Başağrısı Anevrizmasının Habercisi Olabilir
En sık rastlanan rahatsızlıklardan baş ağrısının sebeplerinden birisi de beyin damar anevrizmalarına bağlı gelişen beyin kanamasıdır (subaraknoid kanama). Medicana Sivas Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Profesörü Dr. Mustafa Gürelik, çoğunlukla daha önceden belirti vermeden gelişen, ölüm ve sakatlıkla sonuçlanma ihtimali yüksek beyin kanamalarına yol açan beyin damar anevrizması ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Haberci Kanamanın İşaretlerini Dikkate Almak Hayat Kurtarabilir…
Beyin damar anevrizması, beyin damarları üzerinde gelişen zayıf yapıda kesecik ya da baloncuk olarak ifade edilebilir. Tam olarak nedeni bilinmeyen anevrizmanın gelişiminde başlıca damar sertliği, hipertansiyon, sigara ve ileri yaş suçlanmaktadır. Zayıf yapıdaki keseciğin yırtılmasıyla oluşan beyin kanamasının (subaraknoid kanama) komaya varabilen bilinç bozukluğu, felç ve konuşma bozukluğu gibi ağır sakatlıklara yol açabileceğini söyleyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Profesörü Dr. Mustafa Gürelik hafif kanamalarda hastaların %70’inin, şiddetli kanamalarda ise ancak %10’unun hayatta kalabildiğini bildirdi. Hastaların kendilerinde anevrizma olduğunu fark etmeleri mümkün değildir. Anevrizmalar hemen daima beyin kanaması ile kendilerini gösterirler. Daha nadir olarak anevrizma, sara nöbeti ya da beyine bası bulguları ile karşımıza çıkabilir. Anevrizmaların bir bölümü ise başka sebeple çekilen beyin tomografisi ya da beyin MR’ında tesadüfen tespit edilebilir diye sözlerine devam etti. Beyin ve Sinir Cerrahisi Profesörü Dr. Mustafa Gürelik aniden baş ağrısı ortaya çıkan hastaları şu sözlerle uyardı: Hastaların yarısı kanamadan 10-20 gün önce haberci ya da sızıntı kanama olarak ifade edilen tabloya sahiptir. Yine bu baş ağrısı da ani ve şiddetli başlar, bulantı, kusma ve ense ağrısı gibi eşlikçi yakınmalarla birlikte olabilir. Eğer hastalar bu yakınmaları önemser ve sağlık kuruluşuna başvurursa şiddetli kanamadan ve ağır sonuçlarından kaçınmış olabilirler.
Beyin Damar Anevrizmasının Erken Teşhisi Mümkün müdür?
Medicana Sivas Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Gürelik, “herhangi bir kimsede beyin damarlarında anevrizma bulunduğunu önceden tahmin etmenin mümkün değildir. Ancak hastaların bir bölümü sara (epilepsi) nöbeti ya da keseciğin oluşturduğu farklı bası bulgu ve yakınmaları ile kendini gösterir. Bu hastalara yapılacak incelemelerde anevrizma tespit edildiğinde subaraknoid kanama gelişmeden müdahale etme şansımız oluşur. Maalesef büyük kısmı ise beyin kanaması ile kendini gösterir. Ancak bu hastalarda da yukarıda bahsettiğim haberci kanamalar bir erken teşhis işareti olabilir. Eğer bu hastalar şikâyetlerini önemseyip hastaneye başvurularsa erken teşhis ve tedavi imkânına sahip olurlar. Bu hastalar biraz uzman gözüyle değerlendirmeye muhtaçtır. Bu hastaların beyin ve sinir cerrahisi uzmanı ya da nöroloji uzmanlarınca değerlendirilmesi uygundur. Hem hekimler hem de hastalar açısından şiddetli ve ani başlayan baş ağrısı eğer beraberinde bilinç kaybı, kusma ve ense ağrısı ile birlikteyse önemsenmelidir.
Beyin Damar Anevrizmasında Tedavi, Kanamış ya da Kanamamış Olmasına Göre Bazı Farklılıklar Gösterir…
Medicana Sivas Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Gürelik, “beyin damar anevrizmalarının tedavisi ile ilgili olarak, kanama ile gelen hastalarda öncelikle kanamanın etkilerine yönelik ilaç ağırlıklı bir tedavi yapılmaktadır. Kanamış anevrizmalarda tekrar kanama riskine karşı hastanın tansiyonunu düzenlemek, şiddetli ağrıyı ve buna bağlı stresi ortadan kaldırmak gerekir. Beyin kanamasından şüphe ettiğimiz hastaya bilgisayarlı beyin tomografisi çekilmektedir. Hastaların hemen tamamında kanama tanısın koymak için yeterlidir. Daha sonra beyin damar anjiografisi (DSA) yapılmaktadır. Anjiografide beyin damarları üzerinde kesecik/baloncuk tespit edilen hastalar ise ameliyat edilerek tekrar kanama riski ortadan kaldırılmaktadır. Tüm bu süreçte hastanın yoğun bakımda takip edilmesi gerekmektedir. Bu tür hastalar yoğun bakım ünitesi ve anjiografi imkânı bulunan ve bu tür ameliyatlar konusunda deneyimi bulunan beyin cerrahi uzmanının bulunduğu hastanelere kabul edilebilmektedir. Bu ameliyatlar zorluk derecesi yüksek ve önemli riskler içeren ameliyatlar olmasına karşın deneyimli merkezlerde yüksek başarılar elde edilmektedir. Yerleşim, şekil ve boyutları nedeniyle ameliyat için uygun olmayan bazı anevrizmalar endovasküler tedavi adı verilen damar içinden yapılan girişimlerle kapatılabilmektedir. Bu tedavi yöntemi ise sınırlı sayıdaki merkezlerde yapılabilmektedir. Kanamamış anevrizmalarda ise tedavi için boyut önemlidir. 5 mm ve üzerindeki anevrizmalar kanama riski taşımaktadırlar. Bu yüzden hastaların tedavisi gereklidir. Kanamamış anevrizmalarda hem ameliyat hem de damar içinden anevrizmanın kapatılması (endovasküler tedavi) yöntemleri uygundur” dedi.
“Sonuç olarak; anevrizmaya bağlı beyin kanaması geçiren hastalarda ölüm ve sakatlık riski yüksektir. Haberci beyin kanaması bulguları; ani ve şiddetli baş, ense ağrısı, kusma gibi bulgular ile hastaneye gelen hastalarda hastalığın bu kötü sonuçlarından sakınmak mümkündür. Bu hastaların beyin ve sinir cerrahisi ya da nöroloji uzmanını bulunduğu hastaneye başvurması gereklidir” diye sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.