Sosyolojik olarak ötekileştirme; “ben “ ve “biz “ in dışındakilerin olumsuz olarak algılanması durumudur, kısaca.

Psikolojik olarak ise; “öteki” olarak adlandırılan kişiler ise toplumsal yaşamda her şeyin sorumlusu olarak görülür.

İnsanlar ötekileştirerek, kendini haklı görüp kendi gibi düşünen insanlarla çevrelenmek ister. Bu onun gücünü bileyleyecektir. Toplumsal yapımızda hep bir ötekileşme mevcut.Şunu unutmamak gerekir ki her ötekileşme birliğimizin kuyusunu kazmaktadır.

Siyasi düşüncelerde özellikle, parti ayrıştırması memleketimizde sıkça yapılan bir durum. Bu sayede partililer kendilerine yeni üye katma çabasında. Sanırsın tek doğru olanlar. Vatandaştan uzaklaştırıldıkça, halkın içine girmediğiniz sürece halktan uzak kalacaksınız.Halk bunu fark ettiğinde sizden uzaklaşacak kıymetli siyasiler. Verilen ücretler ve hayat pahalılığı had safhada. Esnaf neyin kafasını yaşıyor bilmiyorum, neyin sarhoşu, alım uçurumu gittikçe derinleşiyor.Yakında önlem alınmazsa daha zor çıkacak bu bataktan. Ve biat zayiatla sonuçlanacak.

***

Taraf ya da bertaraf olmak ötekileştirmenin bir diğer yolu. Ya bizdensin ya da değilsin. Tarafsan sorun yok, bertarafsan ötekisin.

Özellikle siyasi arenamızda sıkça kullanılan bu sözcükler anlam olarak ayrıştırmadır, yönünü belirle ve kozlarımızı paylaşalım, derken taraflar ayrılmış olur.

Bugün baktığımızda tarihi bilgileri dahi ötekileştirip, ya taraf ol ya da bertaraf durumuna getiriyorlar. Tarih ortaktır. Ben geçmiş tarihte bunu alırım, bunu saymam diye bir durum yok. Her söylenen tarih için doğru olmayabilir, algı denen bir şey var. Sebep sonuç ilişkisi de çok büyük önem taşır tarihimiz.İnsan Fatih’i seviyorsa, Melik Şahı da, baltacı Mehmet Paşayı da benimsemeli.Kabullenmeli. Pirinç , mercimek değil ki ayıklayasın.Yaşanmış yazılmış tarih bu.

Ülkeyi sevmek için ötekileşmek ya da bertaraf mı olma gerek? Fikirlerimiz uyuşmasa da ülkemiz için güzel işler yapmada birbirimizle yarışmalıyız. Bunları aşamadık, kendi kumumuzda oynayıp duruyoruz. İyi de biraz at gözlüğünü çıkarıp, etrafa bakmakta fayda var.Bakış açısını genişletmek ve biraz esnemek.

***

Cuma günü yeni sağlık bakanı Kemal Memişoğlu memleketimize geldi , sefa geldi hoş geldi. 6 Şubat depreminin etkileri devam ederken, şehre yeni hastane yapılması ve bu hastanelerin nereye yapılacağı konusunda belediyemizle elele verip uygun arazinin seçilmesi, gerektiği gibi ulaşımın sağlanması göz önünde bulundurulması veya sağlanması önemli.

İstanbul’da şehir dışına yapılan büyük hastanelere ulaşım sağlanıyor ve hastaneler çok büyük. Her türlü ihtiyacınızı karşılayıp kapıdan çıkabiliyorsunuz. Her türlü film, MR, röntgen vs. branş ihtiyacı karşılanabiliyor. Komplike yapısı ile başlangıçta korkutmuş ve uzaklığı nedeniyle irite olmuştu insanlar. Şimdilerde ise randevu alınıp, iş ve işlemlerini yaptırıyorlar.

Diğer şehirlerden ayırmadan, ötekileştirme bir yana Kahramanmaraş’ı bağrına basarak yaralarını sarmak için seferberliğin devam etmesi gerekir. Çünkü yıkılan harabeye dönen merkezin bir an önce toparlanması gerekir. Bu nedenle sağlığın yanında çevre ve şehircilik bakanlığına çok görev düşüyor. Verilen yüzlerce şehit için boyunlarının borcudur devletin, şehri ayağa kaldırmak ve yaşam alanlarından insanların uzaklaşmadan çalışmasını ve yaşamasını sağlamak.

Cumartesi günü şehre teşrif eden Çevre , Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum gelerek incelemeler yapmış. Yapılan çalışmaları değerlendirmiş. Teslim edilen konutlar ve edilecek konutlar hakkında bilgi vermiş. Bakanımızın işi daha da hızlandırarak konut teslim işine eğilmesini bekliyoruz. Malum iklimler değişti. Önümüz kış olacak. Çalışmalar sıkı takibe alınıp, fire vermeden konut teslimi ve yaşam koşulları iyileştirilmelidir. Aksi halde vereceği göçlerle büyük şehir olmaktan çıkabilir. Kahramanmaraş halkı şehrine sahip çıkıp, her nereye yerleştirilmiş olursa olsun, ocağını tüttürmek için geri döndü. Bu çok kıymetli. Bugün Malatya ve Erzurum büyükşehir olmaktan düşerken verdiği göçlerle batının yoğunluğu arttı. Bu nedenlerledir ki sahip çıkmalı, yanınızdayız diyebilmeli bakanlarımız ve uygulamada da bunu gösterebilmeliler ki vatandaşın kendine güveni gelsin.

Belediye seçimlerinde ipi göğüsleyen Fırat Görgel başkanımız yaptığı çalışmalarla gönül insanı oldu. Kendi makamına misafir kabul etmeyip, hep sahada oluşu, insanlarımızı daha iyi tanıması ve çalışkanlığı ile gündemde. Başkanımızın ayağına taş, gözüne yaş değmesin.

Yolun hep açık olsun başkanım.

Kalın sağlıcakla…

Dip not: Birçok konuda söylenecek çok söz var.Ya nasip…