(Özel Haber) Sentetik Uyuşturucu Kaynaklı Ölüm Sayısı 5 Kat Arttı

(Özel Haber) Sentetik Uyuşturucu Kaynaklı Ölüm Sayısı 5 Kat Arttı
2015 yılının henüz bitmemesine rağmen sentetik uyuşturucu kaynaklı ölüm sayısının diğer yıllara nazaran 5 kat arttığını belirten Ege Üniversitesi Hastanesi Egebam ve Çocuk Psikiyatrisi Öğretim Üyesi D...

2015 yılının henüz bitmemesine rağmen sentetik uyuşturucu kaynaklı ölüm sayısının diğer yıllara nazaran 5 kat arttığını belirten Ege Üniversitesi Hastanesi Egebam ve Çocuk Psikiyatrisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeki Yüncü, tedavi olmak için uyuşturucu ile mücadele merkezlerine gelmeye çekinen kişilere “Hasta ile hekim arasında bir sır vardır ve hekim bu sırrı saklamak zorundadır” diye seslendi.

Ege Üniversitesi Hastanesi Egebam ve Çocuk Psikiyatrisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeki Yüncü, son dönemlerde artış gösteren sentetik uyuşturucu kullanımı hakkında bilgi verdi. Sentetik uyuşturucudan kaynaklı ölüm sayısının 5 kat arttığını dile getiren Doç. Dr Zeki Yüncü, “Ülkemizde uyuşturucuya bağlı ölüm sayısında yıllar içinde çok büyük bir artış olduğunu görüyoruz. Örneğin 2013 yılı rakamlarının 150 civarında olduğunu, 2014 yılı rakamlarının 400 civarına yükseldiğini, 2015 yılındaki rakamların daha yıl bitmemesine rağmen geçen yıllara nazaran çok daha yukarıda olduğuna tanığız” diye konuştu.

“HASTA VE HEKİM ARASINDAKİLER SIRDIR”

Tedavi için başvuruda bulunmak isteyen; ama çeşitli etkenlerden korkan hastalar için de uyarıda bulunan Doç. Dr. Yüncü, “Tıbbın her alanında hasta ve hekim arasındaki durum aslında bir sırdır. Hasta ile hekim arasındaki görüşmeler hekim tarafından saklanılması gereken bilgilerdir. Bu bilgiler ancak hastanın lehine olacak şekilde adli merciye yansıtılır. Çoğu zaman ‘sanki ben hastaneye tedavi amaçlı başvurursam hastane kayıtlarından benim kişisel bilgilerime ulaşırlar ve adli takibe uğrarım, işe girmeye çalıştığımda yarın öbür gün bu benim veya işverenimin karşısına çıkar, kamuda çalışamam, doktor olamam, mühendis olamam’ gibi bir takım düşünceler olabilir. Bu aslında doğru değil. Hasta ile hekim arasında bir sır vardır ve hekim bu sırrı saklamak zorundadır. Eğer hekim bu sırrı ortaya çıkarırsa yasa gereği suç işlemiş olur. Bu bilgiyi hastanın izini olmadan paylaşılamaz. Herhangi bir madde bağımlısı vatandaşımız hiçbir korku olmadan hastanelerin ilgili bölümlerine giderek tedavi sürecine başlayabilirler" dedi.

“BU BİR MİLAT DEĞİL ASLINDA, BİR SÜREÇ”

Çocuklarının uyuşturucu kullanıp kullanmadığını anlamak isteyen ailelere de uyarılarda bulunan Yüncü, ailenin çocukların değişimlerine dikkat etmesi gerektiği belirtti. Yüncü, "Ailenin değişime dikkat etmesi gerekir. Yani önceden nasıldı, şimdi nasıl diye bakmaları gerekiyor. Önce ne yapıyordu, şimdi ne yapıyor? Okul başarısı nasıldı, şimdi nasıl? Arkadaşları değişti mi? Çok sayıda değişkene bakarak karar vermemiz gerekiyor. Önemli olan burada çocuğun madde kullanıp kullanmaması değil. Tabii ki önemli ama burada çocuk, ergen ya da yetişkin bu olaylardan nasıl etkilenmiş onu anlamak önemli. Bir sorun var mı onu kavramaya çalışırsak ve eğer buna odaklanabilirsek bu bence en değerli olanı. Genelde aileler şu yanılgının içine düşüyorlar; ‘eyvah ne yapacağım?’ Bu bir milat değil aslında, bir süreç" ifadelerini kullandı.

AİLELER ÇOCUĞU OLMADAN BAŞVURABİLİR

Bu süreçte ailelere düşen görevleri sıralayan Yüncü, “Burada ailenin dönüp şunu düşünmesi lazım; ‘ben galiba çocuk yönetiminde bazı hatalar yaptım bu hataların ne olduğunu biliyorum ya da bilmiyorum ancak bu noktada benim profesyonel bir destek almam gerekir çocuğum tedaviye gelmek istemiyor, ben gideyim bir danışman ile görüşeyim acaba nerede hata yapıyorum ya da çocuğum için en doğru yaklaşım ne olabilir onu anlayayım’ deyip bir danışmana başvurması gerekir. Ailenin çocukla ilgili olumlu ya da olumsuz davranış biçimlerini davranışların içeriğine odaklanarak çözümleyici olması gerekiyor. Bütün hepsi uykusuzluktan tutun da aşırı yemek yemeye ya da yemek yememeye, kıyafetindeki değişime kadar her şeyi değerlendirebiliriz. Bunların hepsini göz önüne alırsak ‘acaba yolunda gitmeyen bir şeyler mi var?’ sorusuna cevap olabilir” dedi.

BAŞVURULARDA ARTIŞ VAR

Televizyon ve gazetelerde sentetik uyuşturucudan kaynaklı ölüm haberlerinin sık sık yer almasıyla uyuşturucu kullanan kişilerin uyuşturucu ile mücadele merkezlerine daha çok başvurduğunu ifade eden Yüncü, şöyle devam etti:

“Uyuşturucu tedavi merkezlerinde ve poliklinik hasta başvuru sayılarında ciddi bir artış olduğunu görüyoruz. Kendi datalarımıza da baktığımızda başvuru sayılarında artış olduğunu söylememiz mümkün. Başvuru sayısında artış olması insanları ve politika yöneticilerini telaşlandırıyor. ‘Eyvah gerçekten uyuşturucuyla ilgili haberler yapıldı işte insanların farkındalığı arttı acaba uyuşturucuda buna bağlı bir patlama mı oldu?’ diye bir tedirginlik ve algı oluşuyor. Bu tedirginliğe kapılıyorlar ve ardından sanki böyle bir problem yokmuş gibi tekrar bir hava oluşturuluyor. Olsa da görmezden geliniyor. Sanki bir miktar üzeri kapatılıyormuş gibi bir durum ortaya çıkıyor bu son derece yanlış.”

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.