Meme Kanseri 20’li Yaşlara Düştü
MEÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Dağ, artık her 8 kadından birinde meme kanserinin görüldüğünü ifade ederek, "Normalde meme kanseri saptanma yaşı 50’dir. Ancak artık günümüzde 30’lu, 20’li yaşlarda sık görülmeye başladı. Hatta 15 yaşında kanser olmasa da memede büyük kitlelere yol açmış iyi huylu tümörler görmeye başladık" dedi.
Meme kanseriyle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Ahmet Dağ, meme kanserinin kadınlarda görülen en sık kanser türlerinden biri olduğunu ifade etti. Eskiden 12 kadından birinde görülen meme kanserinin artık her 8 kadından birinde görüldüğünü kaydeden Dağ, "Bu sayı giderek artıyor. Hem yaş aralığı düşme şeklinde hem de her yıl yeni vaka sayısı artıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 30 binin üstünde yeni vaka bildiriliyor. Rakamlar dünyada da aynı şekilde doğudan batıya gittikçe bu rakamlar artıyor" ifadelerini kullandı.
"ÇOCUK DOĞURMA YAŞININ 25’İN ALTINDA OLMASI CİDDİ ANLAMDA KORUYUCU"
Doğu illerinde meme kanseri vakalarının az görüldüğünü vurgulayan Dağ, "Bunda tabi sosyoekonomik düzey arttıkça en önemli konulardan biri olan doğurma. Genelde batılı ülkelerde doğurma daha geç yaşta olduğu için bu da suçlanabilecek etkenlerden birisidir. Beslenme türü etkili olabiliyor. Batıda yine çalışan kadın sayısı fazla ve emzirme daha az oluyor. Koruyuculuk için en az 12 ay emzirme gerekiyor ama çalışan bir bayanın 6 aydan fazla emzirmesi mümkün olmuyor. Çocuk doğurma yaşının 25’in altında olması ciddi anlamda meme kanserinden koruyucu. Batıya gidildikçe doğurma yaşı ilerledikçe meme kanseri riski otomatikman artmış oluyor" diye konuştu.
"ARTIK 30’LU, 20’Lİ YAŞLARDA MEME KANSERİNİ GÖRMEYE BAŞLADIK"
Normalde meme kanserini saptama yaşının 50 olduğunun altını çizen Dağ, "Türkiye’de artık 40’lı yaşlarda benim çok fazla hastam var. Artık çoğunluğu bu grup oluşturmaya başladı. Bunun yanında 40 yaş altı normalde çok gözükmez derken 30’lu, 20’li yaşlarda hastalar sık görülmeye başladı. Hatta 15 yaşında kanser olmasa da memede büyük kitlelere yol açmış iyi huylu tümörler görmeye başladık sıklıkla. Yaş ortalaması giderek düşüyor. Tam olarak ispatlanamamış ama organik beslenme, hormonların etkisi ve stresli yaşam bunları tetikliyor. Erken yaşta görülme sıklığındaki artıştaki 2. faktör teknolojinin gelişimini ön görebiliriz. Artık erken teşhis olduğu için, hasta semptom vermeden taramalar yapıldığı için de erken yaşta artmış gibi gözüküyor olabilir. Yine erken teşhis önemli. Olabildiğince erken doğurma ve emzirme öneriyoruz. Tabi ki 6 çocuk doğurup, 8 çocuk doğurup 2 yıl emzirdiği halde meme kanseri olan hastalarımız var. Burada hastalar neden benim başıma geldi diyebiliyor. Tabi yüzde 80 hasta ailesinde hiç öykü olmadan başvuruda saptanıyor. Her zaman genetik sorumlu olmuyor" şeklinde konuştu.
"KADINLAR 20’Lİ YAŞLARDA KENDİ KENDİNİ MUAYENEYE BAŞLAMALI"
Kadınların 20’li yaşlarda kendi kendine muayeneye başlaması gerektiğine dikkat çeken Dağ, "Eğer hastada tümör şüphesi varsa hasta 20’li, 30’lu yaşlarda da mamografi çekilebilir. Mamografi özellikle 40’lı yaşlarda erken teşhis için en önemli bir araç. Çok düşük bir ışık alınıyor. İnsanlar mamografiden de sakınıyor. Ancak bir mamografinin vereceği zararla bir şey olma ihtimali yolda başınıza bir uçak düşme ihtimaliyle aynı oranda. O yüzden 40’lı yaşlara gelindiğinde mamografi çektirmekte fayda var. 20’li 30’lu yaşlarda kendi kendini muayene, bir kitle saptanırsa önce hekim muayenesi, ardından ultrason. Eğer ultrasonda şüpheli bir şey olursa biyopsi. Bu biyopside de iğne biyopsisini öneriyoruz. Çünkü iğne biyopsisi ile kötü bir şey saptanırsa memeyi koruma şansımız oluyor. Artık eskisi kadar her gelen hastanın memesini almıyoruz, meme korunabiliyor. Üniversite olarak takiplere uymuş, bu sayede erken teşhis sağlamış hastayı memeyi koruma ve yeni meme yapma ile ödüllendirmek gerektiğini söylüyorum. Her hastama da bu şekilde bu planı yapıyoruz. Tabi geç kalındığında da memeyi almak gerekiyor. Ancak artık kolay kolay hastaları meme kanserinden kaybetmiyoruz. Yeter ki erken teşhis olsun" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.