Çocuklarınızın Göz Kontrolünü Aksatmayın
Acıbadem Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. U. Emrah Altıparmak, çocukların göz kontrolünün aksatılmaması gerektiğini belirterek, "Okula başlama öncesinde çocuklarda göz muayenesini mutlaka tekrarlamak gereklidir" dedi.
Acıbadem Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. U. Emrah Altıparmak, öğrencilerin sık sık yaşadığı problemlerden birinin de görme bozuklukları olduğunu belirterek, göz muayenesi yapılmamış öğrencilerde konsantrasyon eksikliği gibi birçok faktörün başarıyı etkilediğini kaydetti. Bu gibi durumların yaratacağı problemlerin önlenmesi için uygulanması gereken yöntemlerle ilgili Altıparmak, doğumsal bazı bozukluklar, katarakt, glokom-göz tansiyonu, şaşılık, çocukluk çağı göz içi tümörü gibi risk teşkil eden konuların saptanması için ilk altı ayda göz muayenesi yapılmasının ve erken teşhisin çok önemli olduğunu ifade etti. 3-4 yaşına gelen çocuklar için göz taramasının yapılmasıyla ilgili Altıparmak, “3-4 yaşına gelmiş çocuklarda tekrar göz taramasının yapılması gerekir. Bu dönemde çocuklar aktif olarak muayeneye katılabildiklerinden görme ile ilgili aksaklıklar daha net takip edilebilir. Özellikle bu dönemde gözlük gerektirebilecek görme bozuklukları ve göz tembelliği tespit edilebilir” ifadelerini kullandı.
“OKULA BAŞLAMA ÖNCESİNDE ÇOCUKLARDA GÖZ MUAYENESİNİ MUTLAKA TEKRARLAMAK GEREKLİDİR”
Okula başlamadan önce çocuklarda göz muayenesinin mutlaka tekrarlanması gerektiğini söyleyen Altıparmak, “Özellikle göz tembelliğinin okul öncesinde yakalanması son derece önemlidir. Göz tembelliği, normal yapıdaki bir gözün görmesinin gözlük veya lens ile yüzde 100 oranına çıkarılamamasıdır. Tembellik aslında gözün bağlı olduğu beyin bölgelerinin gözdeki bulanık görüntü nedeniyle az gelişmesi durumudur. Göz tembelliğinin yaklaşık yarısı şaşılıktan, diğer yarısı da yüksek numaralı görme bozukluğundan veya iki göz arasında numara farkının çok olmasından kaynaklanır. Toplum çalışmalarında göz tembelliği 6 yaş öncesi çocuklarda yüzde 1-3 oranında gözlenmektedir” diye konuştu.
“’NE KADAR ERKEN O KADAR İYİ”
Erken yakalandığı takdirde göz tembelliğinin tedavisinin mümkün olduğunu bildiren Altıparmak, “Göz tembelliği ile kalıcı olarak görme azlığı gelişen çocuk okulda, derslerinde zorlandığı gibi, bazı sporları yapmakta da zorlanabilir. Erken ve uygun tedavi edilmeyen çocuk büyüdüğünde psikososyal olarak kendini geri hissedebilir hatta görsel performansın önemli olduğu bazı mesleklere uygun bulunmayabilir. Yani hayatının baharında gelecekteki seçenekleri kısıtlanabilir. Özellikle şaşılık olan çocukların aileleri tarafından kısmen erken fark edilebileceği tahmin edilebilir. Öte yandan bir gözü tamamen normal gören ama diğer gözünde yüksek bozukluk olan bir çocuğun görmesinde azlık olduğu ancak göz muayenesi sırasında fark edilebilir. Çünkü böyle bir çocuk normal görmekte ve şikayeti de bulunmamaktadır. En zor fark edilenler bu çocuklardır ve bazen az gördükleri yıllar sonra ortaya çıkar. Oysa göz tembelliği en etkin olarak 13-14 yaşlarına kadar tedavi edilmektedir hatta ’ne kadar erken, o kadar iyi’ tedavi edilmektedir. Bu yaştan sonra göz tembelliği fark edildiğinde ise iş işten geçmiş olur ve tembellik kalıcı görme azlığı ile sonuçlanır” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARIN BAŞARISININ DÜŞMESİNDE GÖRME BOZUKLUĞU ŞİKAYETİ İLK SIRADA YER ALMAKTADIR”
“Çocukların başarısının düşmesinde görme bozukluğu şikayeti ilk sırada yer almaktadır” diyen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Altıparmak, görme problemi olan ve okulda öğretmeninin yazdıklarını okumakta zorlanan bir çocuğun okul başarısının düşeceğini kaydetti. Altıparmak, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dikkatli bir öğretmen, sınıfta sürekli gözlerini kısarak tahtaya bakan veya durmadan yazılanları yanında oturan arkadaşına soran bir çocuğu fark edebilir. Ancak fark edilemediği hallerde çocuk ’okulda ve derslerinde başarısız’ olarak yaftalanabilir ve çocuğun bu imajı silmesi hiç de kolay olmaz. Okul öncesi dönem çocukların yaklaşık yüzde 5 ila 7’sinde görmeyi bozabilecek düzeyde görme bozukluğu bulunmaktadır (miyop, hipermetropi veya astigmatizma). Bu çocukların en az yüzde 25’i gözlük tedavisinden fayda görebilecek çocuklardır. Yaz aylarında özellikle güneşten faydalanan çocuklarda büyümede hızlı artışlar görülebilir. Boyu hızla artan özellikle miyop çocuklarda göz numaralarının bu hızlı büyüme döneminde hızla arttığına şahit oluyoruz. Bu bakımdan gözlük kullanan çocukların yaz tatili bitiminde göz kontrollerinden geçirilmesi de ayrıca önem taşımaktadır.”
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.