" dedi.

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Kibar Çamurlu, şunları söyledi:

“Ergenlikle beraber farklı bir ter bezi türü kasıklarda ve özellikle koltuk altlarında faaliyete geçer. Bu bölgelerde daha keskin kokulu ve yoğun bir terleme olur. Bu bölgelerdeki terlemenin amacı; ısı düzenlenmesinden çok, feromon denilen koku moleküllerinin yayılmasıdır. Hayvanlarda özellikle çiftleşme dönemlerinde yoğun salgılanan feromonlar, karşı cinsi çekerler. Ancak insanlar arasındaki ilişkilerde bu kokular olumlu değil, tam tersine itici bir etki oluşturmaktadır. Özellikle stres ve fizik aktivite ile artan terleme ve yol açtığı kokulardan kurtulmak için sık sık yıkanmak ve deodorant, parfüm kullanmak gerekmektedir.”

SOSYAL VE MESLEKİ ANLAMDA OLUMSUZ ETKİLİYOR

Hiperhidroz ya da aşırı terleme durumunu; kişinin ısı düzenlenmesi amacını aşan miktarlarda terlemesi olarak tanımlayan Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Kibar Çamurlu, Tüm vücutta olabilmekle beraber, en sık koltuk altları, avuç içleri ve ayak tabanlarında olur. Kişi heyecanlandığında ve stres altında olduğunda terleme artar. Hiperhidroz kişi için son derece rahatsız edicidir. Koltuk altlarında olduğunda kötü kokunun yanı sıra giysilerin ıslanmasına ve lekelenmesine neden olur. Elleri terleyen kişiler için tokalaşmak büyük sorundur. Ayak terlemeleri hem sağlık sorunlarına, hem de kokuya yol açar. Hiperhidroz kişiyi psikolojik, sosyal ve mesleki açıdan olumsuz etkiler, günlük hayatını güçleştirir” dedi.

TERLEMEYİ ARTTIRAN FAKTÖRLER

Her 100 kişiden 4’ünde aşırı terleme durumu görüldüğünü aktaran Dr. Çamurlu, şöyle konuştu:

“El-ayak terlemeleri kalıtımsal olabilir. Aşırı terleme durumunda hem ter bezlerinde, hem de bunları uyaran sinirlerde bir sorun olduğu düşünülmektedir. Hiperhidrozun tedavisinde ilk önce duruma yol açan sistemik bir hastalık olup olmadığı araştırılmalıdır. Çeşitli hormonal bozukluklar, özellikle de tiroid hastalıkları terlemeyi arttırabilir. Terlemeyi azaltıcı bir takım bölgesel ya da sistemik ilaçlar mevcuttur, ancak bunların hem etkisi sınırlıdır, hem de yan etkileri çok fazladır. Aşırı terlemeyi azaltmak amacı ile geliştirilmiş cerrahi yöntemler de mevcuttur. Bunların arasında en sık uygulanan ve en etkili olan sempatektomilerdir. Bu yöntemde kola ve koltuk altına giden sempatik sinirler kesilir. İşlem ya açık olarak, ya da endoskop kullanılarak yapılır. Etkili bir yöntem olmasına karşın yan etkileri fazladır. Diğer bir cerrahi yöntem ise koltuk altındaki cildin ter bezleri ile birlikte çıkartılmasıdır. Çok belirgin yara izlerine yol açtığı için fazla tercih edilmez.”

EN ÇOK TERCİH EDİLEN TEDAVİ

Aşırı terleme tedavisinde en güncel yöntemin botilinum toksin uygulamaları olduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Kibar Çamurlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Koltuk altına, avuç içi ve ayak tabanlarına uygulanan botilinum toksini ile, terleme, 6 - 9 ay boyunca engellenir. Uygulama hastane ortamında, deri içine enjeksiyon yöntemi ile yapılır ve yaklaşık 10 dakika sürer. Etkisinin kalıcı olmamasına karşın, kolay uygulanabilmesi ve yan etkilerinin çok az olması nedeni ile botilinum toksin uygulaması, aşırı terleme tedavisinde, en çok tercih edilen tedavi yöntemi olma özelliğini korumaktadır.”

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.