Numan Kurtulmuş: Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili tartışma söz konusu değil

Numan Kurtulmuş: Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili tartışma söz konusu değil
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili tartışma söz konusu değil. 3. maddeyle ilgili tartışma varmış gibi göstermek en hafif tabiriyle haksızlıktır, bir algı operasyonudur." dedi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin Cenevre Başkonsolosluğunda, İsviçre'deki Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle gerçekleştirdiği toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cenevre'deki programlarını değerlendiren Kurtulmuş, milletvekilleriyle birlikte Parlamentolar Arası Birlik (PAB) 149. Genel Kurulu'na katılmak üzere Cenevre'de bulunduklarını, yarın ve sonraki günlerde Genel Kurul çalışmalarının olacağını ifade etti.

Bugün, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği'nin (İSİPAB) istişare toplantısını yaptıklarını dile getiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İslam ülkelerinden çok sayıda meclis başkanı ve meclislerini temsil eden heyetler buradaydı. İSİPAB toplantısında, temel konularımızın başında gelen husus, Genel Kurula Cezayir ve Filistin tarafından verilen, Filistin halkının davasının savunulması ve İsrail'in saldırganlığının durdurulmasıyla ilgili bir acil gündem talebi var. Bu acil gündem talebinin ittifakla Genel Kurulda ele alınması ve ümit ediyoruz ki oylanarak, çoğunluk bulunarak bu kararın çıkartılması için gayret sarf edecekler. Ayrıca bu toplantıdan sonra bizim milletvekili arkadaşlarımız ve diğer ülkelerin katılımcı milletvekilleri, kendi bölgelerindeki diğer parlamenterlerle de temas haline geçerek yarın ve öbür gün devam edecek Genel Kurulda bu kararın alınması için bütün gücümüzü ortaya koyacağız, seferber edeceğiz. Ümit ederim ki bu acil gündem tasarısı kabul edilir ve böylece Filistin'de yaşananların, uluslararası gündeme daha rahat bir şekilde taşınılması ve İsrail hükümetinin durdurulmasıyla ilgili özellikle Uluslararası Adalet Divanı'nda alınan kararların ve Birleşmiş Milletlerin kararlarına uyması konusunda İsrail'e politik bir baskının yapılması mümkün olur."

APA'nın önceki Genel Kurulu'nda benzer bir tasarının sadece 12 oy eksikliği dolayısıyla gündeme girmediğini anımsatan Kurtulmuş, bu toplantıda ise yeterli sayıya ulaşmayı ümit ettiklerini söyledi.

Yeni anayasa tartışması

"Meclis açıldığı gün ilk 4 madde üzerinde herhangi bir tartışma yok, bunlar suni tartışmalar demiştiniz. Ama Gazi Üniversitesi açılış töreninde yaptığınız konuşma, '3. Madde tartışmaya açılıyor mu?' sorusunu da beraberinde getirdi. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Kurtulmuş, TBMM Başkanı olarak bugüne kadar anayasa yapım süreçlerine ilişkin muhteva ile ilgili konuşmaktan bilerek kaçındığını, Meclis Başkanı olarak en temel görevinin, bu sürecin açık, şeffaf ve herkesi işin içine katacak şekilde sürdürülebilmesi olduğunu aktardı.

Yeni anayasa çalışmasına ilişkin geçen yasama yılında bütün siyasi partilerle temaslar gerçekleştiğini, hiçbir siyasi partinin kategorik olarak kapıyı kapatmadığını hatırlatan Kurtulmuş, "Tabii ki eleştirileri var. Demokrasinin güzelliği de burada. Herkes farklı fikirleri söyleyecek ama sonuçta partiler arasında eğer Meclis'te güzel bir konsensüs ortaya çıkarsa, bizim zihnimizden geçen çok büyük bir katılım ve ortaklıkla parlamentoda 400'ün çok üstünde bir oyla anayasa kabul edilsin. Bunun için çalışmaları sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.

Meclis'te 6 siyasi partinin grubunun bulunduğuna, 14 siyasi partinin de temsil edildiğine dikkati çeken Kurtulmuş, yeni anayasa konusunda sadece partilerin değil hukuk fakültelerinin, yargı camiasının, sivil toplum kuruluşlarının ve bu konuda çalışması olan herkesin görüşlerinin açık bir şekilde tartışılabileceği bir platformu oluşturmaya çalıştıklarını vurguladı.

"Meclisin açılmasından bir gün evvel yaptığım basın toplantısında, ondan önceki birçok görüşmemde, televizyon konuşmalarında da açıklıkla ifade ettim; ilk 4 dört maddeyle ilgili bir tartışma söz konusu değildir" diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Kaldı ki bu konuda da çok titiz olmamız gerektiği bir süreçteyiz. Altını çizerek en az 7-8 kere söylediğimi ben hatırlıyorum. İlk 4 madde hakkında tartışma yapılması, tartışmanın başlatılması, aslında sürece zarar veren ve vakit kaybettiren bir gelişme olur. Gazi Üniversitesi'ndeki konuşmamda sanki 3. maddeyle ilgili bir mesele gündeme geliyormuş gibi bir yanlış algının oluşturulmaya çalışılması en hafif ifadesiyle bir algı meselesidir, algı yönetimidir, kabul etmem mümkün değil. Konuşmamın hiçbir yerinde '3. madde' diye bir şey geçmemiştir. Ben şunu söylüyorum; usul esasa mukaddemdir. Anayasada hangi maddeleri yazacağınızdan daha ziyade anayasanın nasıl yapılacağı, demokratik, şeffaf bir şekilde süreçlerin hangi yöntemlerle yönetileceği ve bu süreçte de anayasanın ruhuna, yapımına, diline ilişkin konuları ben şimdiye kadar konuştum. 3. maddeyle ilgili bir tartışma varmış gibi göstermek en hafif tabiriyle haksızlıktır, yanlışlıktır ve bir algı operasyonudur."

"Türkiye terör örgütleri üzerinden uzunca yıllardır meşgul edilmiş bir ülkedir"

Kurtulmuş, Türkiye’nin Cenevre Başkonsolosluğunda İsviçre’deki Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, İsviçre’de Parlamentolar Arası Birlik (PAB) 149. Genel Kurulu toplantısı dolayısıyla iki günlük bir program için bulunduklarını, Türkiye’nin tezlerinin Genel Kurulda kabul edilebilmesi için milletvekilleriyle birlikte mücadele vereceklerini söyledi.

Terör örgütü Asala tarafından şehit edilen diplomatın isminin verildiği salonda bu toplantının yapıldığını anımsatarak, şehit diplomat Mehmet Savaş Yergüz’e Allah’tan rahmet dileyen Kurtulmuş, "Türkiye terör örgütleri üzerinden uzunca yıllardır maalesef meşgul edilmiş bir ülkedir. Terörün amacı, Türkiye'nin bir büyük bölgesel güç olmasını önlemek. Türkiye'nin bölgesinde dünyada önemli, stratejik dengeler içerisinde sözü güçlü bir ülke haline gelmesini önlemek için hep birileri tarafından kullanılmış olan bir argümandır." ifadesini kullandı.

Türkiye’nin vekalet savaşlarının en ağır faturasını ödeyen ülkelerin başında geldiğini belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Hiç şüphesiz bu terör örgütlerinin arkasında, onların iplerini elinde tutan, onları maşa olarak kullanan ve bölgeyi dizayn etme hevesiyle bunları ortaya koyan, lojistik destek sağlayan, istihbarat desteği sağlayan, siyasi destek sağlayan… İşte burada görüyorsunuz, Avrupa'nın başkentlerinde nasıl desteklendiklerini görüyorsunuz. Dolayısıyla Türkiye bu terör meselesinden, terörün bir dış politika kartı olarak, özellikle son 10 yıllardır kullanılmaya başlanmasıyla birlikte en çok bedel ödeyen ülkelerin başında geliyor. Ama buna rağmen yurt dışındaki Türk toplumumuzla, devletimizle birlikte el ele bu terör örgütlerine karşı, terör propagandasına karşı mücadele ettiler. Bugünlere kadar bu mücadeleyi getirdiniz, hepinize Türkiye adına şükranlarımızı ifade etmek isterim. Son yıllarda da özellikle PKK'yla birlikte FETÖ’nün de Avrupa'nın bazı merkezlerinde nasıl odaklandığını, nasıl Türk devletini meşgul ettiğini, hatta sadece devleti değil, burada yaşayan Türk toplumuna da nasıl musallat olduğunu yakinen biliyoruz. Buna karşı hep beraber, birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz.”

"Artık dünya ne iki kutupludur ne tek kutuplu"

Dünyanın yeni bir döneme girdiğini, bu dönemin nasıl gelişeceğini ve ne şekilde sonuçlar elde edileceğinin bugünden söylemenin mümkün olmadığını söyleyen Kurtulmuş, "Şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki artık dünya ne iki kutupludur ne tek kutupludur. Bundan sonra dünya, çok kutuplu bir hale gelecektir. Yani dünyanın her yerinde, her bölgesinde, her kıtasında birden fazla güç merkezinin ortaya çıkacağı, bu güç merkezleri arasında bir dengenin, bir mücadelenin, hatta bazı yerlerde yer değiştirmelerin ortaya çıkacağını görüyoruz. Şunu da ümitle ifade etmek istiyorum ki Türkiye, önümüzdeki dönemin en iddialı, en çok potansiyeli olan, en büyük imkan ve fırsatları olan ülkelerin başında geliyor." değerlendirmesini yaptı.

Kurtulmuş, Türkiye'nin güçlü ve büyük olmasını temin etmek için devlet ve millet olarak hareket etmenin önemini vurguladı.

Devlet-millet kaynaşmasını her alanda sağlamanın üzerlerine düşen en büyük sorumluluk olduğunu belirten Kurtulmuş, "TBMM Başkanı olduktan sonra yirmi uluslararası toplantıya katılmışız. 200’e yakın meclis başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanıyla birebir görüşmeler gerçekleştirmişiz. Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Hemen hemen dünyanın her yerinde insanlar artık Türkiye'ye farklı bir şekilde bakmaya başladılar. Türkiye büyük, güçlü bir ülke, potansiyelleri olan bir ülke ve Türkiye'ye karşı herkesin bakış açıları, oyun planları değişmeye başladı. Bu, bizim çok daha dikkatli, çok daha çalışkan bir şekilde ilerlememizi gerektiren bir durumdur." şeklinde konuştu.

Türkiye’nin son yıllarda dış politika alanında ortaya koyduğu perspektife dikkati çeken Kurtulmuş, çok taraflı, etkili ve olayları önceden anlamaya çalışan ilkeli bir dış politika vizyonuyla Türkiye’nin dünyanın her yerinde hemen hemen herkesle irtibata geçebilen ender ülkelerden olduğunu söyledi.

Türkiye'nin millet varlığının sadece 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından ibaret olmadığını ifade eden Kurtulmuş, Türkiye'nin nüfuz alanının dünyanın dört bir tarafında, bütün mazlum milletler başta olmak üzere Türkiye'nin güçlenmesiyle iftihar eden yüz milyonlarca insan olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, "Millet varlığımız dediğimiz şey, başta ülkemizin insanları, vatandaşlarımız, yakın coğrafyamız, gönül coğrafyamız olmak üzere Türkiye'yi seven, Türkiye'den medet uman ülkelerin hepsi bizim gönül coğrafyamızdır." dedi.

Türk toplumunun bulundukları ülkelerle iyi entegre olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Sizlerden önemli bir istirhamımız da şudur. Yurt dışındaki millet varlığımızı daha organize hale getirmek mecburiyetindeyiz. Derneklerimiz, vakıflarımız, STK'larımız daha güçlü olmak zorundadır.” dedi.

Programda, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdurrahim Dusak, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Fethan Baykoç, MHP Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak, Türkiye’nin Bern Büyükelçisi Emine Ece Özbayoğlu Acarsoy, Türkiye’nin Cenevre Başkonsolosu İpek Zeytinoğlu Özkan da yer aldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.