Çadırlarda Kalan Suriyeli Çocuklarda 'Şark Çıbanı'na Rastlandı

Çadırlarda Kalan Suriyeli Çocuklarda Şark Çıbanına Rastlandı
Adana'nın Yüreğir ilçesinde çadırlarda kalan Suriyeli çocuklarda Şark Çıbanı'na rastlandı. Çocukların tedavi olmaması halinde hastalığın sinekler aracılığıyla diğer insanlara bulaşarak salgın haline gelebileceği ileri sürüldü.

- Adana'nın Yüreğir ilçesinde çadırlarda kalan Suriyeli çocuklarda Şark Çıbanı'na rastlandı. Çocukların tedavi olmaması halinde hastalığın sinekler aracılığıyla diğer insanlara bulaşarak salgın haline gelebileceği ileri sürüldü.

Suriye'deki iç savaş ve IŞİD işgalinden kaçarak Türkiye'nin çeşitli kentlerine sığınan mülteciler, hem kış mevsiminin zorluklarıyla hem de bulaşıcı hastalıklarla mücadele ediyor. Sadece Yüreğir ilçesinde 15 bin mülteci çadırlarda yaşam savaşı veriyor. Duruma kayıtsız kalmayan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Adana Şube Başkanı Dr. Tekin Müjde ve Yüreğir ilçesi Bahçelievler Muhtarı Ufuk Mangtay, çadırları dolaşarak sağlık taraması yapıp mültecilerin ihtiyaçlarını tespit etti.

"ÖNLEM ALINMAZSA HERKES RİSK ALTINDA"

Dr. Tekin Müjde, 9 aylık Hüseyin Bedir ve 1.5 yaşındaki Mura Bedir kardeşlerde Şark Çıbanı denen bulaşıcı hastalığın olduğunu söyledi. Vakalarda tetkiklerin yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Müjde, “Bu büyük bir sağlık sorunu demektir. Daha fazla çocuklara yayılmaması için bir an evvel tedavilerinin yapılması lazım. Aksi takdirde diğer çocuklara da bulaşabilir. Oradan da bizim çocuklarımıza geçebilir. Bulaşıcı bir hastalıktır. Çocuktan çocuğa bulaşmaktan çok 'Çeçe sineği' ile bulaşan bir hastalıktır. Çevredeki binalarda, çadırlarda yaşayabilir bu sinek. Tetkik yapılmasının ardından bütün çevredeki binaların, çadırların ve ahırların kısa sürede ilaçlanması gerekir. Eğer böyle bir önlem alınmazsa çevredeki bütün insanlar, çocuklar risk altında olur” şeklinde konuştu.

"BURADAKİ HİÇBİR ÇOCUK AŞILI DEĞİL"

Özelikle Yüreğir Bahçelievler mahallesindeki boş tarlalarda çadır kurup yaşayan Suriyelilerin yaşam şartları ve özellikle sağlık durumlarının içler acısı olduğuna dikkat çeken Dr. Tekin Müjde, “Bu çadırların içerisinde doğuyorlar, bu çadırların içerisinde gebe kalıyorlar ve Türkiye bu konuda hiçbir önlem almıyor. Burada hiçbir çocuğun aşılı olmadığını görüyoruz. Kadınların gebelik süresince kontrollerinin olmadığını görüyoruz. Takibi olmayan gebeler sağlıksız şartlarda doğum yapıyor. Aşısız çocuklar, hem burada yaşayanlar hem de Türkiye halkı için tehlike taşıyorlar. Çünkü buradan çıkacak bir çocuk felci bir kızamık yada biraz önce gördüğümüz gibi bir Şark Çıbanı büyük bir tehlike arz etmektedir. Yetkililerin buraya ivedilikle müdahale edip, önlem alması gerekmektedir. Bu insanların hepsi biran evvel kayıt altına alınıp, sağlık taramasından geçirilmeli ve bir sağlık birimi burada kurulmalıdır. Bu insanların sağlıklı bir şekilde yaşama tutunmaları sağlanmalıdır. Kaderlerine terk edilmemelidir. Buradaki sorun şöyle burada yaşayan insanlar artık Suriye’nin sorunu. Yeni gelen birçok kişinin burada kaydı yok. Bunların bir suç işlemesi durumunda bunlar nasıp tespit edilecekler. Bu bölgede bulunan birçok ev silahlanıyor. Kendilerini koruma yolunu bunda görüyorlar” ifadelerini kullandı.

ŞARK ÇIBANI NEDİR?

Hastalığın amili "leishmania tropica" adlı bir parazittir. Doğrudan doğruya veya phlebotomus (tatarcık) denilen ara hayvanları vasıtasıyla bulaşır. Karasineklerin de bulaştırmada rolleri olduğu kabul edilir. Milletlerarası tıp dilinde cilt leishmaniasis’i olarak bilinir. Parazit, vücuda girdikten 15 gün ila 16 ay sonra girdiği yerde birkaç milimetre çapında pembe bir leke meydana getirir. Gün geçtikçe daha da belirgin hale gelen leke 5. günde sertleşir ve kabarık bir hal alır. Zamanla rengi koyulaşır, kararır. Hastalık bu şekilde bir yıl kadar devam ettikten sonra iz bırakarak kaybolabildiği gibi bazen da açılarak yara halini alabilir. Yaranın kabuğu kaldırıldığında altında birtakım çıkıntılar görülür ki, buna "çivi belirtisi" denir. Böyle durumlarda da hastalık birkaç yıl sonra iz bırakarak iyileşir. Ancak, vücut mukavemetinin çok kırıldığı durumlarda yıllarca sürebilir. Hastalık alın, burun, çene, yanaklar, boyun ve kol gibi açık bölgelerde daha çok yerleşir. Bir defa geçiren hayat boyu bir daha geçirmez.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.