Çocuklarda İlgi Çekme İsteği

Psikolog Enise Öziç, “Çocukların ilgi çekme ihtiyaçlarına yeterli karşılık verildiğinde ilgi çekme davranışlarının sıklığı ve yoğunluğu da azalabilmektedir. Ancak onların çocuk olduğu unutulmamalı ve bir yetişkin gibi davranmaları beklenmemelidir” dedi.

Medical Park Samsun Tıp Merkezi’nden Psikolog Enise Öziç “çocukların neden ilgi çekmek istediği” hakkında bilgi verdi. Öziç, “Çocukların ilgi çekmek istemelerinin temelinde birçok sebep bulunabilir. Bu sebeplerin en başında hemen hemen her çocukta gözlenebilen ilgi ihtiyacı gelmektedir. Her çocukta az ya da çok ebeveynlerden ya da yakın çevreden kendisine dönük ilgi isteği bulunmaktadır. Çünkü çocuklar için ilgi; kendilerine duyulan sevginin ve saygının somut göstergesi olarak görülebilir. Çocukların ilgi ihtiyacının karşılanıyor olması onların kendilerini güvende ve değerli hissetmelerine yardımcı olmaktadır ve bu durumun onların ilerde daha sağlıklı bir yetişkin olmalarını sağladığı söylenebilir” diye konuştu.

Duygusal ihmalin de çocuğun ilgi çekme ihtiyacına neden olabileceğini söyleyen Psikolog Enise Öziç, “Şüphesiz çoğu anne baba çocuğunun fiziksel ve özellikle psikolojik gelişiminin sağlıklı olması için elinden geleni yapmaya çalışmaktadır. Ancak bazı farkında olunmadan gerçekleştirilen davranış şekilleri çocukların duygusal ihmaline neden olabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre duygusal ihmal anne baba ve çocuk arasındaki ilişkiyle orantılıdır. Örneğin duygusal yanıtsızlık ve ihmal, çocuğa karşı olumsuz ve yanlış tutumlar, çocuğun gelişimi ile ilgili uyumsuz beklenti ve davranışlar, çocuğun kişilik ve ruhsal sorunlarını fark edememe, çocuğun sosyal uyumunu başlatacak yönergeleri saplatamama gibi durumlar duygusal ihmalin sebepleri arasında sayılabilir” şeklinde ifade etti.

Enise Öziç şu bilgileri verdi: “Çocuğun ilgi arayışı iradi şekilde gerçekleştirdiği bir durum değildir çoğu zaman istemsiz bir şekilde ilgi arayışına girebilmektedir ve bu olağan bir davranış şeklidir. Çocukların ilgi çekmek için sergilediği davranışlar arasında başkalarıyla konuşan ebeveynin sürekli sözünü kesme, kendi ilgilendiği uğraşıyı ailesine sürekli göstermeye çalışma, uğraştığı aktivite için ailesinin kendisine eşlik etmesini isteme, ısrarcı olma, regresif davranış sergileme diğer bir ifadeyle bebek gibi davranma, konuşma veya altını yeniden ıslatma gibi davranış örüntüleri olduğu söylenebilir. Bu arayışının karşılığını bulamadığında ise çoğu zaman agresifleşme, ağlama, inatlaşma, söyleneni yapmama, uyumsuzluk gösterme ve sık küsme gibi davranışlar görülebilmektedir.”

Çocuklarda ilgi çekme davranışlarının belirli bir yaş aralığı olmadığını söyleyen Psikolog Öziç, “İlgi her yaşta istenebilen ve beklenen bir durumdur, sadece bu isteğin ifade şekli yaşa göre değişim gösterebilmektedir. İlgi isteğinin sıklığının daha çok çocuğa yönelik uygulanan tutuma göre değiştiği söylenebilir” açıklamasında bulundu.

Çocuğun ilgi ihtiyacının yeterli oranda karşılanması için nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkında önerilerde bulunan Öziç şöyle devam etti: “Çocuğa fazla zaman ayırmak yerine kaliteli zaman ayrılmalıdır. Kaliteli zamandan kastedilen sadece bedenen değil ruhen ve zihnen de çocukla ilgilenilmesidir. Çocukla konuşurken kesinlikle göz teması kurulmalıdır. Aynı boy hizasında olmaya dikkat edilmelidir. Aşırı koruyucu tutum, mükemmeliyetçi tutum, kayıtsız/reddedici tutum gibi tutumlardan kaçınılmalı demokratik tutum benimsenmelidir. Çocuğun yanında çevresinde aile ile ilgili geçimsizliklerin veya ciddi sorunların konuşulmasından kaçınılmalıdır. Çocuğa karşı verilen sözler çok büyük bir engel olmadıkça kesinlikle yerine getirilmelidir; yerine getirilemeyecek söz ise verilmemelidir. Çocuğun sevildiğinin bir diğer ifadesi olan sarılma öpme okşama gibi manevi paylaşımlar çocuk ve ebeveyn arasında olmalıdır.”

Psikolog Enise Öziç açıklamasını şöyle tamamladı: “Çocukların ilgi çekme ihtiyaçlarına yeterli karşılık verildiğinde ilgi çekme davranışlarının sıklığı ve yoğunluğu da azalabilmektedir. Ancak onların çocuk olduğu unutulmamalı ve bir yetişkin gibi davranmaları beklenmemelidir.”