Cost Sempozyumlarının Finali İstanbul’da Devam Ediyor
Kanser başta olmak üzere birçok hastalığın teşhisinde kullanılabilecek teknolojileri konu alan COST sempozyumlarının finali 13-15 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşiyor. Daha önce Cambridge, Oxford ve Essen üniversitelerinde düzenlenen ve TÜBİTAK’ın işbirliğinde gerçekleşen sempozyumun Türkiye ayağına İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi ev sahipliği yapıyor. TÜBİTAK Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Hakan Karataş ile 14 Avrupa ülkesinden dünyaca ünlü bilim adamının katıldığı sempozyumun öncülüğünü İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Dilek yapıyor.
PROJENİN İÇERİĞİ HASTALIKLARDA KULLANILAN TEŞHİS VE TEDAVİ TEKNOLOJİLERİ
TÜBİTAK’ın desteklediği ve sponsor olduğu COST sempozyumlarının 2011 yılında başladığını söyleyen İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Dilek, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nin bu projeye 2014 yılında dahil olduğunu dile getirdi. Projenin içeriğinin, daha çok kimyasal prob tasarımı, kanser, diyabet gibi birçok hastalığın teşhisi ve tedavisinde kullanılan sistem ve teknolojiler olduğunu belirten Dilek, "Diğer ülkelerden ve Türkiye’den gelen her öğretim üyesi bu sempozyumda, projeleri bazında farklı teknikler kullanıyor. Kullanılan teknikler genel olarak sentetik yapılan, akıllı moleküller. Bunlar hücre içine veriliyor ve belirli hastalıklarda analiz ve teşhis amaçlı kullanılıyor. Sempozyum, bu tip değişik teknolojileri içeriyor’’ dedi.
PROJEMİZDE ÖNCELİK KANSER HASTALIĞI
Projelerinde önceliğin kanser hastalığı olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Özlem Dilek, proje dahilinde alzhaymır, diyabet gibi birçok farklı hastalığı çalışanlar olduğunu söyledi. Kanserin öncelikli hastalıklardan olduğunu ifade eden Dilek, "Buradaki amaç tedaviden çok belirli teknolojileri kullanarak daha hızlı teşhis yoluna nasıl geçebiliriz sorusuna cevap bulmak. Şu an kanserin teşhisi tümör belirli bir aşamaya geldikten sonra belirli radyolojik analizle yapılıyor. Günümüzde moleküler ya da hücresel anlamda hızlı takip sağlayan teknolojik sistemler yetersiz. Biz de bunu moleküler anlamda farklı tekniklerle geliştirmeyi düşünüyoruz. Bu ülkelerin bir araya gelmesinin amacı bu’’ diye konuştu.
HER ÜLKEDEN EN FAZLA İKİ ARAŞTIRMACI
COST’ta, 1971 yılında TÜBİTAK’ın Türkiye adına kurucu olarak yer aldığını söyleyen TÜBİTAK Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Hakan Karataş, Avrupa çapındaki bilim insanı iletişim ağına Türkiye’den katılımı teşvik ettiklerini belirtti. Her ülkeden en fazla iki araştırmacının dahil olduğu aktivitelere, Türkiye’den gidecek projelerin TÜBİTAK’a sunulan çalışmalar içinden seçilerek gönderildiğini ifade eden Karataş, şunları söyledi:
"Uluslararasılaşma faaliyetleri TÜBİTAK olarak ciddi bir şekilde desteklediğimiz üniversitelerimizi, akademisyenlerimizi, sanayi kuruluşlarımızı, küçük işletmelerimizi ve teknogirişim firmalarını ve girişimcilerini de bu yönde teşvik ettiğimiz mekanizmalar arasında yer alıyor.’’ Sempozyumlar ile kendi alanlarında uzman isimlerin bir araya gelerek o alandaki gelişmeleri tartışıp, nasıl daha ileri götürebilecekleri konusunda fikir alışverişi yaptıklarını dile getiren Karataş, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesinin projeye dahil oluşunu şöyle anlattı: "Üniversiteden araştırmacılarımız bize taleplerini iletti. Tarafımızca yapılan görüşmede olumlu bulunan bu proje fikri ile kendileri ülkemizi temsilen bu aksiyona dahil oldular.’’
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.