Mevsimsel Değişiklik Ateş Ve İshalli Rahatsızlıkları Arttırdı

Hava sıcaklığının inişli çıkışlı seyretmesi nedeniyle ishal ve ateş gibi rahatsızlıkların arttığını kaydeden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Cihangiroğlu, giyilen kıyafetten gıdaya kadar birçok şeye dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Son günlerde mevsim değişiklikleriyle birlikte gastrointestinal sistem rahatsızlıkları, ishal, ateş şikayetlerinin artması nedeniyle Medical Park Elazığ Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Cihangiroğlu, vatandaşlara uyarıda bulundu. Aniden gerçekleşen enfeksiyon hastalıklarında bazı konulara dikkat edilmesi gerektiğini aktaran Cihangiroğlu, “Özellikle mevsim değişiklikleri bizim ilimiz gibi şehirlerde çok daha keskin sınırlar içermektedir. Gece gündüz sıcaklık farklılıkları fazla. İnsanlar sabah giydiklerini akşam giyemiyorlar. Bu tür şeylere dikkat etmediğimiz zaman vücudumuzun direnci daha fazla düşmektedir. Özellikle Elazığ için en çok dikkat etmediğimiz şeyler hastalardan dışarıdan kapalı olmayan, hijyenik koşulları iyi olmayan gıdalara oldukça meyil etmemiz. Mesela açık peynirler, pazarda satılan gıdalar” dedi.

Beklemiş gıdaları tüketmek konusunda da dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Cihangiroğlu, “Özellikle sıcak saatler, gündüz saatlerinde pişirilmişte yenmemiş gıdalar bazen dolaba konmadan unutulabiliyor. Bunların saatler sonra bile tekrar tüketilmesi sonrası mikropların çoğalıp bağırsaklarımızı bozması söz konusu olabiliyor. Ayrıca sabah terliyoruz. Akşam üşüyoruz. Bu yüzden sıcak soğuk dengesini de çok iyi ayarlayamıyoruz. Bu bizim genel olarak yıllardır gözlemlediğimiz, özellikle bahar aylarında tabi bu sonbaharda maalesef daha fazla ishal ve karın ağrısı şikayetleriyle hastalarımız çok daha fazla acilimize başvuruyor” diye konuştu.

“İNTERNETTE HER YAZAN BİLGİ DOĞRU DEĞİL”

Gelen hastaların hemen hemen hepsinde internetten edinilen bilgi sıkıntısı yaşadıklarını vurgulayan Uzm. Dr. Cihangiroğlu, şunları kaydetti:

“Özellikle internetin insanların yaşamına girmesiyle birlikte inanılmaz bir bilgi kirliliği olmaya başladı. Hastalarla kendilerine faydalı paylaşımlar veya bilgileri paylaşmak yerine sansasyonel, ilgi çekici veya insanları bazı yollara meyil ettirici internet sayfaları çok fazla. O yüzden bir hasta geldiğinde biz hastalığıyla hastayı konuşmaktansa, hastanın internetten öğrendiği bilgileri sorgulama yapma yoluna gidiyoruz. İşimizin bazen yarısı onla geçiyor. Hasta kendi şikayetlerini anlatmaktansa, hocam internette şöyle yazıyor internette böyle yazıyor. Ama internette her yazılan doğru olacak diye bir şart yok. Biz hastayı ikna etmeye veya her konuda hastayla ilgili bilgileri paylaşıp ona faydalı olacağımıza, hastanın internetle elde ettiği bilgiyi bizim ona sunduğumuz bilginin çatışmasını sona erdirmeye çalışıyoruz. Aslında bu da çok önemli gittikçe günümüzde önem kazanacak bir konu. Nasıl internetin kontrolü falan sağlanıyorsa sağlık konusunda da böyle olması lazım. Hastalar doktora gitmemek için diyorlar ya elimde internet var bakayım ishalde ne yapılır. Buradan öğrendiği bilgiyle bize geldiğinde de yok hocam internette böyle yazıyor, böyle yapacaksınız gibi ifadeler kullanıyorlar. Bizde iki arada bir derede kalıyoruz.”