Gazi Üniversitesi Hastanesi Yılda 1 Milyon Hastaya Hizmet Verdi
- Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde 2014 yılında 1 milyon hastaya hizmet verildiği açıklandı.
Gazi Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, günde 3 bin 500'ün üzerinde ayaktan hastanın hizmet aldığı hastanede bin 100’ün üzerinde yatan hastanın da şifa aradığı belirtilerek, pek çok üniversite hastanesinin bünyesinde bulunmayan teknolojik donanımları ile dikkat çeken Gazi Hastanesi’nin yabancı heyetlerin en çok gezdiği sağlık tesisi konumunda bulunduğu ifade edildi. Aynı zamanda bir onkoloji uzmanı olan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, Gazi Hastanesi’nin sağlık hizmetlerindeki kalitesi ve hastanenin donanımıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
“BUGÜN PEK ÇOK ÜLKE SADECE 1 GAZİ ÜNİVERSİTESİ’NE BİLE SAHİP DEĞİL”
Gazi Üniversitesi Hastanesi’nin hekim, uzman ve hoca yetiştiren önemli bir hastane olduğunu belirten Rektör Büyükberber, “470 hocamız, 700 civarında asistanımız, 900’e yakın hemşiremiz ve yüzlerce ek sağlık personelimiz var. Sağlık Bilimleri Fakültemiz her yıl yüzlerce hemşire, diyetisyen, fizyoterapist, odyolog mezun ediyor. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz, yüzlerce sağlık teknisyeni mezun ediyor. Bunlarla birlikte toplam 7 bine yakın öğrenci hastanede eğitim alıyor. Ayrıca 200 civarında yabancı uyruklu ve soydaş öğrenci ve uzman da hastanemizde eğitim alıyor. Diş Hekimliği Fakültemiz ve Eczacılık Fakültemizde de yüzlerce mezun veriyoruz. Bu nedenle hastanemiz ülkemiz için çok önemli ve değerli. Bu kurumları en iyi şekliyle ayakta ve sağlam tutmak gerekiyor. Yukarıda konuştuğumuz cihazlar belki en pahalı olanlar ancak bunlar gibi binlerce cihaz her yıl yenileniyor, sayıları artırılıyor. Teknoloji mutlaka güncel tutuluyor. Çünkü burası bir okul” ifadesini kullandı.
“ZARAR ETMEDEN BORCUNU AZALTAN TEK BÜYÜK ÜNİVERSİTE HASTANESİ”
Rektör Büyükberber, Gazi Hastanesi’nin 3 yıl önce 163.5 milyon TL olan borcunun bugün akılcı ve sistematik bir yönetimle 103 milyon TL’ye düşürüldüğünü ve halen büyük üniversite hastaneleri arasında zarar etmeden borcunu azaltabilen ilk ve tek hastanenin Gazi Hastanesi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Buna rağmen hastane renovasyonu için her yıl 30-40 milyon TL kaynak aktarılıyor. Hastanemiz hızla yenileniyor. Gazi Üniversitesi olarak tüm yapılanlar için devlete minnettarız ve milletin hizmetindeyiz.”
“İNSANIMIZ SAĞLIK YÖNÜYLE KENDİNİ EMİN HİSSEDİYOR”
Rektör Büyükberber Türkiye’nin en iddialı olduğu ve yakın gelecekte de en iddialı olarak kalabileceği alanın özellikle sağlık hizmetleri alanı olduğunu belirterek, “Bugün Avrupa’dan daha iyi konumdayız. Hekim ve yardımcı sağlık personeli kadrolarımız çok kaliteli ve sayıca çok iyi. Sağlıkta teknoloji olarak Amerika’dan eksik kalan yanımız yok. Sağlık hizmetlerinin halka indirilmesinde son 10 yılda sağlanan gelişmeler baş döndürücü. İnsanımız sağlık yönüyle kendini emin hissediyor. Hastalarda yurtdışına gitme ihtiyacı ve isteği hiç yok. Maddi imkânları çok iyi olanlar bile Türkiye’de hizmet almak istiyor. Yabancılar sağlık turizmi amacıyla öncelikle Türkiye’yi tercih ediyor. Hekime ve sisteme güven üst düzeyde. Bu güveni korumak zorundayız. Yine en yetenekli ve çalışkan çocuklarımız hekim olmayı arzu etmeli” diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Hastanesi PET-CT, Gama-Knife Ünitesi, İntraoperatif MR ve Da Vinci robotu gibi teknolojik olanaklarıyla da göz dolduruyor. Gazi Üniversitesi aynı zamanda Türkiye’nin ilk PET-MR’ını da bünyesine katmaya hazırlanıyor.
İLK PET-CT’DEN 11 YIL SONRA İLK PET-MR DA GAZİ’YE
Gazi Üniversitesi Hastanesi Nükleer Tıp Merkezi, Türkiye’de 2004 yılında PET-CT'nin ilk olarak kullanıldığı ve en deneyimli merkez özelliğini taşımaktaydı. PET-CT kanser teşhisinde son 10 yılın mucize sayılan teknolojisi konumundaydı. Ancak daha yeni bir teknoloji olan ve henüz dünyada 6., Avrupa’da 3. cihaz olacak PET-MR cihazı da yine Gazi Üniversitesi’ne kuruluyor. 13 milyon TL maliyeti olan PET-MR beyin ve kalp gibi organların görüntülenmesinde de ek avantajlar sağlıyor ve PET-BT’nin bilgisayarlı tomografi özelliğinin yol açtığı ek radyasyon riskini taşımıyor. Bilindiği gibi fazladan maruz kalınan radyoaktivitenin kendisi de kanser riskini belli oranda arttırıyor. PET-MR sistemi ek radyoaktivite riski taşımaması nedeniyle özellikle çocuk hastalarda ayrıcalıklı bir konumda. Çok önemli bir ihtiyaç olan ve ülkemizde henüz bulunmayan PET-MR sisteminin ülkemize kazandırılması için Sağlık Bakanlığı, 2014 yılında Gazi Üniversitesi Hastanesi’ni yetkili tek merkez olarak belirledi.
GAMA-KNİFE ÜNİTESİ
Ülkemizdeki ilk Gama-Knife Ünitesi olma özelliği gösteren merkez ve cihaz, 3 milyon dolar verilerek 6 ay önce dünyadaki en son model cihaz ile yenilendi. Türkiye’de 2004 yılından beri Gazi Üniversitesi bünyesinde hizmet veren merkez, Avrupa’daki en tecrübeli merkezlerden de biri konumunda.
İntraoperatif MR, yine beyin tümörlerinde ve travmalarında ameliyat sırasında MR çekebilen intraoperatif MR cihazı da 2013 yılında Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde hizmete girdi. Gazi Üniversitesi Beyin Cerrahisi AD, Avrupa Birliği Akreditasyon sertifikasına sahip bir mükemmeliyet merkezi unvanına sahip.
Da Vinci robotu ise, 2012 yılında Gazi Üniversitesi’nde hizmete giren Da Vinci robotu bir an boş kalmıyor. Robotik cerrahide ilk ve tek devlet üniversitesi hastanesi olma özelliği de Gazi Hastanesi’nin elinde bulunuyor. Bugün tüm cerrahi branşların kullandığı Da Vinci robotu, çok zor ve komplikasyonlu ameliyatları daha hızlı, kansız ve ağrısız gerçekleştiriyor. Ameliyat sonrası hastanede kalma ve yatış süresini çok kısaltıyor. Robotik cerrahi eğitimleri de hem ülkemizde hem komşu ülkelerde Gazi Üniversitesi akademisyenleri tarafından veriliyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.