Prof. Dr. Bülent Karabulut: "Kadın Kanserlerinde Tümörün Damarını Büzmek İşe Yarıyor"

Prof. Dr. Bülent Karabulut: Kadın Kanserlerinde Tümörün Damarını Büzmek İşe Yarıyor
Antalya’da yapılan 2. İmmuno Onkoloji ve Hedefe Yönelik Tedaviler Kongresi’ne gönderilen araştırmalar en çok jinekolojik kanserler konusunda oldu. Kongre bilimsel sekreteri ve Ege Üniversitesi Tıp Fak...

Antalya’da yapılan 2. İmmuno Onkoloji ve Hedefe Yönelik Tedaviler Kongresi’ne gönderilen araştırmalar en çok jinekolojik kanserler konusunda oldu. Kongre bilimsel sekreteri ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Karabulut, kadın kanserlerinde tümörün damarını büzmenin işe yaradığını söyledi.

Erken dönemde serviks (rahim ağzı) kanserine yakalanan kadınların beş yıllık sağ kalımlarının yüzde 90’ın üzende olduğunu belirten Prof. Dr. Bülent Karabulut, buna rağmen kadınlar arasındaki en ölümcül kanserin serviks kanseri olduğunu söyledi. Serviks kanserinin özellikle gelişmekte olan ülkelerde sıklığını sürdürmekte olduğunu ifade eden Karabulut, “Over (yumurtalık) kanserinde ise erken tanı yapmak güç ve her dört hastadan üçü tanı anında ileri evrede oluyor. Beş yıllık genel sağ kalım oranı yüzde 50’nin altında” diye konuştu.

Prof. Dr. Bülent Karabulut açıklamalarına şöyle devam etti:

“Serviks kanserinde kemoterapiye, tümör damar gelişimini önleyen bir ajan olan Bevacizumabın eklenmesi genel sağ kalımı 13 aydan 17 aya uzatmakta. Bevacizumab alan kolda hastalıksız sağ kalımda benzer şekilde 6.0 aydan 8.3 aya çıktı. Bu çalışma sonucu ile Bevacizumabın kemoterapiye eklenmesi ABD’de FDA tarafından Ağustos 2014’de, Avrupa’da da EMA tarafından Nisan 2015’de onaylandı. Kolorektal kanser, meme kanseri, küçük hücreli dışı akciğer kanseri, böbrek kanseri ve beyin tümörü gibi birçok kanserde onaylı olan Bevacizumab, tümör gelişimi ve yayılmasıyla ilişkili bir protein olan vasküler endotelyal büyüme faktörünün VEGF’e yönelik bir tedavi. VEGF inhibisyonu ile tümörün damarlanması, tümöre giden kanlanma azalmakta ve tedavi başarısı artmaktadır. Jinekolojik kanserlerin çoğunda yüksek VEGF konsantrasyonu ile kötü prognoz arasında bir ilişki olduğu gösterildiğinden serviks kanserinde elde edilen bu yüz güldürücü sonuçların diğer jinekolojik kanserlerde de elde edilmesi mümkün görünmekte.”

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.