Abdullah  Şanlıdağ

Abdullah Şanlıdağ

Neye layıksak, onunla yönetiliriz

Yine Muaviye'ye atfen de şöyle söynenir:"Niçin Ebu Bekir ve Ömer gibi yönetmiyorsun?” diye soranlara şöyle diyordu: “Ben ne Ebu Bekir ve Ömer’im, ne de siz onların yönettiği kimselersiniz.”

Bozulmanın sadece yönetici zümre ile alakası yok. Yöneticiler bizlerin aynaya yansıyan şeklidir. Biz nasılsak onlar da öyle. Dolayısıyla öncelikle fertlerin ve toplumun kendisini düzeltmesi gerekiyor. Yoksa sürekli reel ve ideal politik arasında sıkışır kalırsınız. Reel politik Muaviye ve Haccac'tır, sonrasında Yezid'tir.

Sarkacı uzattığınızda yani güncele döndüğünüzde İnönü'ye kadar dayanır. İdeal politik ise Ali'dir, Ömer'dir,Ebu Bekir'dir, adil olan tüm yöneticilerdir. Saltanatın ve monarşinin her türüne karşı olmamız gerekiyor. Eğer gönlümüz Filistin'den yanaysa, politik ve reel tercihimiz asla İsrail olamaz. Çünkü hiçbir müslüman ikircikli davranamaz. Özü ve sözü doğru olmayan, söyledikleriyle eylemleri farklı olan müslümana itibar edilmez. Eğer Hazreti Hüseyin'e mektup yazıp, biat edeceğinizi beyan ederek Kufe'ye davet etmişseniz, dünyevi korku ve ikbal gereği Muaviye'yenin oğlu Yezit'e tabi olamazsınız. Olduğunuz takdirde zalimlerden olursunuz. Allah zalimler topluluğuna hidayet vermez.

Bulaç'ın da ifade ettiği gibi, "Farabi’ye göre üç şehir modeli söz konusudur: Tiranın yönettiği “zorba şehir”, özgürlüklerin sağlandığı “demokratik şehir” ve ahlaki kemalin gerçekleştiği “erdemli şehir (El Medinetü’l fazile)”. Farabi’ye göre tiranların yönetimi arzu edilmez; demokratik şehir içinde kötülük ve günah barındırmakla beraber, erdemli şehre ancak demokratik şehirden gidilebilir."

Biz Muaviye'nin değil, Hz. Ali'nin reel politiğini, yani ahlakı, adaleti ve takvayı kuşanmak zorundayız. Muaviye'nin İslam'a ve İslam dünyasına vermiş olduğu en büyük zarar, yapmış olduğu ihtilal ile; hilafeti saltanata dönüştürmesidir.

Güncele gelelim.

Ak Parti; Filistin ve Gazze meselesinde reel politikle ideal politik arasında sıkışmış durumdadır. Biliyorum ki ideal politik'te Erdoğan'ın gönlü Gazze'den yana, lakin reel politikte İsrail ile olan ekonomik işbirliği devam ediyor. Malatya Radar üssü ile Adana İncirlik üsleri dahi kapatılmadı. Acaba diyorum, reel politik ile ideal politik arasında daha dengeli bir politika yürütemez miyiz? Rasyonel kararlar almak istiyorsanız, hak hukuk ve adaletten ayrılmaksızın, ideal politiğe hizmet etmeniz gerekiyor. Reel politik her zaman kazandırmaz, vereceğiniz yanlış bir karar, sonunuzu getirebilir. Çağın şartlarına göre, elbette siyasetin parametreleri değişebilir. Lakin şu dinamikler hiçbir zaman değişmez: Özgürlük, ahlak, hukuk/adalet,

Müslümanların ve İslam dünyasının faydasına olmayan reel siyaset, sadece liderleri bozmakla kalmaz, zamanla toplumda da yozlaşma başlar. İdeal devlet modeli, tüm hükümlerini ve kanunlarını Allah'ın nizamından alan şeriat sistemidir. Bunun hemen gerisinde ise adil, demokratik ve hukuk devleti gelir. Lakin zorba ve saltanata dayalı monarşik düzenlerin karşısındayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Şanlıdağ Arşivi