Bazı Hastalar Hepatit B Olduğunu Fark Edemiyor

Bazı Hastalar Hepatit B Olduğunu Fark Edemiyor
Hastalığın başlarında herhangi bir gribal enfeksiyonda görülebilecek belirtilere sahip olduğu için, bazı hastalar hepatit B olduğunu fark edemiyor. İnsandan insana vücut sıvıları yoluyla geçen hepatit...

Hastalığın başlarında herhangi bir gribal enfeksiyonda görülebilecek belirtilere sahip olduğu için, bazı hastalar hepatit B olduğunu fark edemiyor.

İnsandan insana vücut sıvıları yoluyla geçen hepatit B’nin belirtileri, teşhisi, tedavisi ve hastalıktan korunma yöntemleriyle ilgili bilgiler veren Avrasya Hospital İç Hastalıkları Uzmanı Ali Vardar, ölümcül sonuçlara sebep olan bu hastalığın, herhangi bir gribal enfeksiyonda görülebilecek belirtilere sahip olduğu için, bazı hastalar tarafından Hepatit B olduğunun fark edilemediğini söyledi.

İç Hastalıkları Uzmanı Vardar’ın verdiği bilgiler doğrultusunda, yeni doğan bebekler hepatit B ile ile ilgili belirgin olarak herhangi bir belirti vermiyor. Ancak yaşın ilerlemesiyle doğru orantılı olarak belirtiler ortaya çıkmaya başlıyor.

Hepatit B, tüm vücutta aşırı halsizlik, hafif derecede ateş, baş ağrısı, iştah kaybı, bulantı, kusma, özellikle karaciğer bölgesinin üzerinde ağrı ve hassasiyet şeklinde kendini gösteriyor ve bu ağrı, sarsıntı ve eğilme zamanla artıyor. Kabızlık veya ishal, kas ve eklemlerde yaygın ağrı, deride kızarıklık, 5 yaşın üzeri ve yetişkinlerin yüzde 40’ında sarılık ortaya çıktığı gibi, ayrıca bebeklerin yüzde 10’unda ancak sarılık görülebiliyor. Ancak bazı hastalar kan verene yahut hekimleri tesadüfen hepatit B için tarama testi isteyene kadar hepatit B olduklarını bilemiyor. Çünkü bazı vakalarda hepatit belirti vermeden geçiyor veya bu hastaların anlaşılamamış olduğu anlamına geliyor.

Herhangi bir gribal enfeksiyonda görülebilecek belirtilere sahip olan hepatit B’nin teşhisinin oldukça önemli olduğunu belirten Uzm. Dr. Vardar, "Karaciğer bölgesi üzerindeki ağrı, sarılık gibi semptomlara özellikle dikkat edilmelidir. Ya da aşılanmamış bireylerin özellikle tarama testleri yaparak hastalığı geçirip geçirmediklerini anlamaları ve bunun sonucuna göre sonuçlar negatif ise aşılanmaları, pozitif ise ömür boyu gözetim altında olmaları gerekir. Hepatit B siroz ve karaciğer kanserine sebep olabilecek sinsi bir hastalıktır. Kimi karaciğer kanseri ya da aniden çıkan siroz vakalarının altında hepatit B virüsü olduğu sonradan belirlenmekte ve bu hastalar bu teşhis konulana kadar hepatit B den habersiz dolaşmaktadırlar" dedi.

NASIL BULAŞIR?

Cinsel ilişki sırasında hepatit B ile enfekte bir kişinin vücut sıvılarının diğer partnerin vajina, makat (rektum, özellikle ters ilişki), idrar kanalı (üreterler) ve ağızdaki yaralı veya çizik bölgelere teması ile hastalığın başka kişilere geçebileceğini ifade eden Vardar, "Bir hafta dahi kuruyarak kalan kan ve salya hepatit hastalığının bulaşması için yeterli. Bu sebeple çok dikkatli olunması gerekiyor. Özellikle kronik hepatit B taşıyıcısı olan kişilerle yaşayan ve bu kişilerin seks partnerleri açısından hastalığın bulaşma riski yine oldukça yüksek. Doğum sırasında anneden çocuğa hepatit B mikrobu geçmesi sonucu ortaya çıkan durum perianatal geçiş olarak tanımlanmaktadır ve hastalık bu yolla bulaşabilir. Ayrıca dövme ve piercing sırasında kullanılan iğnelerin yeterince steril ve temiz olmamasından dolayı da kişiye bulaşması söz konusu. Hastalıklı kişilerin kullandığı ve kan bulaşmış ustura, jilet, tıraş fırçası ve diş fırçalarının kullanılması ile de hepatit B bulaşabilir" diye konuştu.

HEPATİT B’ NİN KULUÇKA SÜRESİ:

Normal olarak 45-180 gün arası değişen bir kuluçka süresi olan bu hastalık, ortalama olarak 60-90 gün arasında toplumun büyük kesiminde hastalığın ortaya çıkması için gereken kuluçka süresini oluşturuyor.

HEPATİT B HASTALIĞINDA RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR ?

Hepatit B, taşıyıcı bir seks partnerine sahip olma, çok eşlilik, başka bir cinsel yolla bulaşan hastalığın olması, hepatit B’li hastaların çatal, kaşık, bıçak, jilet, ustura ve benzeri eşyalarını paylaşmak, damardan ilaç kullanımı, meslek (doktorlar, hemşireler, dişçiler, kan ve kan ürünleri ile uğraşan laboratuar ve kan merkezi çalışanları), hepatit B virüsü açısından yüksek riskli ülkelerde 6 aydan fazla yaşamak (Çin, Afrika, Asya kıtasının merkezi ve kuzey doğusu, Ortadoğu, Doğu Avrupa), uzun süre hepatit B virüsü taşıyıcı bir insanla aynı odayı çeşitli sebeplerle paylaşma (yatakhane, hapishane vs.), homoseksüel veya biseksüel olma, temiz ve hijyenik olmayan yerlerde dövme veya piercing yaptırma ve buralarda çalışma, hijyenik şartları iyi olmayan berberlere tıraş olma, annede hepatit B virüsü ile enfeksiyon olması yeni doğan bir çocuk için her zaman risk faktörü oluşturuyor.

Ancak bir çocuğun doğar doğmaz hepatit aşısı ve hepatit B koruyucu immunglobin (koruyucu serum) yapılması ile hastalığa yakalanmayacağını söyleyen Vardar, "Hepatit B’li bir kişi tarafından ısırılmak, hemofili veya diyaliz hastası olmak, bu kişiler kan almak veya sürekli kan temizlenmesi gereken grupta olduklarından hepatit B açısından son derece yüksek risk grubundadır" ifadelerine yer verdi.

NE ZAMAN HEPATİT B İÇİN DOKTORA BAŞVURULMALI?

Risk faktörlerini taşıyanlar ve hepatit B ile ilgili hastalık belirtileri gösterenlerin hemen bir hekime hepatit ile ilgili testler için başvurması gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Vardar, "Ayrıca hepatit B vakalarının yüzde 35’inde hastalığın hiçbir risk faktörü olmadan tespit edilmesi aşısı olmayan herkesin hekimine başvurarak testler yaptırması, eğer testler negatif ise aşı yaptırması, pozitif ise belirli aralıklarla izlenmesi gerekmektedir. Çünkü hepatit B kronik sonuçları bakımından tehlikeli bir hastalıktır. Karaciğer yetersizliği,siroz karaciğer kanseri gibi çok ağır ve ölümcül sonuçlara gidebilen bu hastalık toplumları, aileleri ve bireyleri çok dramatik sonuçlarla karşılaştırabilmektedir" dedi.

HEPATİT B İLE İLGİLİ TESTLER DİKKATTEN KAÇIRILMAMALI

Hepatit B’ye maruz kalınma olasılığı üzerine öncelikli olarak hekime başvurulması gerektiğini belirten Vardar, hepatit B immun globulin (koruyucu serum) ve üç doz sürecek hepatit aşısı yaptırılması gerektiğinin altını çizdi. Vardar, şüphe edilen bir cinsel ilişkiden sona da hepatit B immun globilininin ilk 2 hafta içinde, kişi hepatit B’li bir hastanın kanı bulaşmış olan bir sağlık çalışanı ise ilk 7 gün içinde yaptırması gerektiğini vurguladı.

Kişilerin gerek fiziksel muayene ve gerekse başvurma sebebine göre eğer hepatit B şüphesi var ise hepatit B ile ilgili kan testleri istendiğini belirten Uzm. Dr. Vardar, "Bu testler üç ana gruptadır. Hepatit B DNA testi, hepatit B antijenleri, hepatit B antikorlarıdır. Kronik hepatit B’li hastalarda izleme ve tedavinin şeklini belirlemek için tomografi, MR, karın ultrasonografisi, karaciğer biyopsisi (karaciğerden parça alma işlemi) istenir. Hastalara tarama yapılması da önemlidir ve tarama var olan bir hepatit B ile beraber ortaya çıkabilecek kronik sorunların izlenmesi bakımından önem taşır. Hamile bayanlar için ise HBSAG (Hepatit B -surface- yüzey antijeni) taramasının rutin olarak yapılması tavsiye edilmektedir. Biz de ülkemizdeki hamile bayanlara HBSAG tarama testi yaptırmalarını ve riskli gruba giren hamile bayanların bu testi hamileliğin ilerleyen safhalarında tekrarlamalarını öneririz. Ancak HbsAg ve Anti-HBs testleri negatif sonuçlandıysa da hepatit B aşısı yaptırılması gerekir" ifadelerini kullandı.

HEPATİT B’DEN KORUYUCU BAZI TEDBİRLER

Hepatit B’den koruyucu bazı tedbirlerle ilgili de bilgi veren Uzm. Dr. Vardar, cinsel ilişki sırasında kondom (prezervatif) kullanımı, enjektör iğnelerinin doğru şekilde depolanarak atılması, kan ve kan ürünleri ile uğraşan kişilerin lateks veya plastik eldiven kullanması, diş fırçası, jilet ve usturaların temizliğine dikkat edilmesi ve diğer insanlarla paylaşılmaması, uyuşturucu kullanımının önlenmesi ve kullananlara yönelik toplumsal eğitimler gibi hususlarda oldukça dikkatli olunması halinde hastalığa yakalanma riskinin oldukça düşeceğini bildirdi.

Ayrıca Uzm. Dr. Vardar, "Yeni doğan bebekler, tüm yetişkinler, uyuşturucu kullananlar, son 6 ay içerisinde birden çok seks partneri olan kişiler ve cinsel yolla bulaşan bir hastalığa sahip olanlar, homoseksüeller, biseksüeller , hemofili hastaları, diyaliz hastaları, tüm sağlık çalışanları, hapishane çalışanları ve hapishane mahkumları, özürlü bakım evleri personeli, dünya üzerinde hepatit B açısından riskli bölgelere seyahat eden kişiler hepatit B aşısını ivedilikle yaptırmalıdır" diye belirtti.

Hepatit B, 3 dozluk uygulama gerektiren bir aşısı olmakla birlikte bu üç dozun sonunda yüzde 95 oranında koruyuculuk sağlıyor ve bu üç doz, en az 10-12 yıl boyunca kişileri hepatit B’den koruyor.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.