Orman yangınında evlerini kaybeden yaşlı çift, hayvanlarının da alevlerden etkilenmesinin üzüntüsünü yaşıyor
Boztahta Mahallesi'ndeki ormanlık alanda 29 Temmuz'da çıkan ve 31 Temmuz'da kontrol altına alınan orman yangınının etkilediği Topallı Mahallesi'nde yaşayan Nazif (67) ve Fatma Duysak (72) çiftinin evleri ve ahırları kullanılamaz hale geldi.
Yangının kontrol altına alınmasının ardından evlerinin önüne AFAD tarafından kurulan çadırda yaşamlarını sürdüren Duysak çifti, bazıları telef olan tavuk, güvercin, kedi ve köpek gibi hayvanlarının da yangından etkilenmesinin hüznünü yaşıyor.
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, bölgeye ziyaretinde yaşlı çiftin kedisinin yaralandığını ve tedaviye ihtiyaç duyduğunu fark etti.
Işıkgece'nin talimatıyla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince ilk müdahalesi yapılan kedi, daha sonra veteriner kliniğine sevk edildi. Burada "Hayat" adı verilen kedi, tedavisi tamamlandıktan sonra yaşlı çifte teslim edilecek.
İneklerin iplerini çözüp jandarmayla bölgeden uzaklaştılar
Nazif Duysak, AA muhabirine, evlerinin damında çardakta yatarken yakınlardaki tepeye gelen orman yangınından kozalak sıçraması sonucu çardağın üstündeki otların alev aldığını söyledi.
Çardağa hortum tutarken evin ve ahırın da alevler içinde kaldığını ifade eden Duysak, "Çardağın üstü kamışlıktı. Ben de hortum taktım su tutuyordum. Hanım 'Giden gitti, inekleri çöz canımızı kurtaralım' dedi. O sırada jandarma da geldi. Biz kalktık jandarma geldi. Bana 'Sen daha ne duruyorsun?' dedi. Bizi Orman İşletme Şefliğinin arabasına bindirdi, köyden çıkardı. Etrafımızı yangın sarmış, jandarma bizi uzaklaştırdı." dedi.
Duysak, yangında sadece ineklerinin kurtulduğunu, evi ve ahırı yandığı gibi bazı tavukları, 3 güvercin ve 2 kedisinin de telef olduğunu, köpeğini ise henüz bulamadıklarını ifade etti.
"Kedimiz bizi akrep, yılan, böcek gibi hayvanlara karşı koruyordu"
Yangından sonra evlerine döndüklerini ve AFAD tarafından buraya kurulan çadırda yaşamaya başladıklarını belirten Duysak, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Işıkgece'nin ziyareti sırasında yaralı haldeki tek kedisinin tedavi için Adana'ya götürüldüğünü anlattı.
Kırsal alan olması nedeniyle kedilerinin kendileri için önemli olduğunu bildiren Duysak, şöyle konuştu:
"KEDİMİZ BİZİ AKREP, YILAN, BÖCEK GİBİ HAYVANLARA KARŞI KORUYORDU. AKŞAMDAN SONRA AVA ÇIKAR, O HAYVANLARI YAKALARDI. EVİMİZE GELMESİNE İZİN VERMİYORDU. KEDİMİZİ DE SEVİYORDUM BEN. BAKAN YARDIMCIMIZ KEDİMİZİN DURUMUNU GÖRÜNCE ALDI GÖTÜRDÜ. KEDİMİZİN BİR AN ÖNCE İYİLEŞİP TEKRAR BİZİM YANIMIZDA OLMASINI BEKLİYORUZ. GECE GÜNDÜZ DIŞARDAYIZ. ÇADIRDA YATIYORUZ, DIŞARDA YATIYORUZ. KEDİ BİZİM ADETA BEKÇİMİZDİ. BİR AN ÖNCE İYİLEŞİP BİZE GELMESİNİ ARZU EDİYORUZ."
Gözyaşlarıyla bekliyor
Fatma Duysak da 3 kedisinden 2'sinin telef olduğunu, diğerinin de yaralandığını gözyaşları içerisinde anlatarak, "Kedim haşereyi, fareyi tutuyordu. Kedim mutlaka gelsin. Çok önemli benim için. Ayakları yandı kedimin. Kedim çok önemli. Çok güzel, her şeyi avlıyordu. Acıktığı, susadığı zaman miyavlıyordu. Benim gelip ayaklarımı yalar, uykudan kaldırırdı." dedi.
Adana Veteriner Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve veteriner hekim Erhan Ayna da yangında yaralanan tüm hayvanları ücretsiz tedavi ettiklerini, "Hayat"ın da tedavisinin sürdüğünü belirterek, "Vücudunun farklı noktalarında yaraları vardı. Yaraları tedavi edildi. Büyük bir değişim oldu, takibe devam ediyoruz. Zannedersem iki gün sonra taburcu olacak düzeye gelecek." ifadelerini kullandı.
Muhabir: Fikret Kavğalı, Bekir Ömer Fansa
Kaynak:Anadolu Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.