Kırıklar İçin "İlizarov" Tekniği

Kırıklar İçin İlizarov Tekniği
İlizarov tekniğinin, kemiğin ince teller ve çemberlerle tespit edildiği bir sistem olduğunu ifade eden Opr. Dr. Murat Bölükbaşı, İlizarov metodunun teknik olarak zor olduğunu ve cerrahın kullandığı al...

İlizarov tekniğinin, kemiğin ince teller ve çemberlerle tespit edildiği bir sistem olduğunu ifade eden Opr. Dr. Murat Bölükbaşı, İlizarov metodunun teknik olarak zor olduğunu ve cerrahın kullandığı aletlere hakim olması gerektiğini söyledi.

İlizarov metodu hakkında bilgi veren Medical Park Samsun Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nden Opr. Dr. Murat Bölükbaşı, “İlizarov metodu, kemiğin ince teller ve çemberlerle tespit edildiği bir sistemdir. Operasyon genel ya da bölgesel anestezi yöntemleri kullanılarak uygulanır. Kullanılan teller kırık ya da uzatma yapılacak bölgenin anatomik yapısı göz önüne alınarak ve doğru uygulama tekniği kullanılarak sırayla cilt, cilt altı dokular, kaslar ve kemikten geçirilip karşı taraf dokulardan çıkarılır. Bu teller daha sonra karbon-fiber yada aleminyum halkalara gerdirilerek bağlanır. Kemikten birbirine çapraz açılar yaparak geçirilen teller halkalara, halkalarda birbirlerine ‘rod’ adı verilen çelik çubuklar ile bağlanır. Bazı mekanik eklemeler yapılıp sistem kurulmuş olur. Bu metod da tedavi süresince hekimin eli hastanın kemiği üzerindedir. Takipler süresince hekim kemikteki olumlu yada olumsuz gelişmelere dışarıdan müdahale edebilmektedir. Ekstremite uzatma ve deformite (eğrilik) düzeltme işlemi yüzyıllardan bu yana gelen kemiğin uzatılamayacağı görüşünü yıkarak bir devrim meydana getirmiştir. Bu işlemde cerrahi girişimle kemik kesilerek tedrici olarak uzatılır ve uzatma bölgesinde yeni kemik oluşumu gözlenir. Bu şekilde kemik kendi uzunluğunun yüzde 15-100 arasında uzatılabilir. Cerrahi öncesi tekniğin uygulanmasına karar verilen her hastaya uygun cihaz hasta üzerinde hazırlanır. Ameliyat birkaç santimetrelik bir veya iki alandan açılarak yapılır. Kemik kesimi yapılırken kemik ve çevre yumuşak dokulara en az zarar vermek için azami dikkat harcanır. Uzatmaya genellikle ameliyat sonrası birinci haftada başlatılır. Ortalama günde 1 milimetre kemik uçları birbirinden ayrılır. Hastalar genellikle 3-7 gün klinikte kalırken karmaşık vakalarda hastaların daha fazla yatması gerekebilir. Rehabilitasyona, ameliyat sonrası birinci veya ikinci günde başlanır. Rehabilitasyonun amacı eklem açıklığını koruyabilmek için kasları gergin tutmaktır. Ayakta durma ve ameliyatlı bacağın üzerine yük vermeye ve yürümeye ameliyat sonrası birkaç günde başlanır” dedi.

İLİZAROV YÖNTEMİNİN AVANTAJLARI

İlizarov yönteminin avantajları hakkında da açıklama yapan Opr. Dr. Murat Bölükbaşı, “Bölgenin damarlanmasını arttırır. Bu da kanlanmanın artmasına sebep olarak kemik kaynama hızını arttırır. Kemik yapımını uyarır. Kanlanmanın artması aynı zamanda oluşabilecek veya mevcut olan iltihabın (osteomiyelit) iyileşmesini hızlandırır. Tedavinin herhangi bir aşamasında meydana gelebilecek veya daha önceden mevcut olan eğrilikler de anestezi gerektirmeden düzeltilebilir. Ameliyat sonrası (engel bir durum yoksa) hasta hemen ağırlık vererek yürüyebilir. Dolayısıyla hastanın ekonomik ve sosyal hayatında ciddi bir aksamaya sebep olmaz. Ameliyat sonrası bir üst ve bir alt ekleme hareket vererek, uzun dönem alçı içinde kalan hastalarda görülen eklem sertliği, kemik erimesi gibi problemler çok daha az görülür” diye konuştu.

İLİZAROV HANGİ HASTALARA UYGULANIR?

İlizarov yönteminin hangi hastalara uygulandığı hakkında bilgi veren Bölükbaşı “Kırıklar (özellikle kemiğin cilt, cilt altı dokuları parçalayıp dış ortamla temas halinde olduğu açık kırıklarda en önemli tedavi yöntemidir), nonunion dediğimiz uzun süre geçtiği halde kaynamamış kırıklar (ameliyat olmuş yada olmamış), özellikle ateşli silah yaralanmaları ve ağır trafik kazaları sonrası ortaya çıkan kemik kaybının olduğu durumlar, ekstremitelerdeki şekil bozukluklarında (yanlış yada eğri kaynama gibi), kronik osteomyelitler (kemik iltihaplanması), benign (iyi huylu) kemik tümörleri, ekstremite uzatmaları (iki bacak yada kol arasındaki uzunluk farklarında), cücelikler, ekstremite güdüklerinin uzatılması (bacak kopmaları sonrası ortez kullanımı için yeterli mesafe kalmadığı durumlarda), hastalık veya kazalara bağlı eklemlerdeki açılmayan hareket kısıtlılıklarında, artrodez dediğimiz eklemlerin dondurulması gereken durumlarda, doğuştan kalça çıkılarında, ayaktaki şekil bozukluklarında, yumuşak doku defektlerinde, konjenital pseudoartrozlar (Doğumsal kemik kaynamamaları), kozmetik kemik uzatmalarında (Boy uzatma ameliyatları) bu yöntemi kullanıyoruz” şeklinde konuştu.

HASTALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN NOKTALAR

Hastaların dikkat etmesi gereken noktaları vurgulayan Bölükbaşı “En sık görülen komplikasyon olan tel dibi infeksiyonundan kaçınmak için günlük tel dibi pansumanının anlatıldığı gibi yapılması, cihaz temizliğine dikkat etmek ve mümkünse özel bir giysiyle sistemi dış ortamdan korumak önemlidir. Eklem hareket kısıtlılığıyla karşılaşmamak için tarif edilen egzersizler düzenli olarak yapılmalıdır. Eğer aksi belirtilmemişse tedavi sürecinin hızlanması ve gelişebilecek problemlerin önlenmesi için mümkün olduğunca yük vererek yürünmesi gerekir. Tedavinin başarı ile bitmesi için sigara içilmesi ve içilen ortamlarda bulunulması uygun değildir. Doktorun hastaya verdiği vitamin ve kalsiyum içeren ilaçlar düzenli kullanılmalı, bol süt ve süt ürünleri tüketilmelidir" açıklamasında bulundu.

İLİZAROV SİSTEMİNİN TAKİBİ VE HASTA ÜZERİNDEN ÇIKARILIŞI

Hasta taburcu edildikten sonra fizik tedavi ve rehabilitasyon programının tedavinin en önemli basamağı olduğunu ifade eden Bölükbaşı, şunları söyledi;"Kompleks vakalarda gerekirse yatırılarak da fizik tedavi uygulanabilir. Tüm hastalar okul, iş vb gibi günlük yaşam aktivitelerine devam etmeleri için teşvik edilir. Cihaz ile yürüme ve duş almaya da (dezenfektan maddelerle) izin verilir. Kırıklarda kaynamanın tam olarak görüldüğü, uzatma işlemlerinde yeni oluşan kemik dokunun yük taşıyabilecek kaliteye geldiği, eklem sertliklerinde uygun anatomik işlev kazanıldığı zaman sistem çıkarılabilir. Ameliyathane şartlarında steril ortamda sistem lokal veya genel anesteziyle çıkarılır, ancak yapılan işlem ameliyat değildir. Sistem çıkarıldıktan sonra yara yerleri kapanana kadar yarım alçıda ardında kısa süreli ortezlerle normal yaşama dönmeye izin verilir. Tedavide geniş ufuklar açan bu yöntem, hastanemizde başarıyla uygulanmaktadır.”

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.